El Salvador’daki mega hapishanede Rolex takan ABD’li bakan topa tutuldu

Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
TT

El Salvador’daki mega hapishanede Rolex takan ABD’li bakan topa tutuldu

Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in El Salvador'daki mega hapishaneye ziyaretinde taktığı lüks saat eleştirilere neden oldu.

Noem, Amerika kıtasının en büyük yüksek güvenlikli hapishanesi olan Terör Muhafaza Merkezi'ni (CECOT) çarşamba günü ziyaret etti.

Washington Post, Noem’in ziyareti sırasında taktığı yaklaşık 50 bin dolarlık saatin tartışma yarattığını yazıyor.

ABD’li sivil toplum kuruluşu Latin Amerika Washington Ofisi’nden analist Adam Isacson, Noem’in böyle bir ziyarette 18 karat altından Rolex saat takmasını eleştirerek şunları söyledi:

Çok yoksul bir ülkede, toplumun en alt yüzde 10 ya da 20'lik kesiminde yer alan bu insanların karşısındasınız ve hem özgürlüğünüzle hem de zenginliğinizle hava atıyorsunuz.

New York’ta antika saat ve mücevher satan Foundwell’in sahibi Alan Bedwell de şu ifadeleri kullandı:

Bir kamu görevlisinin bunu takması büyük bir olay. El Salvador'da yüksek güvenlikli bir hapishaneyi ziyaret ederken bunu takmak, 'Canınız cehenneme' demek gibi.

Noem, Beyaz Saray’daki toplantılarda ve Oval Ofis’teki görüşmelerde de bu saati takarken görüntülenmişti.

Haberde, Noem’in ziyaret sırasında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın (ICE) amblemini taşıyan bir şapka taktığına da dikkat çekildi.

Bakanın saat tercihini savunanlar da oldu. Sağcı Newsmax kanalının sunucularından Rob Schmitt, X'teki paylaşımında, “O başarılı biri. Eminim bu siz inekleri kızdırmıştır” ifadelerini kullandı.

Noem, ziyaretle ilgili görüntüleri X hesabından paylaşmıştı. Gönderisinde hapishaneyi gezdiğini belirterek şunları yazmıştı:

Başkan Trump ve benim, suç işleyen yasadışı göçmenlere net bir mesajımız var: Hemen gidin! Eğer gitmezseniz, sizi bulacağız, tutuklayacağız, sonrasında kendinizi bu El Salvador hapishanesinde bulabilirsiniz.

El Salvador yetkililerinden yapılan açıklamada da Noem'in ziyaretinin, iki ülke arasındaki diplomatik ve güvenlik işbirliğini güçlendirmeye yönelik olduğu belirtilmişti. Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ve El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele'nin, "Firar Edenlerin Yakalanmasına Yönelik Güvenlik İttifakı" (SAFE) doğrultusunda yeni bir işbirliği protokolü imzaladığı da aktarılmıştı.

Trump yönetimi, aksi yöndeki mahkeme kararına rağmen 238 Venezuela vatandaşını çete üyesi olduğu gerekçesiyle El Salvador’daki hapishaneye sınır dışı etmişti.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC



Trump’ın fon kesme tehdidi Harvard’ı alarma geçirdi: 750 milyon dolar borç alınacak

Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
TT

Trump’ın fon kesme tehdidi Harvard’ı alarma geçirdi: 750 milyon dolar borç alınacak

Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Filistin’e destek protestolarına yanıt olarak federal fonları kesme tehdidinin ardından Harvard Üniversitesi borç almayı planlıyor. 

Bloomberg’ün aktardığına göre prestijli üniversite, Wall Street’e 750 milyon değerinde vergilendirilebilir borç senedi (tahvil) satmayı hedefliyor.

Üniversite yönetiminden yapılan açıklamada, bunun bir “acil durum planı” olarak devreye konacağı, “akademik çalışmaların ve araştırmaların ilerletilmesi için gereken kaynakların değerlendirildiği” belirtildi. 

Trump yönetimi, ABD’de geçen yıl patlak veren İsrail karşıtı eylemlere dair sert adımlar atıyor. Washington, prestijli üniversitelere sağlanan toplamda 9 milyar dolarlık fonu tekrar gözden geçiriyor. 

Beyaz Saray’ın geçen hafta Harvard’a gönderdiği mektupta, herhangi bir eylemde protestocuların maske takmasının yasaklanması, çeşitlilik, eşitlik ve katılım esaslı programların sonlandırılması, gerekli görülen durumlarda güvenlik güçleriyle işbirliği yapılması gibi talepler sunulmuştu. Bunların karşılanmaması durumunda federal fonun kesileceği bildirilmişti. 

Harvard Üniversitesi, mektubun taraflarına ulaştığını doğrularken taleplere ilişkin henüz açıklama yayımlamadı. 

Diğer yandan Harvard yönetimi, Ortadoğu Çalışmaları Merkezi (CMES) Direktörü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer'i geçen ay görevden almıştı. CMES’in bazı çalışmalarının “Yahudi düşmanlığı içerdiği” öne sürülmüştü. 

Trump, ABD’deki Filistin'e destek eylemlerinin başlangıcına sahne olan Columbia Üniversitesi’ni de kampüste “antisemitizme karşı” önlemler alınmaması halinde fonları kesmekle tehdit etmişti. Columbia, kendilerine tanınan sürenin son gününde Trump’ın taleplerinden bazılarının kabul edildiğini duyurmuştu. 

Columbia’daki Filistin’e destek eylemlerinin önde gelen isimlerinden aktivist Mahmud Halil’in gözaltına alınması da gündem olmuştu. Trump, Halil’in “Hamas destekçisi” olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü.

Ayrıca Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Louisiana'daki bir gözaltı tesisine götürülen Öztürk, tekrar Vermont’ta yargılanacak.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Bloomberg, Reuters