Netanyahu, Şin Bet'in başkanlığı konusundaki tercihinden vazgeçtiğini duyurdu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Netanyahu, Şin Bet'in başkanlığı konusundaki tercihinden vazgeçtiğini duyurdu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, eski deniz kuvvetleri komutanı Koramiral Eli Sharvit'i İç Güvenlik Teşkilatı'nın (Şin Bet) yeni başkanı olarak aday gösterme kararını geri çektiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, "Başbakan, görev çağrısına yanıt verdiği için Koramiral Sharvit'e teşekkür etti, ancak daha ayrıntılı değerlendirmenin ardından diğer adayları değerlendirmeyi planladığını bildirdi" denildi.

Dün ofisinden yapılan açıklamada Netanyahu’nun, Şin Bet'in (Şabak) yeni başkanı olarak General Sharvit'i seçtiği belirtildi. Ancak, Netanyahu'yu destekleyen iktidardaki sağcı hareket içindeki adaylık karşıtlarına göre Sharvit'in askeri düzene sadakatiyle tanınması, hatta iki yıl önce mevcut hükümetin yargıyı devirme planına karşı büyük gösterilere katılması ve Gazze'deki politikalarını eleştirmesi Netanyahu'yu şaşırttı. Sağcı politikacılar Netanyahu'ya Şin Bet'in başına atama kararını durdurması çağrısında bulundu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakan Binyamin Netanyahu yedi değerli adayla derinlemesine görüşmeler yaptıktan sonra eski deniz kuvvetleri komutanı emekli Tümgeneral Eli Sharvit'i Şin Bet'in yeni başkanı olarak atamaya karar verdi” denildi.

Kdkdk
İsrail Deniz Kuvvetleri eski komutanı Eli Sharvit  (İsrail ordusu)

Sharvit'in aday gösterilmesi kararının övülmesi, kararın iptal edilmesini ve başka bir başkan arayışına girilmesini isteyen iktidardaki sağ kanadın olumsuz tepkilerine neden oldu. Sharvit, beş yılı donanma komutanlığı olmak üzere İsrail Savunma Kuvvetlerinde 36 yıl görev yaptı (2016: 2021).

Görev süresi boyunca Lübnan ile deniz sınırının bölünmesine ilişkin anlaşmanın büyük bir kısmını yönetti ve dönemin Başbakanı Yair Lapid idi. Netanyahu liderliğindeki İsrail muhalefetinin sağ kanadı, Lübnan ile yapılan anlaşmayı Lübnan’a ekonomik güç kazandıracağı gerekçesiyle eleştirdi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada adayın “önceki görevinde Deniz Kuvvetleri'nin geliştirilmesine öncülük ettiği... Hamas, Lübnan Hizbullahı ve İran'a karşı karmaşık operasyonel sistemleri denetledi” denildi.

Netanyahu'nun Sharvit'in adaylığını açıklaması, Şin Bet'te şok etkisi yarattı. Kimliği ne olursa olsun, bu hamle Şin Bet çalışanları tarafından teşkilatın itibarını zedelemeye yönelik bir girişim olarak görüldü ve mevcut Başkan Ronen Bar'ın birçok destekçisinin teşkilattan ayrılmasına neden oldu.

Netanyahu ve Bar arasındaki ilişki, Şin Bet'in 4 Mart'ta Gazze Şeridi'ndeki savaşı tetikleyen 7 Ekim Hamas saldırısına ilişkin bir iç soruşturmanın sonucunu yayınlamasının ardından daha da kötüleşti. Raporda teşkilatın saldırıyı önleyemediği kabul ediliyor, ancak “sükûnet politikasının, Hamas'ın askeri gücünü katlanarak arttırmasına imkân verdiği” belirtiliyordu.

Muhalefetin ve bir sivil toplum örgütünün itirazları üzerine Yüksek Mahkeme 21 Mart'ta Bar'ın görevden alınmasını en geç 8 Nisan'da yapılacak duruşmaya kadar askıya aldı.

Hükümetin hukuk danışmanı olarak da görev yapan Başsavcı Gali Baharav-Miara, askıya alma kararının hemen ardından yaptığı açıklamada, bu kararın Netanyahu'nun yeni bir Şin Bet başkanı atamasını “geçici olarak engellediğini” duyurdu. Ancak Netanyahu yeni bir Şin Bet başkanı atama kararının kendi hükümetinin yetkisinde olduğunu vurguladı. Bar'ın görevden alınması kararı İsrail'de büyük gösterilere yol açtı.



ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a: Tahran'ın önünde iki seçenek var; ya anlaşma ya da kötü bir kader

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a: Tahran'ın önünde iki seçenek var; ya anlaşma ya da kötü bir kader

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)

ABD'li bir yetkili, Tahran'ın Başkan Donald Trump yönetiminin taleplerine uymadığı takdirde ‘kötü’ bir cezalandırma tuzağına düşmeye yakın olduğunu vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Başkan Trump, ABD'nin İran'ın nükleer silah edinmesine izin veremeyeceği konusunda net bir tutum sergilerken, aynı zamanda İran'la bir anlaşmayı görüşmeye istekli olduğunu da gösterdi. Eğer İran rejimi bir anlaşmaya varmak istemezse, Başkan Trump, sonuçları İran için çok ciddi olacak başka seçenekleri de benimseyeceğini açıkça ifade etti.”

Mitchell sözlerini şöyle sürdürdü: “İran'ın dünya genelindeki davranışları ABD'nin ulusal çıkarlarına tehdit oluşturuyor. Bu nedenle Başkan Trump, İran'ın nükleer tehdidini sona erdirmeyi, balistik füze programını kısıtlamayı ve terörist grupları desteklemesini engellemeyi amaçlayan maksimum baskı politikasını yeniden uygulamaya koydu.”