Washington Tahran'ın teklifini değerlendiriyor ve güçlerini harekete geçiriyor

İkinci bir uçak gemisi gönderildi... Fransa 'yüksek çatışma riski' konusunda uyardı

 Carl Vinson uçak gemisinin güvertesinde bir F-18 savaş uçağı (Arşiv-AFP)
Carl Vinson uçak gemisinin güvertesinde bir F-18 savaş uçağı (Arşiv-AFP)
TT

Washington Tahran'ın teklifini değerlendiriyor ve güçlerini harekete geçiriyor

 Carl Vinson uçak gemisinin güvertesinde bir F-18 savaş uçağı (Arşiv-AFP)
Carl Vinson uçak gemisinin güvertesinde bir F-18 savaş uçağı (Arşiv-AFP)

Amerikan kaynakları, Başkan Donald Trump yönetiminin, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili Umman arabuluculuğu ile dolaylı müzakereler yürütme teklifini ciddi şekilde değerlendirdiğini bildirirken, ABD, İran'ın nükleer programını hedef alan silah düzeyine yakın bir askeri saldırı başlatılacağı yönündeki artan belirtiler üzerine, Ortadoğu bölgesindeki ateş gücünü artırma kararı aldı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bölgeye ikinci bir uçak gemisi gönderilmesi emrini verdi. Pentagon sözcüsü Sean Parnell yaptığı açıklamada, Carl Vinson'un Harry S. Truman'a katılarak “bölgesel istikrarı desteklemeye, saldırganlığı caydırmaya ve bölgedeki serbest ticaret akışını korumaya devam edeceğini” söyledi. Reuters'in adının açıklanmasını istemeyen ABD'li yetkililerden aktardığına göre altı kadar B-2 bombardıman uçağı geçen hafta Hint Okyanusu'ndaki Diego Garcia Adası'nda bulunan ABD-İngiliz askeri üssüne nakledildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bölge sözcüsü Michael Mitchell, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: "Başkan Trump, ABD'nin İran'ın nükleer silaha sahip olmasına izin veremeyeceği yönündeki iddiasında açıktı ve İran'la bir anlaşmayı görüşme isteğini de dile getirdi."

Buna karşılık Fransa, Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot aracılığıyla, çatışma riskinin yüksek olduğu ve İran'ın nükleer programıyla ilgili yeni bir anlaşmaya varma şansının azaldığı konusunda uyardı. Barrow, "Başarısızlık durumunda askeri bir çatışma neredeyse kaçınılmaz görünecek" ifadelerini kullandı.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.