Trump'ın yemin töreninin önde gelen davetlileri onun kararları nedeniyle milyarlar kaybetti: En büyük kaybedenler Zuckerberg ve Musk oldu

Aralarında Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos'un da bulunduğu dünyanın en zengin insanlarından bazıları Trump'ın yemin töreninde en önde yer almıştı (Arşiv - Reuters)
Aralarında Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos'un da bulunduğu dünyanın en zengin insanlarından bazıları Trump'ın yemin töreninde en önde yer almıştı (Arşiv - Reuters)
TT

Trump'ın yemin töreninin önde gelen davetlileri onun kararları nedeniyle milyarlar kaybetti: En büyük kaybedenler Zuckerberg ve Musk oldu

Aralarında Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos'un da bulunduğu dünyanın en zengin insanlarından bazıları Trump'ın yemin töreninde en önde yer almıştı (Arşiv - Reuters)
Aralarında Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos'un da bulunduğu dünyanın en zengin insanlarından bazıları Trump'ın yemin töreninde en önde yer almıştı (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkenin ticaret ortaklarına ‘karşılıklı tarifeler’ kapsamında yeni gümrük vergileri getirdiğini açıklamasının dünya genelinde şok etkisi yaratmasıyla dünyanın en zengin insanları bir gecede milyarlarca dolar kaybetti.

ABD merkezli haber kanalı CNBC'nin haberine göre Başkan Trump çarşamba günü, 5 Nisan'da yürürlüğe girmek üzere tüm ülkelerden ithal edilen mallara yüzde 10 asgari gümrük vergisi ve belirli ülkelere ve bölgelere yüzde 50'ye varan gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı.

Trump’ın açıklaması borsada sert bir düşüşü de beraberinde getirdi. S&P 500 ve Nasdaq Composite, perşembe günkü gerilemenin ardından cuma günü yüzde 5'in üzerinde değer kaybetti.

sDFRGT
ABD Başkanı Donald Trump çarşamba akşamı Beyaz Saray bahçesinde yeni gümrük vergilerini açıklarken (Reuters)

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre iki günlük düşüş, sırasıyla dünyanın en zenginlerinin başında yer alan üç isimden birincisi Elon Musk'ın 30,9 milyar dolar, ikincisi Jeff Bezos'un 23,49 milyar dolar ve üçüncüsü Mark Zuckerberg'in 27,34 milyar dolar kaybetmesine neden oldu. Bloomberg'e göre dünyanın en zengin 500 kişisi, endeksin bugüne kadar kaydettiği en büyük iki günlük kaybı yaşadı.

Bu üç ismin net servetinin büyük kısmı şirketleri Tesla, Amazon ve Meta'nın değerinden geliyor.

Yeni açıklanan gümrük vergileri, sektörün Çin, Hindistan ve Tayvan gibi ülkelerin imalat, bilgisayar çipleri ve bilişim teknolojileri (BT) hizmetlerine olan bağımlılığı nedeniyle teknoloji hisselerine ağır bir darbe indirdi.

Trump, Tayvan'a yüzde 32, Hindistan'a yüzde 26 ve Çin'e yüzde 54 oranında gümrük vergisi uygulanacağını da açıkladı.

Trump'ın kıdemli danışmanı ve Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) sorumlusu olarak Trump’ın yakın çalışma ekibinde yer alan Musk, 2025 yılında büyük kayıplarla karşı karşıya kaldı.

Musk’ın şirketi Tesla tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada, şirketin bu yılın ilk çeyreğinde bir yıl öncesine göre yüzde 13 düşüşle 336 bin 681 araç sattığı ve şirketin 2022'den bu yana en kötü çeyreğini yaşadığını belirtildi.

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Musk'ın serveti bu yıl toplamda 130 milyar dolarlık bir kayba uğradı.

Musk’ın servetinin şu an 302 milyar dolar olduğu ve Bezos'un 193 milyar ve Zuckerberg'in 179 milyar dolar olan servetlerinin oldukça üstünde yer aldığı biliniyor.

FGTHY
Trump'ın gümrük vergisi açıklamasının ardından Dow Jones hissesinin düştüğünün görüldüğü bir ekran (EPA)

Borsada perşembe ve cuma günleri yaşanan gerilemede tüm milyarderler para kaybetmedi. Bloomberg'e göre Rocket Mortgage'ın kurucu ortağı ve Cleveland Cavaliers'ın sahibi Daniel Gilbert, cuma günü 1,91 milyar dolar kâr ederek net servetini 32,4 milyar dolara çıkardı.

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre Meksikalı iş insanı Carlos Slim'in serveti perşembe günü 2,9 milyar dolar artarken, cuma günü 5,48 milyar dolar geriledi.

Forbes dergisi tarafından 2010-2013 yılları arasında dünyanın en zengin insanı seçilen 85 yaşındaki Slim, kariyerine 1960'larda Meksika'da borsa simsarı olarak başladı. Slim’in servetinin 80 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Slim, salı günü Bloomberg'e verdiği röportajda Trump yönetiminin gümrük vergilerinin geçici olmasını ve sadece bir müzakere taktiği olarak kullanılmasını beklediğini söyledi.

Başkan Trump, perşembe günü yardımcılarının aksi yöndeki tüm ısrarlarına rağmen diğer ülkelerle gümrük vergisi oranlarını müzakere etmeye açık olduğunu söylemişti.

Slim, ‘ABD'nin çalışma tarzını değiştirmekten başka çaresi olmadığını’ vurguladı.



Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kaswar Klasra

Hindistan ve Pakistan arasında, Hindistan yönetimindeki Keşmir'de gerçekleşen yeni bir terör saldırısıyla tetiklenen son şiddet patlaması, dünyanın dikkatini Güney Asya'daki gergin cephe hatlarına yeniden odakladı. ABD öncülüğündeki uluslararası arabuluculuk çabaları, iki nükleer silahlı komşuyu savaşın eşiğinden geri çekmeyi başarmış olsa da, bu ihtiyatlı sakinlik kalıcı bir barış olarak kabul edilemez.

İki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Keşmir anlaşmazlığına bir çözüm bulunmaması nedeniyle, bölge 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit eden bir gerilimi tırmandırma döngüsünün esiri olmaya devam ediyor.

Bu hadise, on yıldan kısa bir sürede yaşanan üçüncü büyük tırmandırma sayılıyor ve her dalga bir öncekinden daha tehlikeli. Hindistan'ın Pakistan topraklarında faaliyet gösteren militanları sorumlu tuttuğu Pahalgam'daki saldırı, her iki taraftaki askeri tesisleri hedef alan bir dizi füze ve insansız hava aracı saldırısını tetikledi. Gerginliğin tırmanma hızı ve yoğunluğu, durumun kırılganlığını ve yarımadanın büyük bir felakete kaymaya hazır olduğunu teyit ederek, tehlike seviyesini yükseltti. Önceki örneklerde olduğu gibi, ABD, krizi kontrol altına almak için arabuluculu olarak müdahalede bulundu. Kendisine duyurulmayan Çin ve Körfez çabaları da destek verdi.

Bu model tanıdık hale geldi; Keşmir'de bir terör olayı gerçekleşiyor, onu Hindistan’ın yanıtı,  ardından Pakistan'ın askeri yanıtı takip ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Son şiddet dalgasını diğerlerinden ayıran husus yalnızca yoğunluğu değil, aynı zamanda kullanılan savaş araçlarının gelişmişliğiydi. Her iki taraf da geleneksel askeri güç kullanımının yanı sıra siber operasyonlara ve insansız hava araçlarına başvurdu. Bu çatışma, yapay zekanın, otonom insansız hava araçlarının ve siber savaşın savaş alanını yeniden şekillendirmeye başladığı Güney Asya'nın askeri tarihinde yeni bir bölümü işaret ediyor. Bununla birlikte, siyasi söylem durgun kaldı ve önemli bir dönüşüme sahne olmadı.

 Hindistan, çok daha büyük olan ekonomisi ve Batı'ya giderek daha yakın hale gelmesi sebebiyle stratejik bir ivmeye sahip olduğunu hissedebilir, fakat devam eden istikrarsızlık büyük hedeflerini tehdit ediyor. Tedarik zincirlerini Hindistan'a taşımayı düşünen küresel şirketler, çalkantılı bir bölgesel tablo karşısında tereddüt ediyor. Kalkınma veya kuzeydeki Çin tehdidi ile yüzleşmede kullanılabilecek kaynaklar kronik sınır krizi tarafından tüketiliyor. Dahası, Keşmir'de devam eden huzursuzluk, yerel halkı devletten daha da uzaklaştırıyor ve Yeni Delhi'nin son vermeye çalıştığı ayaklanmayı körüklüyor.

Pakistan’a gelince, yüksek gerilimin maliyeti onun için daha ağır. Uluslararası kredilere bağımlı ve yakın zamanda terörizm finansmanı artırılmış izleme listesinden çıkarılan kırılgan ekonomisi, her tırmandırmada ağır kayıplar yaşıyor.

Pakistan'ın Pahalgam saldırısıyla ilgili ortak soruşturma teklifi -Hindistan'ın bu tür girişimleri tekrar tekrar reddetmesine rağmen- ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu tür konularda şeffaflık ve iş birliği, karşılıklı şüphe döngüsünü kırmaya yardımcı olabilir. Hindistan gerçekten sadece geçici bir ateşkes değil, uzun vadeli bir barışı hedefliyorsa, yanlış değerlendirme riskini azaltacak mekanizmalar kurmak için İslamabad ile ciddi bir diyaloğa girmelidir.

Sadece krizleri yönetmek yerine, iki ülke çatışmanın kökenlerini ele alma gibi daha zor bir göreve girişmelidir. Nükleer silaha sahip iki komşu arasındaki son gerginlik, Keşmir sorununun acilen ele alınması gereken bir nükleer patlama noktası olduğunu teyit etti. Bu kriz Hindistan ve Pakistan'daki 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit ediyor.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları da dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için bu anı değerlendirmelidir

Pakistan, Keşmir sorununun çözümünün ancak diyalog yoluyla mümkün olduğunu kabul ederken, Hindistan askeri baskının siyasi bir çözüme alternatif olmadığını kabul etmelidir. Keşmir'de adil ve kalıcı bir çözüm sadece bölgeyi istikrara kavuşturmakla kalmayacak, aynı zamanda onlarca yıldır arzu edilen ekonomik ve ticari iş birliğinin ve ilişkilerin normalleşmesinin önünü açacaktır.

Dış baskıyla durdurulan son turun sonucu, sahadaki gerçekleri değiştirmedi. Her iki tarafın askeri kuvvetleri halen yüksek alarm durumunda ve resmi bir barış anlaşması imzalanmadı. Ancak, her iki başkent de kısa vadeli taktik hesapların ötesine geçmeye karar verirse, bu tırmandırma bir dönüm noktası olabilir.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları, bağımsız soruşturma organları ve şeffaflığa yönelik karşılıklı taahhütler de dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için baskı yapmak üzere bu anı değerlendirmelidir. Aynı şekilde Pakistan ekonomisini ticaret ve yatırım teşvikleri yoluyla desteklemek, alışılmadık yöntemlere olan bağımlılığını azaltabilirken, Hindistan'ın daha ölçülü bir duruşu Keşmirliler ile genel olarak bölgenin sakinleri arasındaki güveni yeniden inşa edebilir.

Bu ganimet için yapılmış bir savaş değildi ve taraflardan hiçbiri zafer kazanmadı. Aksine bu savaş, Güney Asya'nın uçurumun eşiğinde olduğunun acı bir hatırlatıcısı ve Delhi ile İslamabad liderlerine kalıcı bir barış için gereken sıkı ve zorlu çalışmaya başlamaları yönünde acil bir çağrıydı.