Siyasi yasak alan Marine Le Pen'e göre Fransa'nın varlığı tehdit altındahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5129948-siyasi-yasak-alan-marine-le-pene-g%C3%B6re-fransan%C4%B1n-varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-tehdit-alt%C4%B1nda
Siyasi yasak alan Marine Le Pen'e göre Fransa'nın varlığı tehdit altında
Marine Le Pen, pazar günü Paris'te konuşma yaptı (AFP)
Geçen hafta kamu fonlarını zimmetine geçirmekten suçlu bulunan ve aday olması yasaklanan radikal sağcı Fransız siyasetçi Marine Le Pen, pazar günü Paris'te yaptığı konuşmada Fransa'nın varlığının tehlikede olduğunu söyledi.
Binlerce destekçisi, Les Invalides'in altın kubbesi ve Napolyon'un mezarının yakınındaki Place Vauban'da protesto gösterisi diye tanımlanan etkinlik için toplandı. Ancak gözlemciler bunun bir kampanya mitinginin tüm unsurlarını taşıdığını söyledi.
Le Pen, kalabalığa 5 yıllık yasağa karşı barışçıl bir şekilde mücadele vereceğini söyledi ve Amerikan yurttaşlık hakları lideri Martin Luther King Jr.'dan esinlendi.
Paris'teki mahkeme geçen hafta Le Pen ve bazı Ulusal Birlik (RN) partisi üyelerini AB fonlarını zimmetlerine geçirmekten suçlu bulmuş ve 18 ay içinde kararı bozduramazsa Fransa'nın 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasını engelleyecek bir hüküm vermişti.
Le Pen, yardımcıları için ayrılan Avrupa Parlamentosu fonlarını Fransa'daki parti personeline ödeme yapmak için kullanmaktan suçlu bulunmuştu.
Fransa'daki radikal sağcı Ulusal Birlik partisinin destekçileri protesto gösterisinde Fransız bayrakları salladı ve "kazanacağız" sloganları attı.
56 yaşındaki Le Pen, "Vazgeçmeyi bilmiyorum. Teslim olmayı bilmiyorum. Mücadeleye kararlıyız" dedi.
Ayrıca kalabalığa yurtseverlikten söz etti ve kendisini ve destekçilerini "gerçek ve sadık" Fransa diye tanımladı.
"Her adımda bizi engellemek isteyenlerle savaşmak zorundayız" dedi.
Konuşmasından önce Le Pen, Floransa'daki toplantıda göçmen karşıtı bir İtalyan partisinin etkinliğine videoyla katıldı ve burada da Martin Luther King Jr.'dan bahsetti.
Şaşırtıcı karşılaştırmaya şöyle devam etti:
Bizim mücadelemiz barışçıl, demokratik bir mücadele olacak. Yurttaşlık haklarını savunan Martin Luther King'i [Jr.] örnek alacağız.
Pazar günü Sen Nehri'nin diğer yakasında yüzlerce kişi sol partilerin öncülüğünde karşı miting için toplandı. Yeşiller Partisi lideri Marine Tondelier "Bu sadece Marine Le Pen meselesi değil" dedi.
Bu, adaletin isteğe bağlı olduğunu düşünenlere karşı hukukun üstünlüğünü savunmakla ilgili.
Babası Jean-Marie Le Pen'in 1972'de Ulusal Cephe adıyla kurduğu Fransa'nın Ulusal Birlik partisinin lideri, Avrupa radikal sağının en önde gelen isimlerinden biri.
Kamu görevinden men cezası hemen başlasa da hapis cezası ve para cezası ancak Le Pen'in itirazlarının sonuçsuz kalması durumunda kesinleşecek.
Le Pen mahkemenin kararına itiraz etti ve seçimlere katılmak için tüm yasal yolları kullanacağına söz verdi. Mahkeme, temyiz başvurusuna ilişkin kararını 2026 yazında vereceğini açıkladı.
İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5134335-i%CC%87srail-filistin-y%C3%B6netimi-liderlerinin-hareketlerine-y%C3%B6nelik-k%C4%B1s%C4%B1tlamalar%C4%B1
İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.
Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.
Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.
Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.
Abbas'ın seyahatinin engellenmesi
Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.
İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.
Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.
Sessiz kalmak
Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)
İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.
Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.
Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.
Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi
İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.
Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)
İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.
Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.