Trump son dakikada neden geri adım atıp gümrük vergilerini askıya aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (Arşiv - Reuters)
TT

Trump son dakikada neden geri adım atıp gümrük vergilerini askıya aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, küresel ekonomik düzeni yeniden şekillendirmeye yönelik cesur bir girişimle hem dostlarını hem de düşmanlarını hedef alan bir dizi sert gümrük vergisini geri çekti.

Peki neden son dakikada geri adım attı?

Trump'ın açıklaması, Cumhuriyetçi temsilcilerin ve özellikle kendisine yakın kişilerin gümrük vergilerinin ekonomiyi mahvedebileceği konusunda kendisini uyardığı üzücü bir haftanın ardından, öğleden sonra geldi.

Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlikte bir hafta önce açıkladığı gümrük vergilerini askıya almadan önce yardımcıları sessizce mali piyasalarla ilgili endişelerini dile getirdi.

Borsa, değişikliğin hemen ardından yükselişe geçerek günlerce süren kayıplara son verdi.

gbhjkılo
Bir kargo gemisi New Jersey'deki Port Elizabeth Deniz Terminali'ne yanaşıyor. (Reuters)

ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili Sky News'in ABD'deki ortak ağı NBC News'e yaptığı açıklamada, Trump kararını açıklamadan önce bazı danışmanlarının tahvil piyasaları konusunda panik içinde olduğunu söyledi.

Hisse senedi fiyatları düştüğünde ve yatırımcılar hazine bonolarında güvenlik aradıklarında genellikle olanın tersine, 10 yıllık hazine bonolarının faiz oranları yükseldi.

Bu alışılmadık dinamik, gümrük tarifeleri fiyatları yükseltirken, yüksek faiz oranları nedeniyle insanların ev satın almak ya da kredi kartı borçlarını ödemek için daha fazla para ödeyecekleri anlamına geliyordu. Büyümek isteyen işletmeler de yeni krediler için daha fazla ödeyecekti.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir yönetim yetkilisi, Trump'ın iki üst düzey danışmanı olan Hazine Bakanı Scott Besant ve Ticaret Bakanı Howard Luttnick'in dün ortak bir tavır sergileyerek, tahvil piyasası ışığında tarifelerin askıya alınması yönünde Trump'a çağrıda bulunduğunu ifade etti.

sdef
ABD Başkanı Donald Trump, Hazine Bakanı Scott Besant ve Ticaret Bakanı Howard Lutnick'in katılımıyla bir kararname imzaladıktan sonra konuşuyor. (AFP)

Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla, 90 günlük bir duraklama ilan etti. Bu süreyi, Amerikan şirketlerini ve işçilerini sömürdüğünü iddia ettiği ticaret koşullarını gözden geçirmeye açık olduğunu gösteren onlarca ülkeyle anlaşmaları müzakere etmek için kullanacağını söyledi.

Bunun tek istisnası Çin. Trump, gelişen ticaret savaşında karşılıklı tırmanışın bir parçası olarak ülkesinin en büyük jeopolitik rakibine yönelik gümrük vergilerini yüzde 125'e yükseltti.

sdefrt
Bangkok Limanı’nda konteyner yığınları üzerinde çalışan vinçler (AP)

Trump, Beyaz Saray’da yaptığı konuşmadan bir hafta sonra rotasını değiştirdi ve istihdamı ABD'ye geri getirme planını açıkladı. Ülkelerin karşılaşacağı yeni ve daha yüksek gümrük vergilerini gösteren bir tablo gösteren Trump, “Amerikalı dostlarım, bugün kurtuluş günü” dedi.

Ticaret savaşlarının artacağı ve trilyonlarca dolarlık servetin yok olacağı beklentisiyle piyasalar dibe vurdu.

Demokratlar bundan faydalanmaya çalışıyor

Demokratlar, Trump'ın popüler cazibesinin kaynaklarından biri olan ülke ekonomisine yön verme konusunda kendisine güvenilebileceği görüşünü zayıflatmak için konuya el attılar.

Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer dün Senato kürsüsünde, Trump'ın geri adım atmasından saatler önce şunları söyledi: “Donald Trump'ın neden olduğu piyasa çöküşü ortalama bir emeklilik hesabından tam 104 bin doları buharlaştırdı.”

Olay, Beyaz Saray'ın gümrük vergilerinin süresi konusunda net ve tutarlı bir argüman ortaya koymakta zorlanması nedeniyle Trump'ın kıdemli danışmanlar ekibi içindeki farklılıkları ortaya çıkardı.

Besant müzakerelere açık görünürken, kıdemli ticaret danışmanı Peter Navarro'nun daha sert bir tutum sergilediği görüldü.

Elon Musk Navarro'yu “bir çuval tuğladan daha aptal” olarak tanımlarken, Navarro Musk'ı “araba montajcısı” olarak tanımladı.

Ancak bir hafta süren bu drama, genellikle tek bir kişinin, yani Donald Trump'ın kaprislerine ve kararsızlığına bağlı olan bir politika oluşturma sürecinin tehlikesini de vurguladı.

Piyasalar öngörülebilirliği tercih etme eğilimindedir ve iş dünyası liderleri de yeni fabrikaları nerede kuracaklarına karar verirler. Ancak Trump bir yol çizdiğinde iniş çıkışlar yaşanması kaçınılmaz.

Son günlerde kendisiyle konuşan bir arkadaşı, Trump'ın ‘bu konuda hızla geri adım atacağına’ dair hiçbir işaret vermediğini söyledi.

Söz konusu kişi Trump'ın diğer ülkelerin haksız ticaret yaptığına inandığını ve gümrük vergilerini ABD'yi daha rekabetçi hale getirmek için bir araç olarak gördüğünü söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan kişi, “Trump, bunun kendisi için işe yarayacağından çok emin” ifadesini kullandı.

Ancak dünkü açıklama öncesinde Trump ve danışmanları, Cumhuriyetçi milletvekillerinin ve dışarıdaki müttefiklerinin alternatif bir yol çağrısına kulak veriyorlardı.

Bunlar arasında Fox Business Network'te bir program sunan ve Trump'ın ilk döneminde kıdemli bir ekonomi danışmanı olan Larry Kudlow da vardı.

Kudlow NBC News'e verdiği demeçte, Batı’daki dostlarıyla ABD'nin diğer ülkelere sonsuza kadar geçerli olacak gümrük vergileri uygulamadan önce bu ülkelerle müzakere etmesi gerektiği konusunda ‘sürekli’ görüşmeler yaptığını söyledi.

Trump'ın dünkü hamlesini ‘fantastik’ olarak nitelendiren Kudlow, “Anlaşma yapmak yapılacak en iyi şeydir. Son 48 saat içinde Trump müzakere etmemekten müzakere etmeye geçti. Besant'ın şu anda ticaret konusunda günün adamı olduğu çok açık. Bu çok net” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçiler de endişeli

Endişeli Cumhuriyetçi temsilciler de konuya müdahil oldu.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, salı gecesi Trump'la uzun uzun konuştuğunu ve ona tarifelerin işlerini nasıl etkileyeceği konusunda endişeli olan otomobil üreticilerinden haber aldığını söylediğini belirtti. Graham'ın konuştuğunu söylediği şirketlerden biri de BMI.

frty6
New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki yatırımcılar (AFP)

Yönetimle temas halinde olan Cumhuriyetçi Senatör John Kennedy, salı günü Besant ile öğle yemeği yemeyi planladığını söyledi. Kennedy ayrıca dün NBC News'e yaptığı açıklamada, Beyaz Saray ile de görüştüğünü bildirdi.

Trump'ı ‘arabayı yakalayan boğaya’ benzeten Kennedy, şimdi asıl sorunun şu olduğunu söyledi: “Arabayla ne yapacaksınız?”

Trump yeniden düşünüyor

Bu hafta borsada yaşanan kayıpların ardından ve Kongre'deki Cumhuriyetçilerden gelen baskıların artmasıyla Trump yeniden düşünmeye başladı.

Trump ilk döneminde borsadaki iniş ve çıkışları sık sık başkanlığının bir tür karnesi olarak görmüş, iniş ve çıkışları kutlamıştı. Bu gerileme onun da dikkatini çekti.

Dün NASCAR şampiyonlarının katıldığı bir etkinlikte konuşan Trump, “İnsanların biraz midesi bulanıyor” itirafında bulundu. Günün ilerleyen saatlerinde Oval Ofis'te gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, son birkaç gündür ek gümrük vergilerini durdurma konusunda daha ciddi düşünmeye başladığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey bir yönetim yetkilisi, tarifelerin altından kalkmak isteyen ülkelerle yeni ticaret anlaşmalarının müzakere edileceğini söyledi.

Sonunda Trump kararını verdi. Besant ve Lutnick ile oturarak 90 günlük ertelemeyi duyuran ve başkanlığının en büyük ekonomik krizini sona erdiren notu hazırladı.

Trump, “Bunu içimizden gelerek yazdık, değil mi? Bunu dünya ve bizim için çok olumlu olduğunu düşündüğüm bir şey olarak yazdık. İncinmesi gerekmeyen ülkeleri incitmek istemiyoruz ve hepsi de müzakere etmek istiyor” şeklinde konuştu.

Dow Jones Endüstri Ortalaması günü yaklaşık yüzde 8 artışla kapattı ve son süreçteki kayıplarının bir kısmını -tamamen olmasa da- sildi.

Her şey ne kadar kaotik görünse de, Trump yönetimi her şeyin planlandığı gibi gittiği konusunda ısrar etti.

Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Stephen Miller dün öğleden sonra bir mesaj yayınladı: “Tarihte bir ABD başkanının en büyük ekonomik stratejisine tanık oldunuz.”



Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kaswar Klasra

Hindistan ve Pakistan arasında, Hindistan yönetimindeki Keşmir'de gerçekleşen yeni bir terör saldırısıyla tetiklenen son şiddet patlaması, dünyanın dikkatini Güney Asya'daki gergin cephe hatlarına yeniden odakladı. ABD öncülüğündeki uluslararası arabuluculuk çabaları, iki nükleer silahlı komşuyu savaşın eşiğinden geri çekmeyi başarmış olsa da, bu ihtiyatlı sakinlik kalıcı bir barış olarak kabul edilemez.

İki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Keşmir anlaşmazlığına bir çözüm bulunmaması nedeniyle, bölge 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit eden bir gerilimi tırmandırma döngüsünün esiri olmaya devam ediyor.

Bu hadise, on yıldan kısa bir sürede yaşanan üçüncü büyük tırmandırma sayılıyor ve her dalga bir öncekinden daha tehlikeli. Hindistan'ın Pakistan topraklarında faaliyet gösteren militanları sorumlu tuttuğu Pahalgam'daki saldırı, her iki taraftaki askeri tesisleri hedef alan bir dizi füze ve insansız hava aracı saldırısını tetikledi. Gerginliğin tırmanma hızı ve yoğunluğu, durumun kırılganlığını ve yarımadanın büyük bir felakete kaymaya hazır olduğunu teyit ederek, tehlike seviyesini yükseltti. Önceki örneklerde olduğu gibi, ABD, krizi kontrol altına almak için arabuluculu olarak müdahalede bulundu. Kendisine duyurulmayan Çin ve Körfez çabaları da destek verdi.

Bu model tanıdık hale geldi; Keşmir'de bir terör olayı gerçekleşiyor, onu Hindistan’ın yanıtı,  ardından Pakistan'ın askeri yanıtı takip ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Son şiddet dalgasını diğerlerinden ayıran husus yalnızca yoğunluğu değil, aynı zamanda kullanılan savaş araçlarının gelişmişliğiydi. Her iki taraf da geleneksel askeri güç kullanımının yanı sıra siber operasyonlara ve insansız hava araçlarına başvurdu. Bu çatışma, yapay zekanın, otonom insansız hava araçlarının ve siber savaşın savaş alanını yeniden şekillendirmeye başladığı Güney Asya'nın askeri tarihinde yeni bir bölümü işaret ediyor. Bununla birlikte, siyasi söylem durgun kaldı ve önemli bir dönüşüme sahne olmadı.

 Hindistan, çok daha büyük olan ekonomisi ve Batı'ya giderek daha yakın hale gelmesi sebebiyle stratejik bir ivmeye sahip olduğunu hissedebilir, fakat devam eden istikrarsızlık büyük hedeflerini tehdit ediyor. Tedarik zincirlerini Hindistan'a taşımayı düşünen küresel şirketler, çalkantılı bir bölgesel tablo karşısında tereddüt ediyor. Kalkınma veya kuzeydeki Çin tehdidi ile yüzleşmede kullanılabilecek kaynaklar kronik sınır krizi tarafından tüketiliyor. Dahası, Keşmir'de devam eden huzursuzluk, yerel halkı devletten daha da uzaklaştırıyor ve Yeni Delhi'nin son vermeye çalıştığı ayaklanmayı körüklüyor.

Pakistan’a gelince, yüksek gerilimin maliyeti onun için daha ağır. Uluslararası kredilere bağımlı ve yakın zamanda terörizm finansmanı artırılmış izleme listesinden çıkarılan kırılgan ekonomisi, her tırmandırmada ağır kayıplar yaşıyor.

Pakistan'ın Pahalgam saldırısıyla ilgili ortak soruşturma teklifi -Hindistan'ın bu tür girişimleri tekrar tekrar reddetmesine rağmen- ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu tür konularda şeffaflık ve iş birliği, karşılıklı şüphe döngüsünü kırmaya yardımcı olabilir. Hindistan gerçekten sadece geçici bir ateşkes değil, uzun vadeli bir barışı hedefliyorsa, yanlış değerlendirme riskini azaltacak mekanizmalar kurmak için İslamabad ile ciddi bir diyaloğa girmelidir.

Sadece krizleri yönetmek yerine, iki ülke çatışmanın kökenlerini ele alma gibi daha zor bir göreve girişmelidir. Nükleer silaha sahip iki komşu arasındaki son gerginlik, Keşmir sorununun acilen ele alınması gereken bir nükleer patlama noktası olduğunu teyit etti. Bu kriz Hindistan ve Pakistan'daki 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit ediyor.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları da dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için bu anı değerlendirmelidir

Pakistan, Keşmir sorununun çözümünün ancak diyalog yoluyla mümkün olduğunu kabul ederken, Hindistan askeri baskının siyasi bir çözüme alternatif olmadığını kabul etmelidir. Keşmir'de adil ve kalıcı bir çözüm sadece bölgeyi istikrara kavuşturmakla kalmayacak, aynı zamanda onlarca yıldır arzu edilen ekonomik ve ticari iş birliğinin ve ilişkilerin normalleşmesinin önünü açacaktır.

Dış baskıyla durdurulan son turun sonucu, sahadaki gerçekleri değiştirmedi. Her iki tarafın askeri kuvvetleri halen yüksek alarm durumunda ve resmi bir barış anlaşması imzalanmadı. Ancak, her iki başkent de kısa vadeli taktik hesapların ötesine geçmeye karar verirse, bu tırmandırma bir dönüm noktası olabilir.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları, bağımsız soruşturma organları ve şeffaflığa yönelik karşılıklı taahhütler de dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için baskı yapmak üzere bu anı değerlendirmelidir. Aynı şekilde Pakistan ekonomisini ticaret ve yatırım teşvikleri yoluyla desteklemek, alışılmadık yöntemlere olan bağımlılığını azaltabilirken, Hindistan'ın daha ölçülü bir duruşu Keşmirliler ile genel olarak bölgenin sakinleri arasındaki güveni yeniden inşa edebilir.

Bu ganimet için yapılmış bir savaş değildi ve taraflardan hiçbiri zafer kazanmadı. Aksine bu savaş, Güney Asya'nın uçurumun eşiğinde olduğunun acı bir hatırlatıcısı ve Delhi ile İslamabad liderlerine kalıcı bir barış için gereken sıkı ve zorlu çalışmaya başlamaları yönünde acil bir çağrıydı.