ABD'nin Vermont eyaletindeki bir federal yargıç dün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Tufts Üniversitesi'nde okuyan bir Türk öğrenciyi göçmen gözaltı merkezinden serbest bırakmayarak ‘anayasal bir krizi’ tetikleyip tetiklemeyeceğini sorusunu gündeme getirdi.
ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı William Sessions, Vermont eyaletinin Burlington şehrindeki duruşma sırasında, yetkililere Rumeysa Öztürk'ün yaklaşık üç haftadır tutulduğu Louisiana gözaltı merkezinden geçtiğimiz ay tutuklanmasının ardından kısa bir süre gözaltında tutulduğu Vermont'a nakledilmesine karar verebileceğini belirttiğinde söz konusu olasılığı gündeme getirdi.
Yargıç Sessions, Massachusetts'teki bir federal yargıcın davayı reddetmek ya da ABD Adalet Bakanlığı'nın istediği gibi Louisiana'ya göndermek yerine Vermont'a nakletmesinin ardından 30 yaşındaki öğrencinin tutukluluğuna itiraz eden davasındaki tartışmaları dinledi.
Öztürk'ün Boston'un banliyösü Somerville'de bir sokakta maskeli polis memurları tarafından gözaltına alınışını gösteren ve yaygın bir şekilde paylaşılan video görüntüleri, Öztürk'ün durumunu Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın ABD’deki üniversite kampüslerinde İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını protesto eden Filistin yanlısı aktivistleri sınır dışı etme çabalarının yüksek profilli bir örneği haline getirdi.
Vermont Başsavcı Vekili Michael Drescher, davanın Vermont'a ait olmadığını ve ABD Kongresi'nin yürütme organına göçü denetleme konusunda verdiği ‘geniş takdir yetkisinin’ Yargıç Sessions'ın Öztürk’ü serbest bırakma yetkisine sahip olmadığı anlamına geldiğini savundu.
Eski başkanlardan Demokrat Partili Bill Clinton tarafından atanan Yargıç Sessions, davanın ‘belirsiz bir hukuk alanı’ içerdiğini kabul etti, ancak Drescher'in argümanının, Öztürk lehine karar vermesi halinde yönetimin ne yapacağına ilişkin temel bir soruyu gündeme getirdiğini söyledi.
Yargıç Sessions, “Eğer yönetim ‘Hayır, serbest bırakılamaz çünkü ihlal edilemeyecek bir göçmenlik tutuklama emrimiz var ve serbest bırakılmayacak' derse, o zaman kendimizi anayasal bir krizin içinde buluruz” ifadelerini kullandı.
Bunun herhangi bir şekilde ‘mahkeme kararına uymayacakları’ şeklinde algılanmasını istemediğini belirten Drescher, ancak yasanın Öztürk'ün kefalet başvurusunu Sessions'a değil, bir göçmenlik hakimine yapması gerektiği konusunda açık olduğunu belirterek “Bunu ben söylemiyorum, Kongre söylüyor” dedi.
ABD makamlarının Öztürk'ün vizesini iptal etmek için gösterdikleri tek gerekçe, Öztürk'ün Tufts Üniversitesi'nin Gazze’deki savaşın başlamasından sonra İsrail'le bağlantılı şirketlerden ayrılma ve ‘Filistin soykırımını tanıma’ yönündeki öğrenci çağrılarına verdiği yanıtı eleştiren bir köşe yazısı kaleme almış olması.
Öte yandan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatları, Öztürk’ün tutukluluğunun ABD Anayasası uyarınca ifade özgürlüğü ve yasal süreç haklarının açık bir ihlali olduğunu ve derhal serbest bırakılması gerektiğini savunuyor.