Beyaz Saray: Ukrayna'daki saldırı müzakerenin gerekliliğini "kesin bir hatırlatmadır"

 Ukrayna'nın Sumi kentinde meydana gelen yıkımdan (AFP)
 Ukrayna'nın Sumi kentinde meydana gelen yıkımdan (AFP)
TT

Beyaz Saray: Ukrayna'daki saldırı müzakerenin gerekliliğini "kesin bir hatırlatmadır"

 Ukrayna'nın Sumi kentinde meydana gelen yıkımdan (AFP)
 Ukrayna'nın Sumi kentinde meydana gelen yıkımdan (AFP)

Beyaz Saray, dün Ukrayna'nın Sumi kasabasında en az 34 kişinin ölümüne yol açan Rus saldırısının “bu korkunç savaşı” sona erdirmek için müzakerelere duyulan ihtiyacın “keskin bir hatırlatıcısı” olduğunu belirtti.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes yaptığı açıklamada, “Bugün Sumi'ye yapılan füze saldırısı, Başkan Donald Trump'ın bu korkunç savaşı sona erdirme çabalarının kritik zamanda geldiğinin açık ve net bir hatırlatıcısıdır” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Amerikan televizyon kanalı CBS’ten aktardığına göre Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, kanala verdiği röportajında ABD'li mevkidaşına Rus saldırganlığının yol açtığı yıkımı görmek üzere Ukrayna'yı ziyaret etmesi çağrısında bulundu. “Lütfen, herhangi bir karar almadan önce, herhangi bir müzakereden önce, gelin ve insanları, sivilleri, savaşçıları, hastaneleri, kiliseleri, çocukları görün... Gelin ve görün, sonra da savaşı sona erdirecek bir planla ilerleyelim”ifadelerini kullandı. Zelenskiy, ABD başkanının ‘(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in ne yaptığını anlayacağını’ belirtti.

BM Genel Sekreteri António Guterres, Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Sumi'de Rus bombardımanında en az 34 kişinin ölmesinin ardından "derin endişe" ve "şok" duyduğunu belirtti. Guterres'in sözcüsü Stéphane Dujarric yaptığı açıklamada, "Bu saldırı, son haftalarda Ukrayna şehirlerine yönelik gerçekleştirilen ve sivil can kayıplarına ve geniş çaplı yıkıma yol açan benzer saldırıların devamı niteliğindedir" dedi.



ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
TT

ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışmaya göre, Başkan Donald Trump yönetimi dün 1 Ocak 2007 ve sonrasında Gazze Şeridi'ni ziyaret eden tüm vize başvuru sahiplerinin sosyal medya denetimine tabi tutulmasını emretti.

Reuters tarafından görülen mesajda, tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için sosyal medya denetimi yapılması emrinin, sivil toplum kuruluşu çalışanlarının yanı sıra Gazze Şeridi'nde resmi ya da diplomatik bir sıfatla uzun süre bulunmuş kişileri de kapsaması gerektiği belirtildi.

Mesajda, “Sosyal medya hesaplarının incelenmesi sonucunda güvenlik konularıyla ilgili potansiyel aşağılayıcı ifadeler ortaya çıkarsa, vize başvurusunda bulunan kişinin ABD ulusal güvenliği için bir risk oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi için kurumlar arası bir soruşturma olan güvenlik danışma görüşüne ihtiyaç duyulacağı belirtildi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre mesaj, ABD’nin tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi.

Trump yönetiminin ülke genelinde yüzlerce vizeyi iptal ettiği ve bazı yasal daimî mukimlerin statülerini de iptal ettiği bir dönemde gelen bu hamle, Dışişleri Bakanı'nın ülkede bulunmasının ABD dış politikasına zarar verdiğine onayladığı göçmenlerin sınır dışı edilmesine olanak tanıyan 1952 tarihli bir yasa kapsamında gerçekleşti.

Söz konusu iç yazışma 17 Nisan tarihli olup, mart ayı sonunda 300'den fazla vizeyi iptal etmiş olabileceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalandı. Dışişleri Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Trump yönetimi yetkilileri, öğrenci vizesi sahiplerinin Filistinlilere verdikleri destek ve İsrail'in Gazze savaşındaki tutumunu eleştirmeleri nedeniyle sınır dışı edilme riski altında olduklarını söylüyor ve bu kişilerin eylemlerini ABD'nin dış politika çıkarlarını tehdit ettiğini belirtiyor. Trump'ın muhalifleri bu çabaları ABD Anayasasının Birinci Değişikliği uyarınca ifade özgürlüğü haklarına bir saldırı olarak nitelendiriyor.