Axios: Amerika ile İran arasındaki nükleer görüşmelerin ikinci turu Roma'da yapılabilir

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el Busaidi, İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile Muskat'ta bir araya geldi (Reuters)
Umman Dışişleri Bakanı Bedr el Busaidi, İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile Muskat'ta bir araya geldi (Reuters)
TT

Axios: Amerika ile İran arasındaki nükleer görüşmelerin ikinci turu Roma'da yapılabilir

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el Busaidi, İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile Muskat'ta bir araya geldi (Reuters)
Umman Dışişleri Bakanı Bedr el Busaidi, İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile Muskat'ta bir araya geldi (Reuters)

Axios haber sitesinin dün konuyla ilgili bilgi sahibi iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin ikinci turunun önümüzdeki cumartesi günü İtalya'nın başkenti Roma'da yapılması bekleniyor.

El Alem devlet televizyonu dün İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan bir açıklamaya dayanarak Amerika ile yapılacak bir sonraki müzakere turunun Umman'ın arabuluculuğuyla Avrupa'da yapılacağını duyurdu. Açıklamada daha fazla ayrıntı verilmedi. Günün erken saatlerinde İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tahran ve Washington arasındaki görüşmelerin yerinin değişebileceğini söylemiş, ancak Umman'ın arabuluculuk rolünü sürdürdüğünü vurgulamıştı.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi Sözcüsü İbrahim Rızai, Amman müzakereleri sırasında ABD'nin ciddiyetini ve savaşa girme konusundaki isteksizliğini gösterdiğini ifade etti. Ancak müzakerelerdeki olumlu havaya rağmen Washington'a güvenilemeyeceğini vurgulayan Rızai, müzakereler sırasında Amerika'nın İran'a yatırım yapma arzusunu dile getirdiğine dikkat çekti.

İran ve ABD cumartesi günü Umman'da dolaylı görüşmelerde bulundu ve gelecek hafta görüşmelere devam etme kararı aldı. Görüşmeler İran'ın nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varmayı amaçlıyor.



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.