Suudi Arabistan ve Amerika sivil nükleer iş birliği anlaşmasına yaklaşıyor

Suudi Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman bin Abdülaziz, ABD Enerji Bakanı Chris Wright ile birlikte  (Enerji Bakanlığı)
Suudi Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman bin Abdülaziz, ABD Enerji Bakanı Chris Wright ile birlikte  (Enerji Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan ve Amerika sivil nükleer iş birliği anlaşmasına yaklaşıyor

Suudi Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman bin Abdülaziz, ABD Enerji Bakanı Chris Wright ile birlikte  (Enerji Bakanlığı)
Suudi Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman bin Abdülaziz, ABD Enerji Bakanı Chris Wright ile birlikte  (Enerji Bakanlığı)

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, ABD ve Suudi Arabistan'ın enerji ve sivil nükleer teknoloji alanlarında iş birliği için bir ön anlaşma imzalamaya yakın olduğunu açıkladı.

Wright söz konusu açıklamayı bölge turu kapsamında ziyaret ettiği Riyad'dan yaptı. Wright'ın ziyareti ABD Başkanı Donald Trump'ın mayıs ayında Suudi Arabistan, BAE ve Katar'a yapacağı ziyaret öncesinde gerçekleşiyor. İki ülke arasındaki nükleer iş birliğinin ayrıntılarının bu yıl içinde açıklanacağını belirten Wright, iş birliğinin Krallık'ta ticari bir nükleer enerji endüstrisi kurulmasına odaklanacağını ve “bu yıl önemli gelişmelerin beklendiğini” kaydetti.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Wright dün yaptıkları toplantıda, daha sürdürülebilir ve verimli enerji sistemlerine yönelik geçiş çabalarını geliştirmek için koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurguladılar.



Washington: Tüm ABD vizesi sahipleri sürekli denetim altında

Pasaportta iptal edilmiş ABD vizesi (Reuters- Arşiv)
Pasaportta iptal edilmiş ABD vizesi (Reuters- Arşiv)
TT

Washington: Tüm ABD vizesi sahipleri sürekli denetim altında

Pasaportta iptal edilmiş ABD vizesi (Reuters- Arşiv)
Pasaportta iptal edilmiş ABD vizesi (Reuters- Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün, Başkan Donald Trump'ın vize ve göçmenlere ilişkin politikasını sıkılaştırdığı bir dönemde, ABD'ye giriş vizesi bulunan 55 milyon yabancının sürekli incelemeye tabi tutulacağı uyarısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, "Bakanlığın devam eden incelemesi, şu anda geçerli ABD vizesi bulunan tüm yabancı uyrukluları kapsıyor ve bunların 55 milyondan fazlası şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunuyor" dedi.

Yetkili, "Dışişleri Bakanlığı, vizeleri, ikamet süresini aşma, suç faaliyeti, kamu güvenliğini tehdit etme, herhangi bir terör faaliyetine katılma veya terör örgütlerine destek sağlama gibi potansiyel uygunsuzluk belirtileri olması durumunda iptal eder" ifadelerini kullandı.

Yetkili, 55 milyon vizenin tamamının aktif olarak incelenmekte olduğunu belirtmedi, ancak Trump yönetiminin bunları “meşru hedefler” olarak gördüğünü açıkladı.

Kimliğinin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, Trump yönetiminin özellikle öğrencilere yönelik denetimleri yoğunlaştırdığını ifade etti.

"Tüm öğrenci vizelerini inceliyoruz," diyen yetkili, Dışişleri Bakanlığı'nın sosyal medyada "neler paylaşıldığını sürekli olarak takip ettiğini" ve vize başvurusunda bulunanların bunu kanıtlamaları gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD dış politika çıkarlarına aykırı olduğu düşünülen kişilerin vizelerinin iptaline olanak tanıyan muğlak bir ABD yasasına atıfta bulunarak, İsrail karşıtı protestocuları hedef aldı.

Dışişleri Bakanlığı daha önce, Rubio'nun ocak ayında Trump döneminde göreve gelmesinden bu yana 6 bin ABD vizesini iptal ettiğini duyurmuştu.

Dışişleri Bakanlığı rakamlarına göre bu sayı, Başkan Joe Biden yönetimi tarafından bir önceki yılın aynı döneminde iptal edilen öğrenci vizelerinin dört katına denk geliyor.

Rubio, yönetimin, yargı denetimi olmaksızın vize verme ve iptal etme hakkına sahip olduğunu ve ABD vatandaşı olmayanların ABD anayasasında yer alan ifade özgürlüğü hakkından yararlanamayacağını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yönetim buna rağmen, bu konuda birçok yasal engelle karşılaştı. Haziran ayında bir yargıç, Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı protestolara öncülük eden ABD daimi ikametgahı sahibi Mahmud Halil'i serbest bıraktı.

Mayıs ayında bir başka yargıç, üniversite gazetesinde İsrail'i eleştiren bir makale yazan Tufts Üniversitesi'nde Türk yüksek lisans öğrencisi olan Rumeysa Öztürk'ü serbest bıraktı.