DMO: Savunma yeteneklerimiz Washington ile müzakerelerde 'kırmızı çizgidir'

DMO Sözcüsü Ali Muhammed Naini, düzenlediği bir basın toplantısı sırasında (Arşiv - Tasnim)
DMO Sözcüsü Ali Muhammed Naini, düzenlediği bir basın toplantısı sırasında (Arşiv - Tasnim)
TT

DMO: Savunma yeteneklerimiz Washington ile müzakerelerde 'kırmızı çizgidir'

DMO Sözcüsü Ali Muhammed Naini, düzenlediği bir basın toplantısı sırasında (Arşiv - Tasnim)
DMO Sözcüsü Ali Muhammed Naini, düzenlediği bir basın toplantısı sırasında (Arşiv - Tasnim)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından bugün yapılan açıklamada İran'ın askeri yeteneklerinin, Tahran'ın nükleer programı konusunda ABD ile yürütülen ve cumartesi günü yeni bir turu başlayacak olan dolaylı görüşmelerde ‘kırmızı çizgi’ olduğu vurgulandı.

DMO Sözcüsü Ali Muhammed Naini, İran Radyo Televizyon Kurumu (İRİB) tarafından aktarılan açıklamasında, “Güvenlik, ulusal savunma ve askeri güç İran İslam Cumhuriyeti için kırmızı çizgilerdir ve hiçbir koşul altında tartışılamaz” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklamada, uranyum zenginleştirme seviyelerinin ve nükleer silaha ulaşma kapasitesinin doğrulanmasının İran ile anlaşma sağlama olasılığını belirleyecek temel nokta olacağını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Umman'da İranlılarla yapılan görüşmelerde ABD heyetine başkanlık eden Witkoff, İran ile anlaşmaya varma olasılığının büyük ölçüde nükleer programın doğrulanmasına bağlı olacağını belirtti, ancak İran’ın nükleer programının tamamen sonlandırılması çağrısında bulunmadı.

Witkoff, Fox News'a verdiği demeçte, İran’ın nükleer programının ‘askerileşme’ kapasitesinin doğrulanmasının İran ile müzakerelerde ‘temel’ nokta olduğunu vurgulayarak buna balistik füzelerin ve bombaları patlatmak için kullanılan fünyelerin de dahil olduğunu belirtti.

Witkoff, İranlıların ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018 yılında ülkesini tek taraflı olarak çektiği 2015 tarihli nükleer anlaşma kapsamında izin verilen azami uranyum zenginleştirme oran olan yüzde 3,67'nin üzerinde oranlarda uranyum zenginleştirmelerine gerek olmadığını da sözlerine ekledi.

Witkoff, İran’ın uranyum zenginleştirme seviyeleriyle ilgili olarak “Bazı durumlarda yüzde 60‘a, bazılarında ise yüzde 20’ye ulaşıyor” dedi. ABD’li yetkili, bu oranın sivil bir nükleer program için gerekenden fazla olduğunun altını çizdi.

İran ve ABD arasındaki ilk tur görüşmelerini bir kez daha ‘yapıcı ve ikna edici’ olarak değerlendiren Witkoff, ancak şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu söyledi.

İran'ın resmi haber ajansı IRNA’nın aktardığına göre İran Dışişleri Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada İran ve ABD arasındaki görüşmelerin ikinci turunun cumartesi günü Umman’ın başkenti Maskat'ta yapılacağı duyuruldu.

IRNA, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi’nin, ajansın İran ve ABD arasındaki dolaylı müzakerelerin ikinci turunun yapılacağı yerle ilgili sorusuna verdiği yanıtta dolaylı müzakerelerin ikinci turunun Maskat'ta yapılacağını açıkladığını yazdı. IRNA’nın haberine göre Bekayi, Maskat'ın bu tura da ev sahipliği yapacağını söyledi.

IRNA’nın aktardığı açıklamasında Bekayi, “İstişarelerin ardından Maskat'ın 19 Nisan Cumartesi günü yapılacak müzakerelerin ikinci turuna da ev sahipliği yapmasına karar verildi” dedi.



İsrail’in yeni Gazze stratejisi belli oldu

İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
TT

İsrail’in yeni Gazze stratejisi belli oldu

İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)

İsrail, Gazze'nin üçte birini askerleriyle doğrudan kontrol ediyor. Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın rehineleri serbest bırakmaması halinde daha fazla toprağı işgal etmeye hazırlanıyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, İsrail’in savaşın ilk 18 ayında ağırlıklı olarak hava saldırıları ve baskınlara dayanan stratejisinin dönüşümü inceleniyor.

19 Ocak 2024’te yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona ermişti. İsrail, 1700'den fazla Filistinli mahkumu salıvermiş, Hamas da 8’i ölü 33 İsrailli ve 5 Taylandlı rehineyi serbest bırakmıştı.

Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı için ikinci aşamaya geçilememişti. Tel Aviv yönetimi, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart'ta da bölgeye elektrik tedarikini kesmişti. Bunların ardından İsrail ordusu, 18 Mart’ta ateşkes sürecini bozarak Gazze’ye saldırıları yeniden başlatmıştı.

WSJ, yeni saldırılarla birlikte İsrail ordusunun yoğun kara operasyonları düzenleyerek Gazze’nin kuzeyinde ve güneyinde “güvenlik koridorları” oluşturduğunu, Filistinlileri topraklarından sürdüğünü aktarılıyor. Tel Aviv yönetiminin, rehineleri serbest bırakması için Hamas üzerindeki baskıyı artırmak istediği, bu amaçla örgütü kontrolüne geçirdiği toprakları süresiz olarak elinde tutmakla tehdit ettiği yazılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla WSJ’ye konuşan İsrailli bir yetkili, Gazze’ye yönelik kara saldırılarının tekrar başlamasından bu yana bölgenin yüzde 30'undan fazlasının İsrail kontrolüne girdiğini söylüyor.

İsrail ordusu, Gazze’nin Mısır sınırındaki Refah kentini izole etmek için Philadelphia Koridoru’nu da ele geçirmişti. Adlarının açıklanmaması koşuluyla konuşan Mısırlı yetkililer, İsrail ordusunun bu koridoru da belirsiz bir süre boyunca elinde tutmayı planladığını söylüyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), “güncellenmiş bir savunma stratejisinin” takip edildiğini belirtiyor. Gazze’de kurulan “tampon bölgelerde” askeri varlığın sürdürülmesinin öngörüldüğü bildiriliyor.

Haberde, Hamas’ın Mısır arabuluculuğunda hazırlanan bir ateşkes anlaşmasını değerlendirdiği bilgisi de paylaşılıyor. Habere göre, Filistinli örgüt 70 günlük ateşkes karşılığında, halen hayatta olduğu düşünülen 24 rehineden 11’ini serbest bırakmayı planlıyor.

İsrail basını, 11 rehineyi isteyen İsrail'e karşı Hamas'ın 5'te ısrarcı olmasının ateşkesi engellediğini iddia etmişti. Geçen hafta Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla görüşen ABD Başkanı Donald Trump'ın makul olma çağrısının Tel Aviv'in tutumunu yumuşattığı da ülkede konuşuluyor. Suudi Arabistan devletinin haber kanalı Al Arabiya da kaynaklarına dayandırdığı haberde Hamas'ın daha fazla rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini bildirmiş ancak net bir sayı verilmemişti.

Lübnan merkezli Al Mayadeen kanalıysa üst düzey bir Hamas yetkilisine dayandırdığı haberde İsrail'in istediği rehine sayısını 10'a çektiğini aktarmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel