Çin, ABD'yi hayati öneme sahip sektörlere 'sofistike' siber saldırılar gerçekleştirmekle suçladı

Çin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nı enerji ve ulaşım gibi önemli sektörlere siber saldırılar düzenlemekle suçladı (Arşiv- Reuters)
Çin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nı enerji ve ulaşım gibi önemli sektörlere siber saldırılar düzenlemekle suçladı (Arşiv- Reuters)
TT

Çin, ABD'yi hayati öneme sahip sektörlere 'sofistike' siber saldırılar gerçekleştirmekle suçladı

Çin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nı enerji ve ulaşım gibi önemli sektörlere siber saldırılar düzenlemekle suçladı (Arşiv- Reuters)
Çin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nı enerji ve ulaşım gibi önemli sektörlere siber saldırılar düzenlemekle suçladı (Arşiv- Reuters)

Çin'in kuzeydoğusundaki Heilongjiang eyaletinin merkezi olan Harbin şehri polisi, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nı (NSA) geçtiğimiz şubat ayındaki Asya Kış Oyunları sırasında hayati öneme sahip sektörleri hedef alan ‘sofistike’ siber saldırılar düzenlemekle suçladı.

Çin'in resmi haber ajansı Xinhua tarafından bugün aktarılan bir haberde Harbin polisinin, NSA ajanı olduğu iddia edilen üç kişiyi arananlar listesine eklediğini bildirildi. İncelemelerin ardından Kaliforniya ve Virginia Tech üniversiteleri de söz konusu siber saldırılara karışmakla suçlandı.

Ajanların ‘Çin'in kritik istihbarat altyapısına yönelik tekrar eden siber saldırılar gerçekleştirdiğini ve Huawei ve diğer şirketlere yönelik siber saldırılara katıldığını’ belirten Xinhua, ABD merkezli iki üniversitenin saldırılara nasıl dahil olduğuna ise değinmedi. Bu arada Çin'deki Washington Büyükelçiliği e-posta yoluyla yapılan yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Tüm bu iddialar, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında, ABD'ye giden Çinli turistlere seyahat uyarısı yapılmasına ve ABD'nin Çin'e film ithalatının durdurulmasına yol açan bir ticaret savaşının kızıştığı bir dönemde ortaya atıldı.

Xinhua'nın Harbin Kamu Güvenliği Bürosu'ndan aktardığına göre NSA Heilongjiang eyaletinde enerji, ulaşım, su koruma, telekomünikasyon ve ulusal savunma araştırma kurumları gibi önemli sektörlere siber saldırılar düzenledi. Saldırıların amacının Çin'in kritik istihbarat altyapısını sabote etmek, toplumsal huzursuzluğa neden olmak ve önemli gizli bilgileri çalmak olduğu belirtildi.

Xinhua, NSA'nın söz konusu siber saldırıları Kış Olimpiyatları sırasında gerçekleştiğini ve Heilongjiang'daki resmi kurumlarda kullanılan bazı bilgisayarlardaki Windows işletim sistemlerinde ‘önceden yüklenmiş belirli güvenlik açıklarını etkinleştirdiğinden’ şüphelenildiğini bildirdi. NSA'nın siber saldırıları Kış Olimpiyatları’na katılan sporcuların kişisel verilerini çalmak için kullanmayı amaçladığını öne süren Xinhua, siber saldırıların 3 Şubat'taki ilk buz hokeyi maçıyla birlikte zirve yaptığını aktardı.

Öte yandan ABD, devlet destekli olduğunu söylediği Çinli bilgisayar korsanlarını sürekli olarak kritik önemdeki altyapılarına ve devlet kurumlarına saldırmakla suçluyor. ABD, geçtiğimiz ay, ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı, ABD Ticaret Bakanlığı ve Tayvan, Güney Kore, Hindistan ve Endonezya dışişleri bakanlıklarını siber saldırılarla hedef aldığı öne sürülen Çinli bilgisayar korsanları hakkında iddianame hazırlandığını duyurmuştu.

Pekin ise siber alanda casusluk faaliyetlerine karıştığı iddialarını reddediyor.



İsrail’in yeni Gazze stratejisi belli oldu

İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
TT

İsrail’in yeni Gazze stratejisi belli oldu

İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)
İsrail birlikleri, Gazze'de oluşturduğu tampon bölgelerle Filistinlilerin hareketlerini engelliyor (Reuters)

İsrail, Gazze'nin üçte birini askerleriyle doğrudan kontrol ediyor. Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın rehineleri serbest bırakmaması halinde daha fazla toprağı işgal etmeye hazırlanıyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, İsrail’in savaşın ilk 18 ayında ağırlıklı olarak hava saldırıları ve baskınlara dayanan stratejisinin dönüşümü inceleniyor.

19 Ocak 2024’te yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona ermişti. İsrail, 1700'den fazla Filistinli mahkumu salıvermiş, Hamas da 8’i ölü 33 İsrailli ve 5 Taylandlı rehineyi serbest bırakmıştı.

Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı için ikinci aşamaya geçilememişti. Tel Aviv yönetimi, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart'ta da bölgeye elektrik tedarikini kesmişti. Bunların ardından İsrail ordusu, 18 Mart’ta ateşkes sürecini bozarak Gazze’ye saldırıları yeniden başlatmıştı.

WSJ, yeni saldırılarla birlikte İsrail ordusunun yoğun kara operasyonları düzenleyerek Gazze’nin kuzeyinde ve güneyinde “güvenlik koridorları” oluşturduğunu, Filistinlileri topraklarından sürdüğünü aktarılıyor. Tel Aviv yönetiminin, rehineleri serbest bırakması için Hamas üzerindeki baskıyı artırmak istediği, bu amaçla örgütü kontrolüne geçirdiği toprakları süresiz olarak elinde tutmakla tehdit ettiği yazılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla WSJ’ye konuşan İsrailli bir yetkili, Gazze’ye yönelik kara saldırılarının tekrar başlamasından bu yana bölgenin yüzde 30'undan fazlasının İsrail kontrolüne girdiğini söylüyor.

İsrail ordusu, Gazze’nin Mısır sınırındaki Refah kentini izole etmek için Philadelphia Koridoru’nu da ele geçirmişti. Adlarının açıklanmaması koşuluyla konuşan Mısırlı yetkililer, İsrail ordusunun bu koridoru da belirsiz bir süre boyunca elinde tutmayı planladığını söylüyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), “güncellenmiş bir savunma stratejisinin” takip edildiğini belirtiyor. Gazze’de kurulan “tampon bölgelerde” askeri varlığın sürdürülmesinin öngörüldüğü bildiriliyor.

Haberde, Hamas’ın Mısır arabuluculuğunda hazırlanan bir ateşkes anlaşmasını değerlendirdiği bilgisi de paylaşılıyor. Habere göre, Filistinli örgüt 70 günlük ateşkes karşılığında, halen hayatta olduğu düşünülen 24 rehineden 11’ini serbest bırakmayı planlıyor.

İsrail basını, 11 rehineyi isteyen İsrail'e karşı Hamas'ın 5'te ısrarcı olmasının ateşkesi engellediğini iddia etmişti. Geçen hafta Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla görüşen ABD Başkanı Donald Trump'ın makul olma çağrısının Tel Aviv'in tutumunu yumuşattığı da ülkede konuşuluyor. Suudi Arabistan devletinin haber kanalı Al Arabiya da kaynaklarına dayandırdığı haberde Hamas'ın daha fazla rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini bildirmiş ancak net bir sayı verilmemişti.

Lübnan merkezli Al Mayadeen kanalıysa üst düzey bir Hamas yetkilisine dayandırdığı haberde İsrail'in istediği rehine sayısını 10'a çektiğini aktarmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel