Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatı bitti, yoğun bakıma alındı

Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatı bitti, yoğun bakıma alındı
TT

Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatı bitti, yoğun bakıma alındı

Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatı bitti, yoğun bakıma alındı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, dün saat 23.00’da İstanbul’da geçirdiği kalp rahatsızlığı üzerine ambulansla Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. Ana aort damarında boydan boya yırtılma meydana gelen Sırrı Süreyya Önder, hızlıca ameliyata alındı.

Sırrı Süreyya Önder’in, ana damardaki yırtıkla ilgili operasyonu sabah 07.00’ye doğru sona erdi. Bir süre daha ameliyatta tutulan Sırrı Süreyya Önder, kısa bir süre önce yoğun bakıma alındı. Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu ve cihaza bağlı destek aldığı kaydedildi.

Son bilgi eski HDP milletvekili Hüda Kaya'dan geldi. Kaya, Sırrı Süreyya Önder'in yoğun bakıma alındığını duyurdu. Kaya "Sırrı Süreyya Önder nihayet ameliyathaneden çıkarılıp cihaza bağlı destek alıyor ve yoğun bakıma alındı" dedi.

15 Nisan Salı günü akşam saatlerinde kalp krizi geçiren Önder, ambulansla İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yapılan tetkiklerde ana aort damarında boydan boya yırtılma tespit edilmesi üzerine acil olarak ameliyata alındı.

Florence Nightingale Hastaneleri Tıbbi Süreçlerden Sorumlu Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, ameliyatın hayati önemde olduğunu vurgulayarak, “Maalesef kalpten çıkan en büyük, hayati damarın yırtılması... Büyük bir ameliyat. Hastanın hayati tehlikesi hala devam ediyor. Ameliyat 7-8 saat sürecek,” açıklamasını yaptı.

DEM Parti'den ilk açıklama: Ameliyat sürüyor

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, ameliyat süreciyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmek üzere hastane önünde bir açıklama yaptı. Doğan, “Hepimiz size iyi haberler verebilmek için dakikalar sayıyoruz. Henüz ameliyat tamamlanmadı. Doktorlar, sürecin uzun olacağını belirtmişti. Şu an her şey öngörüldüğü gibi ilerliyor. Ameliyat bittikten sonra yoğun bakıma alınmasını bekliyoruz,” dedi.

Doğan, ameliyatın halen sürmesinin olumsuz bir işaret olmadığını vurgulayarak, “Ameliyatın uzun süreceği başından beri bekleniyordu. Zor bir vakayla karşı karşıya olduklarını hekimler de söylediler ama bu, başarılı olunamayacağı anlamına gelmez,” ifadelerini kullandı.

Eş genel başkanlar hastanede

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları da hastaneye gelerek doktorlardan bilgi aldı. Hatimoğulları, hastane önünde yaptığı açıklamada, Önder’e olan inançlarının tam olduğunu dile getirdi.

"Sırrı Süreyya Önder bugün evinde geçirmiş olduğu kalp krizi sonucu hastaneye kaldırıldı. Aort damarında yırtılma tespit edildi ve acilen ameliyata alındı. Saatlerdir ameliyatta ve ameliyatın uzun süreceği öngörülüyor,” diyen Hatimoğulları, Önder’in geçmişte pek çok zorluğu atlattığını hatırlatarak, “Biz inanıyoruz ki bu badireyi de atlatacak ve sağlıklı bir şekilde hayatına devam edecek” diye konuştu.

Hatimoğulları ayrıca, destek mesajları ileten tüm kurum ve kişilere teşekkür ederek, “Doktorlar, hemşireler, sağlık emekçileri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, halkımız ve siz basın mensuplarına teşekkür ediyoruz. Sırrı Süreyya Önder için dayanışma içinde olan herkese minnettarız,” dedi.

Özel'den mesaj

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, dün gece kalp krizi geçiren ve ameliyata alınan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder için "geçmiş olsun" mesajı paylaştı.
 
X hesabından bir paylaşım yapan Özel, "TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar diliyorum" dedi. "Sağlık durumunu yakından takip ediyoruz" diyen Özel, "Bir an önce sağlığına kavuşmasını, görevine dönmesini ve herkes için barışı savunmaya devam etmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.

Sağlık sorunlarını anlatmıştı

Önder'in kalp krizi geçirmesinin ardından mecliste sağlık sorunlarını anlattığı anlar sosyal medyada gündem oldu. Önder, mecliste sağlık sorunlarını anlattığı anları şu şekilde aktarmıştı:

Bunu söylemek istemezdim ama bir beyne pıhtı attı benim genel kurulu yönetirken. Gittik, işte "Her şer bir hayra gebedir.", pankreasta tümör çıktı. Gittik, aort anevrizması o beyne pıhtı atmasıyla beraber yaşadım. Ağır da bir tedavi görüyorum. Ona rağmen ben bu kadar tahammüllü, bu kadar saygılı ve bu kadar, eee, ayıp bir şey insanın kendisi için bu tanımı kullanmak da, zarafetle yürütmeye çalışırken bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil. Yani acaba zarafetimizi, nezaketinizi, edebimizi başka bir şey olarak mı yorumluyorlar duygusuna kapılıyorum.

Önder 3 Mart 2025 tarihinde Habertürk ekranlarında Mehmet Akif Ersoy'a verdiği özel röportajda ağır bir hastalık geçirdiğini aktarmıştı. Yayında, "Bir ağır hastalık süreci geçiriyorum" ifadelerini kullanan Önder, "Hastane servislerinde epey gezdim dolaştım. Bu vesileyle Marmara Üniversitesi'nde Abidin Hocama, Sayın Fahrettin Koca'ya ve Medipol'e, Bilkent Şehir Hastanesi'nde Hasan Hoca'ya, üç dört ayrı merkezde sıkıntılı bir tablom var. Bunlarla boğuşuyorum. Bu şu demek, ufak ufak menzilin gözükmesi demek. Hepimiz ölümlüyüz, ölmeyen kimse varsa ikincisi biz olalım" demişti.

 



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times