Askeri saldırılar İran'ın nükleer programını sona erdirebilir mi?

Diego Garcia'daki B-2 hayalet bombardıman uçaklarını gösteren uydu görüntüsü, 26 Mart 2025. (AP)
Diego Garcia'daki B-2 hayalet bombardıman uçaklarını gösteren uydu görüntüsü, 26 Mart 2025. (AP)
TT

Askeri saldırılar İran'ın nükleer programını sona erdirebilir mi?

Diego Garcia'daki B-2 hayalet bombardıman uçaklarını gösteren uydu görüntüsü, 26 Mart 2025. (AP)
Diego Garcia'daki B-2 hayalet bombardıman uçaklarını gösteren uydu görüntüsü, 26 Mart 2025. (AP)

ABD kısa bir süre önce B-2 bombardıman uçaklarını İran yakınlarına konuşlandırarak, Tahran'a, faaliyetlerini engelleyecek bir anlaşmaya varılmaması halinde nükleer programına neler olabileceği konusunda güçlü bir sinyal gönderdi.

B-2 bombardıman uçakları en güçlü sığınak delici bombaları atabilen tek uçak. Ancak Reuters'in askeri ve nükleer uzmanlardan aktardığına göre, böylesine büyük bir ateş gücüne sahip olunsa bile, ‘ABD-İsrail askerî harekâtı, Batı'nın bir gün nükleer bomba üretmeyi hedeflediğinden korktuğu ve İran'ın bunu reddettiği bir programı muhtemelen yalnızca geçici olarak sekteye uğratacak.’

Daha da kötüsü, herhangi bir saldırı İran'ı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) nükleer denetçilerini sınır dışı etmeye, kısmen gömülü olan yeraltı programını tamamen gömülü hale getirmeye ve nükleer silahlı bir devlet olma yolunda hızlanmaya sevk edecek ve aynı zamanda bu korkutucu sonucu hızlandıracak.

Birleşik Krallık merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde (RUSI) kıdemli hava gücü ve teknoloji araştırmacısı olan Justin Bronk, “Nihayetinde, rejim değişikliği ya da işgal dışında, askeri saldırıların İran'ın nükleer silaha giden yolunu nasıl yok edebileceğini görmek çok zor. Bu aslında askeri caydırıcılığı yeniden tesis etmek, kayıplar verdirmek ve patlama süresini birkaç yıl önceki seviyeye geri getirmek için bir girişim olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre patlama süresi, bir nükleer bomba üretmek için yeterli miktarda bölünebilir malzeme üretmenin ne kadar süreceğini ifade eder ve bu süre şu anda İran için günler ile haftalar arasında değişmekte. Ancak İran'ın bunu yapmaya karar vermesi halinde gerçekten bir bomba üretmesi çok daha uzun zaman alacak.

İran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma, İran'ın nükleer faaliyetlerine ciddi kısıtlamalar getirerek, nükleer silahların çıkış süresini en az bir yıla kadar uzatmıştı. Ancak ABD'nin 2018'de Başkan Donald Trump'ın ilk döneminde anlaşmadan çekilmesinin ardından anlaşma çöktü ve İran'ın birçok kısıtlamadan vazgeçmesine neden oldu.

Trump şimdi, geçtiğimiz günlerde başlayan görüşmelerde yeni nükleer kısıtlamaları müzakere etmek istiyor. Trump iki hafta önce de şöyle demişti: “Eğer bir anlaşmaya varamazlarsa, bombalama olacak.”

İsrail de benzer tehditlerde bulundu. Savunma Bakanı Yisrael Katz kasım ayında göreve geldikten sonra şunları söyledi: “İran nükleer tesislerinin bombalanmasına karşı her zamankinden daha savunmasız. İsrail devletine yönelik varoluşsal tehdidi sona erdirmek ve silmek olan en önemli hedefimizi gerçekleştirme fırsatına sahibiz.”

Büyük ve riskli bir operasyon

İran'ın nükleer programı çok sayıda tesise yayılmış durumda ve herhangi bir saldırı muhtemelen bunların çoğunu ya da tamamını hedef alacak. UAEA bile İran'ın uranyum zenginleştiren santrifüjlerin yedek parçaları gibi bazı hayati ekipmanları nerede tuttuğunu bilmiyor.

Askeri uzmanlar, İsrail'in bu tesislerin çoğunu kendi başına yok edebileceğini, ancak bunun riskli bir operasyon olacağını, tekrarlanan saldırılar gerektireceğini ve Rusya tarafından sağlanan uçaksavar sistemleriyle uğraşmak zorunda kalacağını söylüyor. İsrail geçen yıl İran'a sınırlı saldırılar düzenlediğinde bunu zaten başarmıştı.

Uranyum zenginleştirme, İran'ın nükleer programının temelini oluşturuyor. En büyük iki zenginleştirme tesisi, görünüşe göre bombardımandan korumak için yerin yaklaşık üç kat altında bulunan Natanz Yakıt Zenginleştirme Tesisi ve bir dağın derinliklerindeki Fordo Nükleer Tesisi.

ABD, en güçlü delici bombası olan 14 bin kilogramlık bombayı kullanarak bu zor hedefleri vurmak için çok daha yüksek bir hazırlık seviyesine sahip. Şu anda sadece B-2 bombardıman uçakları, örneğin, yakın zamanda Hint Okyanusu'ndaki Diego Garcia'ya taşınmış olanlar, bu bombayı taşıyabilir. İsrail bu uçaklara sahip değil.

Amerika Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü’nde (JINSA) çalışan emekli ABD Hava Kuvvetleri generali Charles Wald, “İsrail'in Fordo ve Natanz'ı yok etmeye yetecek kadar 2 bin 300 kilogramlık bombası yok” dedi. Enstitü, ABD ile İsrail arasında yakın savunma bağlarının geliştirilmesine yönelik çabaları destekliyor.

Emekli general, İsrail'in cephaneliğindeki en büyük delici bombaya atıfta bulunuyordu. Wald, ABD'nin katılımının saldırıyı hızlandıracağını ve başarı şansını arttıracağını söyledi, ancak bunun günler süreceği tahmininde bulundu.

Ertesi gün ne olacak?

Eski bir ABD istihbarat analisti olan ve Trump'ın İran'a yaklaşımını eleştiren Nükleer Tehdit Girişimi'nden (NTI) Eric Brewer de şunları söyledi: “Bir ABD saldırısı, İsrail saldırısından daha fazla hasara neden olabilir. Ama her iki durumda da mesele zaman kazanmaktır. Herhangi bir saldırının İran'ı nükleer bombadan uzaklaştırmak yerine ona doğru itmesi gibi gerçek bir risk var. Bir saldırı, programı sekteye uğratabilir ve geciktirebilir ama yok edemez.”

Nükleer tesisler yok edilebilir ama İran'ın uranyum zenginleştirme konusundaki ileri uzmanlığı yok edilemez. Analistler ve yetkililer, İran'ın bu tesisleri yeniden inşa etmesini engellemenin ‘çok zor’ olacağını söyledi.

Kendisi de 2015 yılında Obama yönetimi tarafından imzalanan nükleer anlaşmanın destekçilerinden biri olan Silah Kontrol Derneği'nden Kelsey Davenport, “Ertesi gün ne olacak? İran nükleer programına yönelik saldırılara tesislerini güçlendirerek ve programını genişleterek yanıt verecektir” dedi.

UAEA’nın 2015'teki anlaşma kapsamında ek denetiminin iptal edilmesinin ardından pek çok analist, ‘İran'ın saldırıya uğraması halinde, Natanz ve Fordo gibi tesislerde dünyanın gözü olarak görev yapan UAEA denetçilerini sınır dışı etme riski’ görüyor.

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Danışmanı Ali Şemhani geçen hafta X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Dış tehditlerin devam etmesi ve İran'ın askeri bir saldırı beklentisi içinde olması, UAEA denetçilerinin sınır dışı edilmesi ve iş birliğinin durdurulması da dahil olmak üzere caydırıcı önlemlere yol açabilir” ifadesine yer verdi.

Bu adım, ilk nükleer denemesini gerçekleştiren Kuzey Kore'den başka hiçbir ülke tarafından atılmadı.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan James Acton, “Eğer İran'ı bombalarsanız, bence İran'ın UAEA denetçilerini sınır dışı edeceği ve nükleer bomba üretmek için acele edeceği neredeyse kesin” ifadesini kullandı.



Trump'ın konuşlandırma emrinin ardından... Amerikan nükleer denizaltıları hakkında ne biliyoruz?

Amerikan Ohio sınıfı nükleer denizaltısı (EPA)
Amerikan Ohio sınıfı nükleer denizaltısı (EPA)
TT

Trump'ın konuşlandırma emrinin ardından... Amerikan nükleer denizaltıları hakkında ne biliyoruz?

Amerikan Ohio sınıfı nükleer denizaltısı (EPA)
Amerikan Ohio sınıfı nükleer denizaltısı (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump cuma günü, eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev'in nükleer silahlı iki ülke arasında savaş çıkma tehlikesine ilişkin açıklamalarına yanıt olarak, ‘uygun bölgelere’ iki nükleer denizaltı konuşlandırılmasını emrettiğini söyledi.

Trump, nakledilecek denizaltıların türünü veya varış yerini belirtmedi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) genellikle denizaltılarının hareketleri hakkında çok az bilgi verir. Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre ABD Donanması'nın üç tür denizaltısı bulunuyor ve bunların hepsi nükleer enerjiyle çalışıyor, ancak yalnızca biri nükleer silah taşıyor.

Peki, nükleer enerjiyle çalışan en önemli Amerikan denizaltıları hangileridir?

Balistik füze denizaltıları

ABD Donanması, 14 adet Ohio sınıfı balistik füze denizaltısına sahiptir. Donanmaya göre, balistik füze denizaltıları özellikle gizlilik ve nükleer başlıkların hassas yönlendirilmesi için tasarlanmıştır.

Her denizaltı, çoklu nükleer başlıklarla donatılmış 20 adet Trident balistik füzesi taşıyabilir. Trident füzesinin menzili 7 bin 400 kilometreye ulaşmaktadır, bu da Rusya'yı vurmak için Rusya'ya yaklaşmasına gerek olmadığı, bunu Atlantik Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Hint Okyanusu ve hatta Kuzey Kutbu'ndan yapabileceği anlamına gelmektedir.

Balistik füzeleri olan nükleer denizaltıların hareketleri, donanmanın en gizli sırları arasında yer alıyor. Öte yandan Ohio sınıfı denizaltıların uzunluğu 170 metre. Mürettebat sayısı 159. Hızları saatte 23 mile (yaklaşık 37 kilometre) ulaşabiliyor.

Güdümlü füze denizaltıları

1990'larda Pentagon, donanmanın nükleer caydırıcılık rolünü yerine getirmek için çok sayıda Ohio sınıfı balistik füze denizaltısına ihtiyaç duymadığına karar verdi ve bunlardan dördünü güdümlü füze denizaltılarına dönüştürdü. Genel özelliklerini koruyan bu denizaltılar balistik Trident füzeleri yerine ‘Tomahawk’ tipi Cruise füzeleri taşıyor.

grtyu7
Ohio sınıfı nükleer enerjili güdümlü füze denizaltısı USS Florida (Reuters)

Her denizaltı, yaklaşık 453,6 kilogram ağırlığında ve bin mil (bin 609 kilometre) menzile sahip 154 adet Tomahawk füzesi taşıyabilir.

Hızlı saldırı denizaltıları

Bu denizaltılar, ABD Donanması'nın denizaltı filosunun büyük bir bölümünü oluşturur ve torpidolar kullanarak düşman denizaltılarını ve su üstü gemilerini takip edip yok etmek için tasarlanmıştır. Ayrıca, Tomahawk füzeleriyle kara hedeflerini vurabilirler, ancak füze güdümlü muadillerine göre çok daha az sayıda füze taşırlar.

Hızlı saldırı denizaltıları için birkaç sınıf mevcuttur: Virginia, Los Angeles ve Seawolf.

Virginia sınıfı denizaltılar en yeni sınıftır ve ABD Donanması'nın açıklamasına göre, 23 adet denizaltı 1 Temmuz'dan itibaren hizmete girmiştir. Tasarımlarına bağlı olarak uzunlukları 115 ila 140 metre arasında değişmektedir.

dfrgthy
ABD'ye ait Virginia sınıfı denizaltı (Reuters)

Los Angeles denizaltısı, ABD Donanması'nın en eski hızlı saldırı denizaltısıdır ve 23 tanesi halen hizmet vermektedir. Uzunluğu yaklaşık 110 metredir. Son olarak Seawolf denizaltısı, ABD filosundaki en küçük denizaltıdır. Uzunluğu 107,5 ile 138 metre arasında değişir.