Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında öldüğünü açıkladı

TT

Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında öldüğünü açıkladı

Vatikan, Papa Francis'in 88 yaşında öldüğünü açıkladı

Vatikan bugün yayınladığı bir video açıklamayla Katolik Kilisesi'nin ilk Latin Amerikalı lideri olan Papa Francis'in öldüğünü duyurdu. Papa Francis'in ölümüyle reform yapmaya çalıştığı Katolik Kilisesi'nde genellikle fikir ayrılığına ve gerginliğe tanık olunan çalkantılı bir dönem sona erdi.

Papa Francis, 12 yıllık papalık görevi sırasında geçirdiği çeşitli hastalıkların ardından 88 yaşında hayatını kaybetti.

Papa son olarak dün Aziz Petrus Bazilikası'ndaki Paskalya Ayini sırasında görüldü. Önce bazilikanın balkonundan kalabalığa bakan Papa, ardından binlerce inananın bayramı kutlamak için toplandığı meydandan geçti.

Papa Francis zatürre nedeniyle zayıf düşmüş ve bir aydan uzun bir süre hastanede tedavi gördü. Papa, genel olarak dünyadaki çatışmaları değerlendirdiği mesajının metnini okuması için yardımcılarından birine yetki vermişti.

dfgh
Papa Francis Gazze'deki savaşı eleştirdiği bir mesajını okurken (AP)

Papa Francis, dün ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'i Vatikan'da yaşadığı Santa Marta'daki konutunda ‘birkaç dakikalık özel bir görüşme’ için kabul etmişti.

Mesajında savaşların ve çatışmaların yaşandığı yaklaşık on ülkeden bahseden Papa, silahsızlanma çağrısını bir kez daha yineledi. Gazze Şeridi'ndeki ‘trajik ve utanç verici durumu’ diye tanımladığı durumu kınayan Papa, ‘dünya genelinde yayılmakta olan antisemitizm atmosferi’ konusunda da uyardı.

Papalığa seçildiği 2013 yılından bu yana 1,4 milyar Katoliği temsil eden Papa, cuma günü Kolezyum'daki Haç Yolu ve cumartesi akşamı kardinallere devrettiği Paskalya Yortusu da dahil olmak üzere Kutsal Hafta etkinliklerinin çoğuna ilk kez katılamadı.

Binlerce Hollanda çiçeğiyle süslenen Aziz Petrus Meydanı'ndaki Paskalya Ayinini İtalyan Kardinal Angelo Comastri yönetti ve ayine yaklaşık 300 rahip, piskopos ve kardinal katıldı.

sfrgt
Papa Francis, Palmiye Pazarı Ayini'nin sonunda Aziz Petrus Meydanı'nda kısa bir konuşma yaptı (AFP)

Papa’nın iki ay boyunca hiçbir kamusal faaliyette bulunmadan sıkı bir dinlenme dönemi geçirmesi bekleniyordu ve her yıl olduğu gibi bu Kutsal Hafta sırasında da perşembe günü Roma'nın merkezindeki bir cezaevini ziyaret ederek yaklaşık 70 mahkûmla bir araya gelmişti. Tekrarlayan sağlık sorunları ve cerrahi operasyonlar nedeniyle zayıf düşen Papa, 23 Mart'ta taburcu edildiği Gemelli hastanesinde kaldığı 38 gün boyunca iki kez ölümle burun buruna gelmişti.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times