Ukrayna'dan Almanya'ya 5 talep: Savaş jetlerinizin yüzde 30'unu verin

Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
TT

Ukrayna'dan Almanya'ya 5 talep: Savaş jetlerinizin yüzde 30'unu verin

Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)

2014-2022'de Kiev yönetiminin Berlin Büyükelçisi olan Andriy Melnik, Almanya'nın Die Welt gazetesine "Ukrayna'nın geleceği artık Friedrich Merz'e de bağlı" başlığıyla bir yazı yazdı.

49 yaşındaki diplomat, cumartesi yayımlanan yazıda Almanya'nın yeni başbakanı olması beklenen Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz'e Rusya işgalinin bitirilmesi amacıyla 5 başlıkta önerilerde bulundu.

Bunlardan biri, Alman ordusundaki savaş uçakları ve helikopterlerin yüzde 30'unun Ukrayna'ya verilmesini talep etmesiydi. Diğer silah sistemleri için de aynı oranın uygulanabileceğini söyleyen Melnik'in hesabına göre Almanya, Ukrayna'ya 45 Eurofighter ve 30 Tornado uçağının yanı sıra 25 adet NH90 TTH ve 15 tane Eurocopter Tiger helikopteri vermeli. 

Ukrayna'nın BM Daimi Temsilcisi Melnik, 6 Mayıs'ta başbakan olması öngörülen Merz'e 100 günlük eylem planı hazırladı.  

Almanya'nın GSYİH'sinin en az binde 5'ine karşılık gelen bir oranda, yılda 21,5 milyar euroluk silah yardımı yapacak şekilde bir yardım koalisyonu kurmasını isterken bu harcamaların kredi gibi düşünülebileceğini söyledi. 

Melnik, Berlin'in AB ve ABD dışındaki G7 ülkelerinin de binde 5'lik yardım vermesini sağlaması halinde 2029'a kadar 550 milyar euronun Ukrayna savunmasına harcanabileceğini belirtti: 

Bu, Putin'e yönelik güçlü bir uyarı mesajı olur

Rusya'nın dondurulan mal varlıklarından 200 milyar euronun Ukrayna'nın yeniden inşası için harcanması, somut güvenlik garantileri sağlanması ve NATO'yla AB üyelikleri için çalışılması da Ukraynalı diplomatın önerileri arasında. 

Melnik, yeni Alman hükümeti 6 Mayıs’ta CDU/CSU'yla SPD arasında kurulur kurulmaz Taurus seyir füzelerinden 150'sini derhal Ukrayna'ya göndermesini de istedi. 

Almanya'da yaklaşık 3,5 boyunca görevde olan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz, savaşın genişlemesinden endişe duyarak Ukrayna'ya Taurus seyir füzelerini sağlamayı reddetmişti.

Merz ise Almanya'nın Avrupalı ortaklarıyla koordinasyon içinde Kiev'e bu füzeleri verebileceğini söylüyor.

SPD'li Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Merz'in geçen hafta "Avrupalı ortaklar halihazırda seyir füzelerini teslim ediyor. Britanyalılar bunu yapıyor, Fransızlar bunu yapıyor, Amerikalılar da zaten yapıyor. Bunun koordine edilmesi gerekiyor ve eğer bu yapılırsa Almanya da katılmalı" demesine tepki göstermişti: 

Böyle bir sisteme sahip herhangi bir Avrupalı ortak tanımıyorum.

Avrupa'dan Fransa ve Birleşik Krallık'ın Ukrayna'ya seyir füzeleri sağladığı biliniyor. Ancak bunlar Taurus füzelerinin 500 kilometrelik menziline yaklaşamıyor.

6 Mayıs’ta Merz liderliğinde kurulması planlanan CDU/CSU–SPD koalisyonunda, Boris Pistorius’un yeniden savunma bakanı olması bekleniyor.

Perşembe günü Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Alman ordusunun doğrudan desteği olmadan Ukrayna'nın bu füzeleri kullanamayacağını söylemiş, Taurusların Rus hedeflerini vurması halinde Almanya'yı savaşa dahil olmuş sayacaklarını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Die Welt, RT, Euromaidan Press



Yaklaşık 60 yılın en kötü kuraklığı... Eşi benzeri görülmemiş kuraklık Suriye'nin buğday mahsullerini tehdit ediyor

Buğday tarlası (AP)
Buğday tarlası (AP)
TT

Yaklaşık 60 yılın en kötü kuraklığı... Eşi benzeri görülmemiş kuraklık Suriye'nin buğday mahsullerini tehdit ediyor

Buğday tarlası (AP)
Buğday tarlası (AP)

BM'ye göre 16 milyondan fazla Suriyeliyi gıda güvensizliği ile tehdit eden on yıllardır süren kuraklığın ortasında, Suriye otoritesi ve Kürt Özerk Yönetimi bu yıl çiftçilerden buğday mahsulü satın almak için yarışıyor.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Birleşmiş Milletler ajansı Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), yaklaşık 2,5 milyon hektar buğday ekili arazi olumsuz hava koşullarından etkilendiğini belirtti. Bu durum 2011'de çatışmaların patlak vermesinden önce buğdayda kendi kendine yeterli olan ülkeyi, giderek daha fazla ithalata bel bağlamak zorunda bırakacak.

FAO'nun Suriye'deki yardımcı temsilcisi Haya Ebu Asaf ajansa, "Mevcut tarım sezonunda yaşanan sert hava koşulları, yaklaşık 60 yıldır görülen en kötü koşullar" dedi.

Bu koşullar "ekilen alanların yaklaşık yüzde 75'i ile hayvancılık üretimi için doğal meraları" etkiledi.

Ebu Asaf’a göre Suriye kısa bir kış mevsimi ve düşük yağış yaşadı. Sonuç olarak, FAO göstergelerine göre "yağmurla beslenen buğdayın yaklaşık %95'i zarar gördü ve etkilendi, sulanan buğday ise normalden %30 ila %40 daha az verim verecek."

Asaf bunun, "2,5 ila 2,7 milyon ton arasında bir eksikliğe yol açacağı" ve bunun "bu yıl Suriye'de yaklaşık 16,3 milyon insanı gıda güvensizliği riski altına sokacağı" konusunda uyardı.

2011'de çatışmanın patlak vermesinden önce Suriye buğdayda kendi kendine yetiyordu ve yıllık 4,1 milyon ton üretimi vardı. Ancak çatışmalar genişledikçe ve çatışan taraflar çoğaldıkça üretim rekor seviyelere düştü ve eski rejim özellikle müttefiki Rusya'dan buğday ithal etmek zorunda kaldı.

Teşvik Ödülü

Suriye yetkilileri ve ülkenin kuzey ve kuzeydoğusunda geniş bir alanı denetleyen Kürt liderliğindeki Özerk Yönetim, çiftçilerden buğday mahsulü satın almak için rekabet ediyor. Özerk yönetimin kurumlarını Suriye devletine entegre etmek üzere bir anlaşma imzaladı, ancak henüz uygulamaya konulmadı. Bu nedenle iki taraf, ton başına ticari fiyata eklenecek bir teşvik pirimi açıkladı.

Ekonomi Bakanlığı, bir başkanlık kararnamesi uyarınca, buğdayın ton başına satın alma fiyatını, kaliteye bağlı olarak 290 ila 320 dolar arasında belirledi ve buna "130 dolarlık teşvik primi" eklendi. Bir hükümet yetkilisine göre, bu hareket "çiftçileri mahsullerini Genel Tahıl Şirketi'ne teslim etmeye teşvik etmeyi" amaçlıyor.

Kuzeydoğu Suriye'de, Kürt Özerk Yönetimi, çiftçilerin sürdürülebilirlik ve üretim yeteneklerini güçlendirmeyi amaçlayan bir hamleyle, "ton başına 70 dolarlık doğrudan destek" dahil olmak üzere, buğdayın ton başına fiyatını 420 dolara belirledi.

Geçtiğimiz yıl, eski rejim yetkilileri, Kürt güçlerinin kontrolündeki bölgelerde 310 dolara kıyasla ton başına fiyatı 350 dolar olarak belirledi.

Uzmanlara ve yetkililere göre bu sezonun fiyat tespiti düşük üretim ve yaklaşık altmış yıldır görülmemiş bir kuraklık krizi ortasında gerçekleşiyor.

Suriye Tarım Bakanlığı, hükümet kontrolündeki bölgelerde 300 bin ila 350 bin ton buğday hasadı yapmayı bekliyor. Genel Tahıl Kuruluşu müdürü Hasan Osman yakın zamanda Suriye televizyonuna, bu miktardan 250 bin ila 300 bin ton satın almayı planladığını söyledi.

Osman, "Kendi kendine yeterlilik sağlanamadı, ancak bir kurum olarak yurtdışından buğday ithal ederek ve değirmenlerimizde öğüterek gıda güvenliğini sağlamak için çalışıyoruz" diye vurguladı.

Devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde Rusya'dan düzenli buğday tedarikleri geldi. 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana, Rusya'dan buğday taşıyan bir gemi nisan ayında Lazkiye limanına geldi ve bir diğeri de geçen ay Tartus limanına ulaştı. Irak ayrıca Suriye halkına bir hediye olarak 220 bin ton buğday gönderdiğini duyurdu.

Yoksulluk ve Açlık

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amuda kırsalında, 65 yaşındaki Cemşid Hasso, 200 hektarlık sulanabilir alanı kaplayan buğday başaklarını inceliyor. Elleriyle bir buğday başağını ovuşturuyor ve küçük tanelere işaret ediyor. "Düşük yağış nedeniyle sulanabilir buğday yetiştirmek için büyük çaba sarf ettik," diyor.

AFP'ye şöyle açıklıyor: "Bu arazi altı kez fıskiyelerle sulandı. Buna rağmen başakların boyu kısa, verimleri düşük ve taneleri küçük kaldı."

40 yıldır çiftçilik yapan Hasso, tarlasını sulamak için yeraltı su seviyesinin düşük olması nedeniyle pompalarını 160 metreden daha derine indirmek zorunda kaldı. Yine de üretim son derece düşük kaldı.

FAO'ya göre, "Su seviyesi önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldı ve bu, korkutucu bir gösterge."

Çeşitli tarımsal ürünlerin üretimini ve hayvancılık sektörünü olumsuz etkileyen kuraklık, 14 yıllık yıkıcı çatışmanın ardından Suriyelilerin karşı karşıya kaldığı zaten olumsuz olan ekonomik koşulları daha da kötüleştiriyor.

Tarımsal gelir, yerel ekonomiyi canlandırmada, gıda güvenliğini sağlamada ve özellikle tarımsal ve kırsal alanlarda nüfusun yaşam standardını iyileştirmede önemli rol oynar.

"Destek almazsak devam edemeyiz. Toprağı tekrar süremez ve sulayamayız, çünkü bilinmezliğe doğru gidiyoruz ve başka alternatif yok" diyor Hasso.

"İnsanlar yoksulluk ve açlık çekiyor." diye devam ediyor.