Trump, Çin lideri Şi'yle "Putin tarzı" görüşme istiyor

Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
TT

Trump, Çin lideri Şi'yle "Putin tarzı" görüşme istiyor

Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le birebir görüşme talep ediyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Politico'ya konuşan ABD'li yetkililer, Trump'ın Şi'yle teke tek görüşmekte ısrar ettiğini, bunun da iki küresel güç arasında giderek kötüleşen ticaret savaşını durdurmaya yönelik diğer diplomatik çabaları engellediğini söylüyor.

Kaynaklar, Trump'ın Çin'le ilişkilerde yumuşamaya yönelik görüşmeler için Beyaz Saray yetkililerine Pekin'le iletişime geçme izni vermediğini belirtiyor.

Cumhuriyetçi lider, Pekin'le olası müzakereleri yürütmek üzere herhangi birini atamadı, Senato da henüz bir Çin büyükelçisini onaylamadı. Dolayısıyla iki süper güç arasındaki diplomasi trafiğinin tıkandığı aktarılıyor. 

Eski ABD Başkanı Baracak Obama'nın Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki Çin, Tayvan ve Moğolistan'dan sorumlu eski direktörü Ryan Hass, şunları söylüyor: 

Diplomatik arka kanallar çalışmıyor çünkü Başkan Trump bunu istemiyor. Trump, Putin'le olduğu gibi Şi'yle de doğrudan görüşmek istiyor. Görüşlerini başkalarına aktarmakla pek ilgilendiğini sanmıyorum.

Diğer yandan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, Trump'ın görüşmeleri "tıkamak" gibi bir niyeti olmadığını savunarak şu ifadeleri kullanıyor: 

Personel ve kıdemli personel düzeyinde çeşitli temaslar devam ediyor. Başkan'ın da söylediği gibi Çin'le görüşme taleplerini memnuniyetle karşılıyoruz.

Şi'nin Trump'la doğrudan görüşmeye yanaşıp yanaşmayacağı henüz belli değil. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, şubatta Beyaz Saray'ı ziyaret etmiş, Trump'la kameralar karşısında tartışmıştı. Hass, bu görüşmede Kiev yönetiminin küçük düşürülmesini anımsatarak, "Çin bürokrasisi, liderlerinin aşağılanacağı ya da hazırlıksız yakalanacağı bir duruma düşmesine asla izin vermez" diyor. 

Trump'ın 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle Washington-Pekin hattında yeni bir ticaret savaşı başlamıştı. 

ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Politico, RT



Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi