ABD 'sürdürülebilirlik' alanındaki liderliğini bırakıyor mı?

Elon Musk şüphe etmeye devam ederken ABD eyaletlerinin yarısı çevresel, sosyal ve yönetişim standartlarına bağlılığını sürdürüyor

Geri dönüşüm üzerine çizimlerde görülen sürdürülebilir çatı bahçesi (Reuters)
Geri dönüşüm üzerine çizimlerde görülen sürdürülebilir çatı bahçesi (Reuters)
TT

ABD 'sürdürülebilirlik' alanındaki liderliğini bırakıyor mı?

Geri dönüşüm üzerine çizimlerde görülen sürdürülebilir çatı bahçesi (Reuters)
Geri dönüşüm üzerine çizimlerde görülen sürdürülebilir çatı bahçesi (Reuters)

Nazareth Seferian

Elon Musk, birkaç yıl boyunca ‘ahlaki uyanış’ politikaları olarak adlandırdığı politikaları eleştirdikten sonra 2023 yılında  S&P Global Ratings’in tütün ve petrol şirketlerine bu alanda Musk’ın sahibi olduğu Tesla şirketinden daha yüksek bir sıralama veren çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) sıralamalarına doğrudan bir yanıt olarak X platformdan yaptığı bir paylaşımda “ESG kriterleri şeytandır” diye yazdı.

Dünyanın en zengini olan Musk, şimdi bu eleştiriyi ABD Başkanı Donald Trump'ın yüzüne doğrudan söyleme fırsatına sahip. ABD’nin 47'nci başkanı olan Donald Trump’ın dönemi ABD'de ESG kriterlerinin sonunu mu getirecek, yoksa bu kavram 'Önce Amerika' çağında da geçerliliğini koruyacak mı?

ESG etkisi şüphe

Tesla, Musk'ın seçim kampanyasında Trump'ın yanında yer almasından çok önce ESG kriterlerini eleştiren bir şirketti. Şirket 2021 2021 Çevresel ve Sosyal Etki Raporu’nu “Mevcut çevresel ve sosyal etki raporları dünya üzerindeki olumlu etkinin kapsamını ölçmek yerine riski/ödülü dolar cinsinden ölçmeye odaklanıyor” ifadelerine yer verdi. Raporda, otomobil üreticilerinin emisyonları biraz düşürmeleri ancak ‘büyük miktarlarda yakıt tüketen otomobiller üretmeye’ devam etmeleri halinde ESG derecelerinin yükselebileceği belirtildi.

“Elon Musk'ın 2014'te Norveç'te düzenlenen Petrol ve Gaz Zirvesi'ndeki açıklamasında: “Bugün tüm hidrokarbon kullanımını durdurmak için bir düğmeye basma imkanım olsaydı, medeniyetin çöküşüne yol açacağı için basmazdım. Eğer yapabilirsek yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda, Trump'ın daha fazla fosil yakıt üretimini destekleyen politikaları, petrol ve gazın sonsuza kadar var olacağını gösteriyor gibi görünüyor. Arizona Eyalet Üniversitesi'nden Gary Dirks, ABD'nin halihazırda dünyanın en büyük petrol üreticisi olduğuna dikkati çekerek “Başkanlık emirlerinin birçoğu en azından daha fazla petrol ve gaz üretimini teşvik etme etkisine sahip olacak” diye konuştu.

Ancak Elon Musk bir zamanlar hidrokarbonlar konusunda daha incelikli bir yaklaşıma sahipti. Yeni hidrokarbon rezervlerinin keşfinin sorunu çözmediğini, sadece geciktirdiğini belirtmişti. Musk, 2014 yılında Norveç'te düzenlenen Petrol ve Gaz Zirvesi'nde “Bugün tüm hidrokarbon kullanımını durdurmak için bir düğmeye basabilecek olsaydım, buna basmazdım çünkü bu uygarlığın çöküşüne yol açardı. Eğer yapabilirsek yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Yapılacak en mantıklı şey budur” ifadelerini kullandı.

xcsdfgrt
Üzerinde Trump'ın silüeti bulunan ve ‘İklim krizi, iklim değişikliği inkarcısı için durmayacak’ yazan bir pankart, Rio de Janeiro, Brezilya, 18 Kasım 2024 (AFP)

Musk'ın S&P Global Ratings'in derecelendirmelerinin ve Tesla'ya ExxonMobil'in 38 olan genel puanından daha düşük olan 32 puan vermesinin ardından başlayan ESG kriterlerine yönelik öfkesi halen devam ediyor. Hesaplama metodolojisine daha yakından bakıldığında bazı nüanslar ortaya çıkıyor.

Bu iki şirket farklı sektörlerden ve metodoloji bu tür durumlarda doğrudan karşılaştırmaları desteklemeyi amaçlamıyor, ancak Tesla aslında çevre tarafında ExxonMobil'den (33) daha yüksek bir puan (52) aldı. Ancak, genel puanını olumsuz etkileyen kısım, sosyal ve kurumsal yönetişim alanlarındaki zayıf performansı oldu.

Bu sıralamalara göre petrol ve gaz endüstrisinde dünya genelinde listenin başında TotalEnergies yer alıyor. Son ESG yayınına göre Fransa merkezli şirket, 2050 yılına kadar net emisyonları sıfırlama stratejisi ve 2028 yılına kadar bu alana yılda yaklaşık 18 milyar dolar yatırım yapmak için beş yıllık bir planı var. Şirketin raporlarında emisyonların nasıl ölçüldüğü ve azaltıldığı, ürün yaşam döngüsünün karbon yoğunluğu ve diğer temel göstergeler hakkında ayrıntılar yer alıyor.

Facebook ve Instagram'ın çatı şirketi Meta, işe alım ve tedarikçi seçimi gibi şirket süreçlerinde kapsayıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI) programından vazgeçti.

Bu, Musk’ın hidrokarbonların kısa vadede gerekli olduğu ve uzun vadede azaltılması gerektiği yönündeki fikirleriyle tamamen uyum sağlarken bunu başarma konusunda açık bir kararlılık da gösteriyor. Peki, ESG kriterlerinin çevresel kriteri sorgulanmalı mı yoksa gezegenimizin kaynaklarının sınırlı olduğu gerçeğine karşı tek çözüm bu mu?

“Ahlaki uyanışa” ESG’nin sosyal kriterinin eklenmesi

Donald Trump göreve başladıktan sonraki ilk saatlerde birçok kararname imzaladı ve bunlardan biri federal kurumlardaki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık departmanlarını hedef alarak birçok insan hakları grubunu şoke etti.

dfgrty
ABD Başkanı Donald Trump Pennsylvania'nın Allentown şehrinde seçim kampanyası mitinginde, 29 Ekim 2024 (Reuters)

Yürütme emri özel sektörü kapsamıyor olsa da büyük şirketler hemen harekete geçti ve harekete geçti. Facebook ve Instagram'ın çatı şirketi Meta, işe alım ve tedarikçi seçimi gibi şirket süreçlerinde kapsayıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI) programından vazgeçti. Amazon bu alandaki çabalarının aşamalı olarak sonlandırılacağını söyledi.

Ancak Centre Focus International tarafından onlarca ‘Fortune 500’ şirketi üzerinde yapılan ve geçtiğimiz yıl nisan ayında yayınlanan bir araştırma, çeşitlilik sorumlusunun kurumsal performans üzerinde doğrudan olumlu bir etkisi olduğunu ortaya koydu.

Centre Focus International'ın Kurucusu ve CEO’su Dani Munroe şunları söyledi:

“Kuruluşlar genellikle çeşitlilik sorumlusunun muazzam değerini göz ardı ediyor. Oysa bu pozisyonun birçok sorumluluğunu tanımlamanın ve çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığın bir şirketin kar hanesinde ve genel kurumsal performansında nasıl önemli bir fark yarattığını göstermenin zamanı geldi.”

Başkan Trump’ın bazı destekçileri, ‘ahlaken doğru’ işe alım politikalarını iptal eden şirketlerle bağlantılı borsa yatırım fonları (ETF'ler) piyasaya sürerek bu iddiayı çürütmeye çalışıyor. Ancak örneğin God Bless America ETF (YALL) bu yıl şimdiye kadarki kötü çalışma ve insan hakları standartlarını dışlayan kriterlere sahip Vanguard ESG ETF'den daha kötü performans gösterdi.

Eski ABD Başkanı Joe Biden: Bugün ABD’de aşırı zenginliği, gücü ve nüfuzu bir araya getiren ve tüm demokrasimize, temel hak ve özgürlüklerimize karşı gerçek bir tehdit oluşturan küçük bir elit kesim oluşuyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre Microsoft gibi teknoloji devleri çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık girişimlerine değer vermeye devam ediyor. Microsoft CEO’su Satya Nadella kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, “Çeşitlilik için çabalayarak ve kapsayıcılığı benimseyerek, işgücümüzün hizmet verdiğimiz gezegeni temsil etmesini ve geliştirdiğimiz ürünlerin her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

sdgthy
Los Angeles'ta tozlu bir atmosferde bir petrol rafinerisi ve Amerikan bayrağı, 19 Kasım 2024 (AFP)

ESG’nin sosyal kriteri, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılıkla ilgili olmakla kalmıyor, modern kölelik, çatışma bölgelerindeki madenlere erişim ve makul ücretler gibi çok çeşitli insan hakları konularını da kapsıyor. Bunların hepsi de Donald Trump'ın ‘insanları kâr için sömüren bir sisteme adaleti geri getirme’ söylemiyle de uyum sağlıyor.

Yönetişim eleştirisi mi?

Kamusal yönetişim, en azından şimdilik, doğrudan hedef alınmayan tek bileşen gibi görünebilir, ancak geçtiğimiz birkaç hafta kamusal yönetişim riskleriyle ilgili yeni sorunların gözler önüne serildiği de bir gerçek. Eski Başkan Joe Biden'ın veda konuşması, şirketlerin siyasete katılımının giderek artan tehlikelerini özeter nitelikteydi.

Biden, konuşmasında şunları söyledi:

Bugün ABD’de aşırı zenginliği, gücü ve nüfuzu bir araya getiren ve tüm demokrasimize, temel hak ve özgürlüklerimize karşı gerçek bir tehdit oluşturan küçük bir elit kesim oluşuyor.

Peki, yapay zeka (AI) ve uzay araştırmaları yaklaşan öncelikler listesinin başında yer alırken, Beyaz Saray mevcut oyuncularla nasıl ilişki kuracak ve Elon Musk'ın yararlanmadığı şirketler açısından süreç ne kadar şeffaf olacak? Yapay zeka şirketi OpenAI’nin CEO'su Sam Altman, X platformunda Musk ile atışırken, Musk yapay zeka altyapısına yakında yatırılması beklenen 500 milyar doların 10 milyar dolardan azının güvence altına alındığına dikkati çekti. Altman Musk'a verdiği yanıtta, “Ülkenin yararına olanın şirketleriniz için her zaman en iyi seçenek olmadığının farkındayım, ama yeni görevinizde ABD’yi önceliklerinizi başına koyacağınızı umuyorum” ifadelerini kullandı.

Elbette Başkan Trump'ın ikinci döneminden fayda sağlayabilecek, doğrudan onunla bağlantılı şirketler de var. ABD Kongresi’ndeki bir komisyon, 2022 yılında Trump'ın Mar-a-Lago tatil köyünün, başkanı korumakla görevli istihbarat servisine, ilk başkanlık dönemi sırasında Trump'ı korumak için orada konaklamak zorunda kalan ajanlar için gecelik yaklaşık 800 dolar gibi fahiş ücretler ödettiğini rapor etti.

Trump'ın ele almayı vaat ettiği hayat pahalılığına neden olan sorunlardan bazıları, adil fiyatlandırma uygulamalarının eksikliği gibi kamusal yönetişim sorunlarıyla bağlantılı olabilir.

Öte yandan Trump'ın ele almayı vaat ettiği hayat pahalılığına neden olan sorunlardan bazıları, adil fiyatlandırma uygulamalarının eksikliği gibi kamusal yönetişim sorunlarıyla bağlantılı olabilir. Ortalama bir Amerikalı için hayatı kolaylaştırma planında bunun dikkate alınıp alınmadığı ise tam olarak bilinmiyor.

ABD'nin iklim alanındaki liderliği sorgulanıyor mu?

Trump, seçim kampanyasında dünyanın ABD'den faydalandığını ve yeniden dünya lideri olmasını amaçladığını vurguladı. Ancak birçok ülkede sürdürülebilirlik halen öncelikli bir konu ve Trump'ın ESG konularında liderlik göstermemesi ABD'nin lider konumunu kaybetmesine neden olabilir. Buna karşın ABD'li bazı paydaşlar bunu önlemeye çalışıyor. ABD'nin 24 eyaletinin valilerinden oluşan ABD İklim İttifakı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell’a ortak bir mektup göndererek, Başkan Trump’ın çekilme kararına rağmen Paris Anlaşması'nın hedeflerine bağlılıklarını bir kez daha teyit etti.

Ancak küresel iklim liderliği koltuğu şu an boş ve birkaç ülke bu boşluğu doldurmak için yarışıyor. Avrupa Birliği (AB), ESG kriterlerine güçlü bir şekilde bağlı kalmaya devam ediyor. Bazı spesifik konularda Danimarka hayvancılık emisyonlarını azaltma konusunda öncü bir ilerleme kaydetmekte, Brezilya iklim müzakerelerinde varlığını ortaya koymakta ve Hindistan da gücünü gösteriyor. Dünyadaki elektrikli arabaların yarısından fazlasını, rüzgâr türbinlerinin yüzde 70'ini ve güneş panellerinin yüzde 80'ini üreten Çin belki de en büyük rakip.

‘Altın çağ’ ve ‘Trump çağı’

Donald Trump, ABD'nin ‘altın çağı’ olarak adlandırdığı dönemde, ülkenin her konuda eskisi lider konumunu kaybetmesini mi istiyor?

Belki de çözüm, Musk'ın başkanın kulağına Tesla'nın 2021 Çevresel ve Sosyal Etki Raporu'ndan “Dünya için önemli olan olumlu etki için çabalaması gerektiğinden, ESG kriterlerine atıfta bulunmayacağız, bunun yerine etki hakkında konuşacağız” şeklindeki favorisi olan sözleri fısıldaması olacaktır.

Bu arada eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, Trump'ın kararından etkilenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) finansman açığını kapatma sözü verdi.



Gizli ziyaretler ve Husilerden gelebilecek olası saldırılara karşı hazırlıklar... İsrail'in Somaliland’ı tanımasının perde arkası

Somali'nin başkenti Mogadişu’da İsrail'in Somaliland’ı tanımasını reddeden protestocular, ülkenin normalleşmesine ve bölünmesine karşı bir afiş açtı. (Reuters)
Somali'nin başkenti Mogadişu’da İsrail'in Somaliland’ı tanımasını reddeden protestocular, ülkenin normalleşmesine ve bölünmesine karşı bir afiş açtı. (Reuters)
TT

Gizli ziyaretler ve Husilerden gelebilecek olası saldırılara karşı hazırlıklar... İsrail'in Somaliland’ı tanımasının perde arkası

Somali'nin başkenti Mogadişu’da İsrail'in Somaliland’ı tanımasını reddeden protestocular, ülkenin normalleşmesine ve bölünmesine karşı bir afiş açtı. (Reuters)
Somali'nin başkenti Mogadişu’da İsrail'in Somaliland’ı tanımasını reddeden protestocular, ülkenin normalleşmesine ve bölünmesine karşı bir afiş açtı. (Reuters)

İsrail’in Somaliland’ı egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanımasının arka planında aylar süren gizli görüşmelerin yer aldığı iddia edildi. İsrail basınında yer alan bir haberde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu adıma ekim ayında onay verdiği, resmi tanımanın ise Somaliland’ın Yemen’deki Husilerden gelebilecek olası saldırılara karşı hazırlıklarını tamamlamasının ardından gerçekleştiği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'un internet sitesi Ynet’ten aktardığı habere göre, gizli temaslara İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail dış istihbarat servisi Mossad ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi öncülük etti. Taraflar aylar boyunca karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdi ve Somaliland liderleri birçok kez İsrail’de ağırlandı.

Haberde, nihai görüşmelere Netanyahu’nun da katıldığı ve Hanegbi’nin bu sürece başkanlık ettiği; Netanyahu’nun ekim ayında söz konusu adımı resmen onayladığı ifade edildi.

İsrail ile Somaliland’ın tanıma açıklamasını birlikte kaleme aldığı, ancak yayımlamak için uygun zamanı beklediği kaydedildi. Somaliland yönetiminin, Yemen’deki Husilerden gelebilecek muhtemel düşmanca adımlara karşı hazırlık yapılması gerektiğini belirterek süre talep ettiği aktarıldı. Söz konusu hazırlıkların kısa süre önce tamamlanmasının ardından, İsrail’in resmi tanımasının önünün açıldığı bildirildi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, Somaliland Başkanı Abdirahman Mohamed Abdillahi’nin geçtiğimiz yaz İsrail’e gizli bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyledi. Saar, söz konusu ziyaret sırasında Somaliland liderinin Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yanı sıra Dışişleri Bakanı ve Mossad Başkanı’yla bir araya geldiğini belirtti. Saar ayrıca, Abdillahi ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafını da paylaştı.

xcsdfgr
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın Somaliland Başkanı Abdirahman Mohamed Abdillahi ile yaptığı görüşmeden

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud dün düzenlenen olağanüstü parlamento oturumunda, İsrail’in ayrılıkçı Somaliland bölgesinin bağımsızlığını tanımasının “dünya ve bölgenin güvenliği ile istikrarı açısından bir tehdit oluşturduğunu” söyledi.

Mahmud, İsrail’i Somaliland’ı tanıyan ilk ülke konumuna getiren bu adımın, ‘Somali Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve halkının birliğine yönelik açık bir saldırı düzeyinde olduğunu’ ifade etti.

Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de dün yaptığı açıklamada, İsrail’in ayrılıkçı Somaliland bölgesinde herhangi bir varlık göstermesinin ‘askeri hedef’ sayılacağını belirterek, İsrail’in bölgeyi tanıma adımını en sert şekilde kınadı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre el-Husi, yayımladığı açıklamada, “Somaliland bölgesindeki herhangi bir İsrail varlığını, Somali ve Yemen’e yönelik bir saldırı ve bölgenin güvenliğine tehdit olarak görüyor; silahlı kuvvetlerimiz için askeri hedef kabul ediyoruz” ifadesini kullandı.

Somaliland, 1991 yılında Somali’den tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiş, ancak onlarca yıldır uluslararası tanınma arayışını sürdürmüştü.

Aden Körfezi üzerinde stratejik bir konuma sahip olan ve kendi para birimi, pasaportu ve ordusu bulunan tek taraflı ilan edilmiş cumhuriyet, bağımsızlık ilanından bu yana diplomatik açıdan büyük ölçüde izole kalmıştı.


Bondi Plajı saldırısının kahramanı: Amacım saldırganı etkisiz hale getirmek ve masum insanları öldürmesini engellemekti

Sokak sanatçısı Jarrod Grech, Bondi Plajı'nda meydana gelen silahlı saldırıda saldırganlardan birini etkisiz hale getiren 43 yaşındaki Suriye asıllı Avustralyalı esnaf Ahmed el-Ahmed'i resmettiği duvar resminin yanında poz veriyor. (AP)
Sokak sanatçısı Jarrod Grech, Bondi Plajı'nda meydana gelen silahlı saldırıda saldırganlardan birini etkisiz hale getiren 43 yaşındaki Suriye asıllı Avustralyalı esnaf Ahmed el-Ahmed'i resmettiği duvar resminin yanında poz veriyor. (AP)
TT

Bondi Plajı saldırısının kahramanı: Amacım saldırganı etkisiz hale getirmek ve masum insanları öldürmesini engellemekti

Sokak sanatçısı Jarrod Grech, Bondi Plajı'nda meydana gelen silahlı saldırıda saldırganlardan birini etkisiz hale getiren 43 yaşındaki Suriye asıllı Avustralyalı esnaf Ahmed el-Ahmed'i resmettiği duvar resminin yanında poz veriyor. (AP)
Sokak sanatçısı Jarrod Grech, Bondi Plajı'nda meydana gelen silahlı saldırıda saldırganlardan birini etkisiz hale getiren 43 yaşındaki Suriye asıllı Avustralyalı esnaf Ahmed el-Ahmed'i resmettiği duvar resminin yanında poz veriyor. (AP)

Avustralya’nın Bondi Plajı’nda düzenlenen saldırıda iki silahlı saldırgandan birine müdahale eden ve ‘kahraman’ olarak nitelendirilen Ahmed el-Ahmed, daha fazla can kaybını önlemek için böyle davrandığını söyledi. Şarku’l Avsat’ın İngiliz haber ajansı PA Media’dan aktardığına göre, söz konusu açıklama olayın ardından yapıldı.

Sidney'de esnaf olan Ahmed el-Ahmed'in, kendisi vurulmadan önce silahlı saldırgan Sajid Akram'ı etkisiz hale getirdiği görüntüler tüm dünyaya yayıldı.

t
Avustralya'nın Sidney kentindeki Bondi Plajı'nda meydana gelen silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Plajı'na bırakılan çiçek buketlerinin yanında duran insanlar (Reuters)

14 Aralık’ta Bondi Plajı’ndaki Archer Park’ta, Hanuka Bayramı’nı kutlamak için bir araya gelen bini aşkın kişinin bulunduğu kalabalığa iki silahlı saldırganın ateş açması sonucu 15 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Saldırganlardan biri olduğu öne sürülen Naveed Akram’a 59 ayrı suçlama yöneltilirken, diğer saldırgan olan babası Sajid Akram polis tarafından öldürüldü.

ABD merkezli CBS televizyonunda yayımlanması planlanan röportajda, müdahalesi sırasında dört kurşunla yaralanan Ahmed, amacının yalnızca daha fazla insanın hayatını kurtarmak olduğunu söyledi.

Ahmed, “Tek hedefim silahı elinden almak, bir insanı daha öldürmesini engellemek ve masumların hayatını kurtarmaktı. Birçok kişiyi kurtardığımı biliyorum ama hayatını kaybedenler için büyük üzüntü duyuyorum” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Sidney’deki saldırının kurbanlarının aileleri bugün yayımladıkları açık mektupta, federal düzeyde daha fazla adım atılması çağrısında bulundu. Aileler, Avustralya’da son 30 yılın en kanlı toplu silahlı saldırısına yol açan olayda, artan antisemitizmin ve güvenlik önlemlerindeki yetersizliklerin soruşturulmasını istedi.

Bondi Plajı’nda 14 Aralık’taki Hanuka Bayramı kutlamalarını hedef alan saldırıda 15 kişinin öldürülmesi ve 40 kişinin yaralanmasına ilişkin olarak iki saldırgan hakkında çeşitli suçlamalar yöneltiliyor.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye hitaben kaleme alınan açık mektupta, hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarından oluşan 17 aile, Kraliyet Komisyonu olarak bilinen federal düzeyde bir soruşturma başlatılması çağrısı yaptı. Mektupta, 2023’te İsrail ile Hamas arasında başlayan savaşın ardından Avustralya’da antisemitizmin neden arttığının ve güvenlik kurumlarının bu süreçteki ihmallerinin incelenmesi talep edildi.

dfgthy
İsrail'in Aşdod kentinde düzenlenen cenaze töreninde, Avustralya'ya göç eden ve Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda öldürülen 27 yaşındaki Fransız Yahudi Dan Elkayam'ın tabutunu taşıyan İsrailliler, 25 Aralık 2025 (Reuters)

Kraliyet komisyonları, Avustralya’da kamu soruşturmalarının en güçlü biçimi olarak kabul ediliyor. Bu komisyonlar, delilleri kasıtlı olarak saklayan tanıkların hapis cezasına çarptırılabilmesine olanak tanıyor. Ancak Başbakan Anthony Albanese, kurban aileleri, Yahudi toplumu liderleri ve muhalefet milletvekillerinden gelen kraliyet komisyonu kurulması yönündeki çağrılara karşı çıkmayı sürdürdü. Albanese, bu tür bir soruşturma yoluyla sonuçlara ulaşmanın yıllar alacağını savundu. Bunun yerine Albanese, emekli üst düzey kamu görevlisi Dennis Richardson’ın yürüteceği bir soruşturmanın şartlarını açıkladı. Söz konusu incelemenin, saldırıya yol açan süreçteki olası prosedür ve mevzuat eksikliklerini ele alacağı belirtildi. Saldırının, DEAŞ’ın ideolojisinden esinlenmiş olabileceği iddiaları da soruşturma kapsamında değerlendirilecek. Bu soruşturmanın raporunu gelecek yılın nisan ayında sunması bekleniyor.


İçişleri Bakanı Yerlikaya: Yalova'da düzenlenen terör örgütü DEAŞ operasyonunda 3 polisimiz şehit oldu

Türk polisi (Arşiv- Reuters)
Türk polisi (Arşiv- Reuters)
TT

İçişleri Bakanı Yerlikaya: Yalova'da düzenlenen terör örgütü DEAŞ operasyonunda 3 polisimiz şehit oldu

Türk polisi (Arşiv- Reuters)
Türk polisi (Arşiv- Reuters)

Pazartesi gününün ilk saatlerinde Yalova'da düzenlenen DEAŞ operasyonu sırasında şüphelilerin polise ateş açtığı ve çatışma çıktığı bildirildi. İçişleri Bakanlığı olayda üç polisin şehit olduğunu sekiz polis ile bir bekçinin de yaralandığını açıkladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, altı DEAŞ üyesinin ölü ele geçirildiğini söyledi. Yerlikaya öldürülen DEAŞ üyelerinin Türk vatandaşı olduğu bilgisini verdi. Gece 02:00 sıralarında başlayan operasyonun sabah 09:40 sıralarında tamamlandığını belirten Yerlikaya, adreste bulunan beş kadın ile altı çocuğun sağ olarak tahliye edildiğini söyledi.

TRT haberinde, Yalova yakınlarında militanların saklandığı bir eve operasyon düzenlediğini bildirdi. Yaralanan polis memurlarının durumlarının kritik olmadığı ifade edildi.

NTV televizyonu, şüphelilerin operasyon sırasında polise ateş açtığını bildirdi. Yetkililere göre Bursa’dan bölgeye destek sağlamak üzere özel polis güçleri sevk edildi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Türk polisi, geçen hafta DEAŞ’a mensup olduklarından şüphelenilen 115 kişiyi gözaltına aldı ve bu kişilerin ülkede Noel ve Yeni Yıl kutlamaları sırasında saldırılar planladığını belirtti.

İstanbul savcılığı o dönemde militanların özellikle gayrimüslimleri hedef alan saldırılar planladığını belirtti. Yaklaşık on yıl önce, militan grup Türkiye'de sivilleri hedef alan bir dizi saldırıdan sorumlu tutulmuştu; bunlar arasında İstanbul'daki bir gece kulübüne ve şehrin ana havaalanına düzenlenen ve onlarca kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırı da yer alıyordu.