ABD Kongre Üyesi Mills, Trump'a Şara’nın mektubunu iletecek

ABD Kongre Üyesi Corry Mills Suriye Devlet Başkanı Şara ile ekonomik yaptırımların kaldırılması ve Suriye ile İsrail arasında barışın sağlanması için gerekli şartları görüştü

ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam turu sırasında (Reuters)
ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam turu sırasında (Reuters)
TT

ABD Kongre Üyesi Mills, Trump'a Şara’nın mektubunu iletecek

ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam turu sırasında (Reuters)
ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam turu sırasında (Reuters)

ABD Kongre Üyesi Corry Mills, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile ekonomik yaptırımların kaldırılması ve savaştan harap olmuş Suriye ile İsrail arasında barış sağlanması ile ilgili şartları görüştüğünü açıkladı.

Mills, Şara'nın bir mektubunu ABD Başkanı Donald Trump'a ileteceğini de açıkladı, ancak mektubun içeriği hakkında bilgi vermedi. Beyaz Saray’dan da konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt verilmedi.

Florida'dan Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Mills, Bloomberg News'e telefonla yaptığı açıklamada, bir grup nüfuz sahibi ABD vatandaşı Suriyeli tarafından organize edilen resmi olmayan ziyaret kapsamında geçtiğimiz hafta Şam'a gittiğini belirterek ziyaretinden döndüğünde yakın çevresinde olduğu Trump'a ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'a görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi vermeyi planladığını ifade etti.

Mills, Şara ile 90 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdiğini ve Trump yönetiminin insani yardım dışında Suriye hükümetiyle iş yapan herkesi hedef alan yaptırımları hafifletmesi ya da kaldırması için ABD'nin neler yapılmasını beklediğini anlattığını söyledi.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara, harap olmuş ekonomiyi canlandırmak ve özellikle yıllar süren savaşın ardından yeniden yapılanmanın maliyetinin 400 milyar dolar olduğu tahmin edilen ülkeye Körfez Arap ülkelerinden yabancı yatırımcıları çekmek için yaptırımların hafifletilmesine şiddetle ihtiyaç duyuyor.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.