Trump vergi artışına karşı: Zenginler giderse vergiyi kim ödeyecek?

Başkan Donald Trump milyonerlerden alınan vergileri yükseltmek istemediğini çünkü ülkeyi terk edeceklerine inandığını söyledi (AP)
Başkan Donald Trump milyonerlerden alınan vergileri yükseltmek istemediğini çünkü ülkeyi terk edeceklerine inandığını söyledi (AP)
TT

Trump vergi artışına karşı: Zenginler giderse vergiyi kim ödeyecek?

Başkan Donald Trump milyonerlerden alınan vergileri yükseltmek istemediğini çünkü ülkeyi terk edeceklerine inandığını söyledi (AP)
Başkan Donald Trump milyonerlerden alınan vergileri yükseltmek istemediğini çünkü ülkeyi terk edeceklerine inandığını söyledi (AP)

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada zenginlerin vergilerini artırmak istemediğini çünkü ülkeyi terk etmelerinden korktuğunu belirtti.

Bir muhabir Trump'a "milyoner vergisini destekleyip desteklemeyeceğini" sorduğunda Başkan, bunun "yıkıcı olacağını çünkü modern ulaşım sayesinde pek çok milyonerin ülkeyi terk edeceğini" söyledi.

Trump, Oval Ofis'ten yaptığı açıklamada, "Biliyorsunuz, eskiden başka eyaletlere taşınırlardı" dedi.

Bir eyaletten diğerine giderlerdi. Artık ulaşım çok hızlı ve çok kolay olduğundan ülkeleri terk ediyorlar. Bunu yaparsanız çok para kaybedersiniz. Ve bunu yapan diğer ülkeler çok fazla insan kaybetti. Zenginlerini kaybettiler. Bu kötü olur çünkü vergiyi zenginler ödüyor.

Zengin Amerikalıları cezbeden birçok ülkenin kendi vergi yükümlülükleri var ve bu ülkelerdeki oranlar ABD'den bile yüksek olabiliyor. Milyonerler ABD yurttaşlıklarını korur ve sadece yurtdışında yaşayıp çalışırlarsa, yine de ABD vergilerini ödemekle yükümlü oluyor.

Semafor'un haberine göre Trump'ın yorumları, Senato Bütçe Komitesi Cumhuriyetçilerine ve Çoğunluk Lideri John Thune'a ülkenin en çok kazananları üzerindeki vergileri artırmaya açık olduğunu söylediği birkaç hafta öncesine göre değişiklik anlamına geliyor.

Axios'un mart sonlarında bildirdiğine göre Beyaz Saray yetkilileri, bahşişlerden alınan vergilerin azaltılması karşılığında zengin Amerikalılar için vergi artışına izin vermeyi bile düşünüyordu.

Bloomberg'in bu ay bildirdiğine göre, bazı Cumhuriyetçiler milyonerler için en yüksek vergi oranını yüzde 37'den yaklaşık yüzde 39 ila 40'a yükseltmeyi düşünüyor.

Trump'ın 2017'deki ilk döneminde kurumlar vergisini yüzde 21'e indiren ve çoğunlukla zenginlere fayda sağlayan vergi yasasından önce vergi oranı yüzde 39,6'ydı.

Bu yıl sona erecek bu yasanın yeni vergi indirimleriyle birlikte yenilenmesinin hızla artan borca 4 trilyon dolar eklemesi bekleniyor.

Bazı ılımlı Cumhuriyetçiler, yüksek gelirlilere yapılacak zamların ekonomik büyümeyi engellemeden ulusal borcu azaltabileceğini savunuyor.

Washington Post'un haberine göre aralarında Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve Hazine Bakanı Scott Bessent'in de bulunduğu Trump'ın yakın çevresindeki isimler bile yılda 1 milyon dolardan fazla kazananların vergilerinin artırılmasından yana görüş bildirdi.

Ancak şu ana kadar bu fikir ilgi görmüyor ve görünen o ki, Trump da artık bu fikre sıcak bakmıyor.

Trump sık sık gümrük vergilerinin gelir vergisinin yerini alabileceğini ima ediyor. Fakat ekonomistler gümrük vergilerinin çok daha az gelir sağladığı ve yabancı mallara gümrük vergisi uygulayan Amerikalı ithalatçıların ekstra maliyetlerini ödeyen düşük gelirli hane halklarına çok daha fazla yük getirdiği uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe



ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)
TT

ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)

ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff, ABD'nin hala diplomatik çözümden yana olduğu bir dönemde, İran'ın nükleer programı konusunda üç hafta içinde üçüncü kez yarın Umman'da İran ile görüşmelere katılacak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce gazetecilere yaptığı açıklamada “Görüşmelerin bir sonraki turu cumartesi günü Umman'da yapılacak ve bu teknik ekipler arasındaki ilk toplantı olacak” dedi. Bruce, görüşmelerin teknik boyutunun ABD tarafında Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi planlama şefi Michael Anton tarafından yürütüleceğini söyledi. “Özel Elçi Witkoff da hazır bulunacak” dedi.

Witkoff ve İran tarafı arasındaki son toplantı cumartesi günü Roma'da yapıldı ve toplantı sonunda her iki taraf da ayrıntılara girmeden iyimserliklerini dile getirdi. Nükleer programı nedeniyle 2018 yılında ülkesini İran'la yapılan uluslararası anlaşmadan çeken ABD Başkanı Donald Trump, bu çetrefilli meseleye diplomatik bir çözüm bulmayı umuyor ve İsrail'i İran'a askeri bir saldırı düzenlememeye çağırdı.

Ancak Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için askeri seçeneğe başvurmayı göz ardı etmedi, Tahran ise nükleer silahlar elde etmeye çalıştığı iddiasını her zaman reddetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer programına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere'yi ziyaret etmeye hazır olduğunu söyledi. X platformunda konuşan Arakçi, “Moskova ve Pekin'de yaptığım son istişarelerin ardından Paris, Berlin ve Londra'yı ziyaret ederek ilk adımı atmaya hazırım” dedi. Arakçi, “Sadece nükleer konuda değil, ortak ilgi ve endişe duyulan diğer tüm alanlarda” görüşmelere açık olduğunu vurguladı.

Arakçi, İran'ın nükleer programını denetlemek üzere 2015 yılında imzalanan ve ABD'nin Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği uluslararası anlaşmanın tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya'yı ifade etmek için kullanılan bir kısaltma olan “topun artık E3'ün sahasında olduğunu” ifade etti.

Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı bir adım atmıştı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christophe Le Moyne Paris'in “İranlı bakanın açıklamasına eylemlerin eşlik edip etmeyeceğini görmek için durumu yakından takip edeceğini” söyledi. Le Moyne, Fransa'nın nükleer konuda “İranlılarla diyaloğu memnuniyetle sürdüreceğini” vurguladı.

Berlin ya da Londra'dan henüz resmi bir yorum gelmedi.

Abbas Arakçi, yarın yapılacak üçüncü tur müzakereler öncesinde Çinli mevkidaşı Wang Yi ile istişarelerde bulunmak üzere çarşamba günü Çin'i ziyaret etti. Geçen hafta da Moskova'yı ziyaret ederek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüştü. Tahran'ın Çinli ve Rus müttefikleriyle iş birliğini öven Arakçi, Berlin, Londra ve Paris ile ilişkilerin “şu anda en düşük seviyelerde” olduğunu kaydetti. Arakçi, çarşamba günü İsrail'in “diplomatik yolu torpilleme” ve devam eden görüşmeleri baltalama “girişimlerini” kınadı.

Çin'in Xinhua haber ajansında dün yer alan habere göre Çin, Rusya ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) temsilcileri, İran'ın nükleer programını görüşmek üzere ajansın direktörü ile bir paraya geldi. Perşembe günü yapılan ortak toplantı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin bu hafta Pekin'e yaptığı ziyareti takip etti. Şarku’l Avsat’ın Xinhua’dan aktardığına göre toplantıda İran'ın nükleer programına ilişkin siyasi ve diplomatik çözüm sürecinde UAEA'nın rolü konusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu ve Çin'in İran'ın ABD dahil tüm taraflarla diyaloğunu desteklediğini ifade ettiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran'ın varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirterek Tahran'ın nükleer silah geliştirmesi halinde “tüm insanlığın kaderinin” tehlikeye gireceğini iddia etti. İslam Cumhuriyeti her zaman nükleer silah arayışını reddetti ve programının sivil niteliğini vurguladı.

İran'ın nükleer programının denetlenmesi karşılığında İran'a yönelik uluslararası yaptırımların hafifletilmesini öngören 2015 tarihli anlaşma, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından geçerliliğini yitirmişti.