Trump, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmesi için Rusya'ya "ağır baskı uyguladığını" vurguladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5136125-trump-ukraynadaki-sava%C5%9F%C4%B1-sona-erdirmesi-i%C3%A7in-rusyaya-a%C4%9F%C4%B1r-bask%C4%B1-uygulad%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1
Trump, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmesi için Rusya'ya "ağır baskı uyguladığını" vurguladı
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Kiev'e yönelik hava saldırılarının ateşkes çabaları üzerindeki şüpheleri arttırmasının ardından, Rusya'ya Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi için baskı yaptığını vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre savaşı durdurmaya yönelik diplomatik çabalarında Rusya'yı kayırmakla suçlanan Trump şunları söyledi: Rusya'ya çok baskı yapıyoruz ve Rusya bunu biliyor.
ABD Başkanı dün, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmayı sona erdirmek için kendisine bir son tarih belirlediğini ve iki ülkenin müzakerelerde bulunması gerektiğini belirtti.
Trump, seçim kampanyası sırasında, göreve geldiği ilk gün Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme sözü vermişti. Norveç başbakanı ile görüşmesinden önce Beyaz Saray'da gazetecilere verdiği demeçte “Kendim için belirlediğim bir son tarih var” dedi.
Trump, dün Truth Social'da yaptığı bir paylaşımda, Putin'i saldırıları durdurmaya çağırmasının ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya yönelik saldırıları durdurma konusunda kendisini dinleyeceğine inandığını ifade etti.
Trump Beyaz Saray'a girerken bir muhabirin Putin'in kendisini dinleyeceğini düşünüp düşünmediğini sorması üzerine “Kesinlikle” yanıtını verdi.
Trump, daha önce Kiev'de en az 12 kişinin öldüğü ve yaklaşık 100 kişinin yaralandığı yeni saldırıların ardından Putin'e iki kelimeyle hitap ederek saldırmıştı: “Vladimir, dur!”
Ukrayna makamlarına göre Rusya'nın çarşamba-perşembe gecesi 70 füze ve 145 insansız hava aracıyla başlattığı bir dizi saldırı, Ukrayna'nın altı bölgesini ve başkent Kiev de dâhil olmak üzere birçok şehri hedef aldı.
Son ayların en ölümcül saldırısının ardından başkentteki ölü sayısının enkaz temizlendikçe artması bekleniyor. Yetkililerden gelen son bilgilere göre 90 yaralı var.
ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ve kızı Ivanka ile birlikte Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve merhum Papa Francis göç, çevre ve yoksulluk gibi birçok konuda görüş ayrılığına düşmüşlerdi.
AP, Trump'ın Papa Francis'in yarın sabah Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlenecek olan cenaze törenine katılmasının, yıllar içinde aralarındaki farklılıkları gündeme getirdiğini belirtti.
Papa Francis, ölümünden bir gün önce halka hitaben yaptığı son konuşmasında birlik çağrısında bulunan bir Paskalya mesajı vermiş ve ötekileştirilenlere ve göçmenlere şu sözlerle seslenmişti: “Hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız.”
Papa Francis, 24 Mayıs 2017 tarihinde Vatikan'da Başkan Donald Trump ile bir araya geldi. (Arşiv - AP)
New York'taki Fordham Üniversitesi Din ve Kültür Merkezi Direktörü David Gibson, Trump ile merhum Papa arasındaki ilişkiyi “Bu açıkça gergin bir ilişkiydi” diyerek yorumladı.
İlk döneminde Trump ile Papa arasında 2017'den 2021'e kadar işler iyi gitmedi. Trump'ın ikinci dönemi, göçmenlere ve uluslararası yardımlara karşı her düzeyde artan düşmanlığı nedeniyle Vatikan'la daha kötü geçti.
2016 yılında Papa Francis, o zamanki aday Trump'ı kastederek, göçmenlerin girişini engellemek için duvar inşa edenlerin ‘Hristiyan olmadığını’ söylemiş, Trump ise bu yorumu ‘utanç verici’ olarak nitelendirmişti.
Trump'ın mütevazı üslubuyla tanınan Papa Francis ile yıllar içinde yaşadığı görüş ayrılıklarına rağmen Trump'a destek, son başkanlık kampanyasında etkilediği Amerikalı Katolikler arasında giderek arttı. Destekçileri arasında çok sayıda etkili piskopos da bulunuyor.
Kendisini ‘herhangi bir mezhebe bağlı olmayan bir Hıristiyan’ olarak tanımlayan Trump, Hıristiyanları, özellikle de Evanjelik Hıristiyanları her zaman en önemli destekçileri arasında saydı. Trump'ın kürtaj konusundaki politikaları, birçok muhafazakâr Katolik de dahil olmak üzere Hıristiyanlar arasındaki destek tabanını güçlendirdi.
Trump'ın politikaları, Papa Francis'in kilise liderliğine yönelik daha ilerici yaklaşımıyla sık sık anlaşmazlığa düşen birçok muhafazakâr Amerikan Katolik piskoposuyla da yakından uyumludur.
Cumhuriyetçi Başkan geçen yıl Katoliklere kendisine oy vermeleri çağrısında bulundu. Ekim ayında New York'ta Katolik hayır kurumları için milyonlarca dolar toplanan Al Smith Hayır Yemeği'nde yaptığı konuşmada Trump, “Dışarı çıkmalı ve oy vermelisiniz. Katolikler, bana oy vermelisiniz” dedi. Pek çok Katolik de ona oy verdi.
Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, 2024 seçimlerinde Trump Katolik oylarını kazandı.
2020'de Katolik oylar Joe Biden ve Trump arasında eşit olarak bölünmüştü. 120 binden fazla seçmenle yapılan bir ankete göre 2024'te Katolik seçmenlerin yüzde 54'ü Trump'ı, yüzde 44'ü ise Kamala Harris'i destekledi.
Ancak Trump Katolik oylarını kazanmış olsa da Papa Francis'in desteğini hiçbir zaman kazanamadı.
Papa Francis, ABD Başkanı Donald Trump ve First Lady Melania ile Vatikan'da bir araya geldi. (Arşiv - AP)
Ölümünden bir gün önce Francis'le kısa bir süre görüşen ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, bu hafta gazetecilere Papa'nın ‘Amerikan siyasetinden çok daha geniş bir figür’ olduğunu ve dünya çapında 1,4 milyar üyesi olan bir kiliseye liderlik ettiğini söyleyerek, Papa'nın Trump yönetimiyle olan farklılıklarını reddetti.
Vance, “Yönetimimizin bazı politikalarıyla bazı anlaşmazlıkları olduğunu kabul ediyorum. Ancak aynı zamanda yönetimimizin bazı politikalarıyla da pek çok mutabakatı vardı. Siyaset hakkında konuşarak onun mirasını lekelemeyeceğim” ifadelerini kullandı.
Trump Francis ile 2017'de Vatikan'da büyük ölçüde samimi bir toplantıda bir araya geldi, ancak aralarındaki görüş ayrılıkları devam etti.
Bu yılın şubat ayında Francis, ABD piskoposlarına neredeyse on yıl önce göçmenlik konusunda yaptığı yorumlara benzer tonda bir mektup gönderdi.
Trump yönetiminin toplu sınır dışı etme planlarını başlatmasını kınayan Papa Francis, İsa ve ailesinin Mısır'da hayati bir tehlikeden kaçan mülteciler olduğunu hatırlattı.