ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)
TT

ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)

ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff, ABD'nin hala diplomatik çözümden yana olduğu bir dönemde, İran'ın nükleer programı konusunda üç hafta içinde üçüncü kez yarın Umman'da İran ile görüşmelere katılacak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce gazetecilere yaptığı açıklamada “Görüşmelerin bir sonraki turu cumartesi günü Umman'da yapılacak ve bu teknik ekipler arasındaki ilk toplantı olacak” dedi. Bruce, görüşmelerin teknik boyutunun ABD tarafında Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi planlama şefi Michael Anton tarafından yürütüleceğini söyledi. “Özel Elçi Witkoff da hazır bulunacak” dedi.

Witkoff ve İran tarafı arasındaki son toplantı cumartesi günü Roma'da yapıldı ve toplantı sonunda her iki taraf da ayrıntılara girmeden iyimserliklerini dile getirdi. Nükleer programı nedeniyle 2018 yılında ülkesini İran'la yapılan uluslararası anlaşmadan çeken ABD Başkanı Donald Trump, bu çetrefilli meseleye diplomatik bir çözüm bulmayı umuyor ve İsrail'i İran'a askeri bir saldırı düzenlememeye çağırdı.

Ancak Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için askeri seçeneğe başvurmayı göz ardı etmedi, Tahran ise nükleer silahlar elde etmeye çalıştığı iddiasını her zaman reddetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer programına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere'yi ziyaret etmeye hazır olduğunu söyledi. X platformunda konuşan Arakçi, “Moskova ve Pekin'de yaptığım son istişarelerin ardından Paris, Berlin ve Londra'yı ziyaret ederek ilk adımı atmaya hazırım” dedi. Arakçi, “Sadece nükleer konuda değil, ortak ilgi ve endişe duyulan diğer tüm alanlarda” görüşmelere açık olduğunu vurguladı.

Arakçi, İran'ın nükleer programını denetlemek üzere 2015 yılında imzalanan ve ABD'nin Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği uluslararası anlaşmanın tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya'yı ifade etmek için kullanılan bir kısaltma olan “topun artık E3'ün sahasında olduğunu” ifade etti.

Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı bir adım atmıştı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christophe Le Moyne Paris'in “İranlı bakanın açıklamasına eylemlerin eşlik edip etmeyeceğini görmek için durumu yakından takip edeceğini” söyledi. Le Moyne, Fransa'nın nükleer konuda “İranlılarla diyaloğu memnuniyetle sürdüreceğini” vurguladı.

Berlin ya da Londra'dan henüz resmi bir yorum gelmedi.

Abbas Arakçi, yarın yapılacak üçüncü tur müzakereler öncesinde Çinli mevkidaşı Wang Yi ile istişarelerde bulunmak üzere çarşamba günü Çin'i ziyaret etti. Geçen hafta da Moskova'yı ziyaret ederek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüştü. Tahran'ın Çinli ve Rus müttefikleriyle iş birliğini öven Arakçi, Berlin, Londra ve Paris ile ilişkilerin “şu anda en düşük seviyelerde” olduğunu kaydetti. Arakçi, çarşamba günü İsrail'in “diplomatik yolu torpilleme” ve devam eden görüşmeleri baltalama “girişimlerini” kınadı.

Çin'in Xinhua haber ajansında dün yer alan habere göre Çin, Rusya ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) temsilcileri, İran'ın nükleer programını görüşmek üzere ajansın direktörü ile bir paraya geldi. Perşembe günü yapılan ortak toplantı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin bu hafta Pekin'e yaptığı ziyareti takip etti. Şarku’l Avsat’ın Xinhua’dan aktardığına göre toplantıda İran'ın nükleer programına ilişkin siyasi ve diplomatik çözüm sürecinde UAEA'nın rolü konusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu ve Çin'in İran'ın ABD dahil tüm taraflarla diyaloğunu desteklediğini ifade ettiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran'ın varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirterek Tahran'ın nükleer silah geliştirmesi halinde “tüm insanlığın kaderinin” tehlikeye gireceğini iddia etti. İslam Cumhuriyeti her zaman nükleer silah arayışını reddetti ve programının sivil niteliğini vurguladı.

İran'ın nükleer programının denetlenmesi karşılığında İran'a yönelik uluslararası yaptırımların hafifletilmesini öngören 2015 tarihli anlaşma, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından geçerliliğini yitirmişti.



ABD’li Neonazi örgütünün lideri “Rus ajanı” çıktı

Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
TT

ABD’li Neonazi örgütünün lideri “Rus ajanı” çıktı

Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)

ABD'li Neonazi örgütü The Base'in lideri Rinaldo Nazzaro'nun Rus ajanı olduğu ileri sürüldü.

Guardian’ın aktardığına göre, The Base’in eski üyesi olduğunu söyleyen kişiler, radikal sağcı Telegram kanallarında paylaşılan açıklamalarında, Nazzaro’nun Rus iç güvenlik teşkilatı Federal Güvenlik Servisi (FSB) adına çalıştığını iddia etti.

The Base üyeleri, Nazzaro’nun sık sık Rusya’ya gidip geldiğini, akıcı şekilde Rusça konuştuğunu, mesajlaştığını ve FSB’den para aldığını öne sürüyor.

BBC’nin 2020’de yayımladığı araştırmada, Nazzaro’nun FBI bünyesinde analist olarak çalıştığı ve daha sonra Pentagon’la iş yapan paralı asker şirketi Omega Solutions’ı kurduğu aktarılmıştı.

VICE’ın aynı yıl yayımladığı haberde, Nazzaro’nun ABD ordusunda drone operatörü olarak Irak ve Afganistan’da savaşa katıldığını iddia ettiği yazılmıştı.

Guardian’ın incelemesinde yer verilen açıklamada, eski The Base üyeleri bir atış talimi sırasında Nazzaro’nun “hayatında av tüfeğine elini sürmediğini söylediğini” savunuyor.

Üyeler, The Base’in Ukrayna’daki kolunun savaşta Rusya adına sabotaj ve saldırı faaliyetleri yürüttüğünü de öne sürüyor. Guardian’ın 5 Nisan’daki haberinde, The Base’in Telegram ve VK üzerinden savaşçı devşirdiği aktarılmıştı. İlanlarda savaşçılardan para karşılığında elektrik şebekelerine, kamu binalarına ve askeri araçlara saldırı düzenlemelerinin istendiği yazılmıştı.

BBC’nin araştırmasında, 50 yaşındaki Nazzaro’nun 2018’de New York’tan St. Petersburg’a taşındığı belirtilmişti. “Norman Spear” ve “Roman Wolf” takma isimlerini kullanan Nazzaro’nun The Base’i 2018’de kurduğu ifade edilmişti.

Atomwaffen Division ve Feuerkrieg Division gibi beyaz üstünlükçü gruplarla bağlantılı The Base, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da terör örgütü olarak tanınıyor.

Nazzaro, Rus devletine ait televizyon kanalı Rusya-24’te 2020’de yayımlanan söyleşisinde, ajanlık yaptığına yönelik iddiaları reddetmiş, “Rus güvenlik servisleriyle hiçbir temasım olmadı” ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, VICE