İran-ABD görüşmelerinin üçüncü turu başladı

Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

İran-ABD görüşmelerinin üçüncü turu başladı

Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)

ABD ve İran'dan üst düzey müzakereciler, her iki tarafın da Roma'daki son toplantılarda ilerleme kaydettiğini açıklamasının ardından, Tahran'ın hızlandırılmış nükleer programına ilişkin üçüncü tur görüşmelere bugün Umman'da başladı. ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer bombaya ulaşma yolunu tıkayacak yeni bir anlaşmaya varılacağına olan güvenini dile getirdi.

Umman'ın aracılık ettiği toplantılar, ilki 12 Nisan'da Mskat'tua, ikincisi ise 19 Nisan'da Roma'da olmak üzere daha önce gerçekleştirilen iki tur dolaylı müzakereyi takip ediyor. Bu, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018 yılında ülkesini İran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmesinden bu yana iki hasım arasındaki en üst düzey iletişim.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra Ummanlı aracılar vasıtasıyla Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Muskat'ta dolaylı olarak müzakerelerde bulunacak. Olası bir nükleer anlaşmanın çerçevesini çizmeye başlayacak olan uzman düzeyindeki görüşmelerin, iki ana müzakereci arasındaki dolaylı görüşmeden önce başlaması planlanıyor.

Dün Time dergisine verdiği röportajda “İran'la bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum” diyen Trump, diplomasinin başarısız olması halinde Tahran'a karşı askerî harekât tehdidini yineledi. Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre görüşmeler eş zamanlı yapılmayacak; önce teknik görüşmeler yapılacak ve ardından üst düzey müzakerelere geçilecek. 1980'den bu yana diplomatik ilişkileri bulunmayan İran ve ABD, Umman'ın Roma'daki büyükelçisinin konutunda geçen cumartesi günü yapılan görüşmelerin ‘ilerleme’ ile sonuçlandığını açıkladı. Tahran görüşmenin ‘iyi’ geçtiğini bildirdi.

Hem Tahran hem de Washington diplomasiyi sürdürmeye kararlı olduklarını söyleseler de, yirmi yılı aşkın süredir devam eden anlaşmazlık konusunda birbirlerinden çok uzaklar. Şubat ayından bu yana Tahran'a yönelik ‘maksimum baskı’ politikasını yeniden uygulamaya koyan Trump, ilk döneminde 2018 yılında İran ile altı dünya gücü arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekildi ve İran'a yönelik ağır yaptırımları yeniden uygulamaya koydu. Trump, 2020 yılının başlarında İran'ın en üst düzey dış operasyon yetkilisi ve ülkenin en yüksek rütbeli askeri figürü General Kasım Süleymani'yi öldüren bir hava saldırısı emri vermeden önce İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) terör örgütü olarak tanımlanmasını emretti. Diğer yandan İran, 2019'dan bu yana uranyum zenginleştirmeyi ‘önemli ölçüde’ hızlandırmak da dahil olmak üzere nükleer anlaşmanın getirdiği nükleer kısıtlamaları ihlal etti.

Joe Biden yönetimi döneminde Tahran, uranyum saflık oranını önce yüzde 20'ye, sonra yüzde 60'a çıkardı. Bu oran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) silah sınıfı olarak kabul ettiği yüzde 90 seviyesine yakın.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen hafta yaptığı açıklamada, İran'ın bir anlaşma çerçevesinde uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurması ve Buşehr'deki tek faal atom enerjisi santraline yakıt sağlamak için ihtiyaç duyduğu zenginleştirilmiş uranyumu ithal etmesi gerektiğini söyledi. İranlı yetkililere göre Tahran, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer çalışmalarına bazı kısıtlamalar getirilmesini müzakere etmeye istekli, ancak zenginleştirme programına son vermek ya da zenginleştirilmiş uranyum stokunu teslim etmek İran'ın müzakerelerdeki ‘taviz verilemez kırmızı çizgileri’ arasında yer alıyor.

Ayrıca bazı Avrupalı diplomatlar, Avrupa ülkelerinin ABD'li müzakerecilere kapsamlı bir anlaşmanın İran'ın balistik bir füzeye nükleer başlık yerleştirme kapasitesini edinmesini ya da tamamlamasını engelleyecek kısıtlamalar içermesi gerektiğini önerdiklerini söyledi. Tahran, füze programı gibi savunma yeteneklerinin müzakere edilemez olduğunda ısrar ediyor. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan İranlı bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın füze programını görüşmelerde daha büyük bir engel olarak gördüğünü söyledi.



İran'ı bombalamak için hangi İsrail savaş uçakları kullanılıyor?

İtalya'daki ortak eğitim sırasında ABD yapımı bir F-35 savaş uçağının önünde poz veren İsrailli pilotlar (İsrail ordusunun internet sitesi)
İtalya'daki ortak eğitim sırasında ABD yapımı bir F-35 savaş uçağının önünde poz veren İsrailli pilotlar (İsrail ordusunun internet sitesi)
TT

İran'ı bombalamak için hangi İsrail savaş uçakları kullanılıyor?

İtalya'daki ortak eğitim sırasında ABD yapımı bir F-35 savaş uçağının önünde poz veren İsrailli pilotlar (İsrail ordusunun internet sitesi)
İtalya'daki ortak eğitim sırasında ABD yapımı bir F-35 savaş uçağının önünde poz veren İsrailli pilotlar (İsrail ordusunun internet sitesi)

İsrail ordusu cuma günü, F-15'ler, F-16'lar ve F-35'ler de dahil olmak üzere hava filosunu kullanarak İran nükleer tesislerini hedef aldı.

İsrail ve İran arasında son dönemde gerilim ve tehditler artıyor. İsrail ordusu İran'daki nükleer tesisleri vururken, Tel Aviv Tahran'ı nükleer silah elde etmek istemekle suçladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin Cuma günü yerel saatle sabah 8'de yayınladığı mesajda, “Pilotlarımız İran'ın çeşitli bölgelerindeki askeri hedeflere ve nükleer programla ilgili hedeflere saldırdı ve saldırmaya devam ediyor” dedi. Yükselen Aslan Operasyonu cuma sabahı halen devam ediyordu.

İsrail, İran'ı hedef almak için hava kuvvetlerine başvurdu. İsrail ordusu cuma günkü saldırıda kullanılan uçakların fotoğraf ve videolarını sosyal medya platformu X'te yayınlayarak F-15, F-16 ve F-35 uçaklarının kullanıldığını gösterdi.

sd
İtalya'daki ortak eğitim sırasında ABD yapımı bir F-35 savaş uçağının önünde poz veren İsrailli pilotlar (İsrail ordusunun internet sitesi)

Eski bir askeri pilot ve savunma uzmanı olan Xavier Tytelman, Fransız gazetesi Le Parisien’e verdiği demeçte, “Sahip oldukları üç model F-15, F-16 ve F-35” dedi. Ona göre bu uçaklar, radarlar ve havada yakıt ikmali yapan uçaklar tarafından destekleniyor.

Hava kuvvetlerinin yüzde 60'ı

İsrail, İran'daki yaklaşık 100 hedefi vurmak için 200 savaş uçağı kullandı. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayınlanan ve CNN tarafından haberleştirilen Askeri Denge 2025 istatistiklerine göre bu sayı İsrail'in savaş kabiliyetine sahip uçaklarının yaklaşık yüzde 60'ını temsil ediyor.

Aynı kaynağa göre İsrail'in 39 adet F-35'i, 75 adet F-15'i ve yaklaşık 200 adet F-16'sı bulunuyor.

cdfvg
İsrailli pilotlar saldırıdan önce F-15 savaş uçağına binmek için yürüyorlar. (İsrail ordusu)

Tytelman, “Bu kadar çok uçağı aynı anda çalıştırabilmek hem teknik hem de lojistik açıdan operasyonel bir başarıdır. Uçak filosunun yaklaşık üçte biri bakım, yükseltme ve geçici arızalar nedeniyle (sürekli olarak) aktif hizmette değil. Filonun neredeyse üçte ikisini bir operasyon için havada tutabilmek, ülkenin potansiyelinin neredeyse yüzde 100'ünün bir göreve gittiği anlamına geliyor. Bu büyük bir olay” ifadelerini kullandı.

dcfvg
İsrail’e ait bir F-16 savaş uçağı

Tytelman, F-35'lerin havalandıktan sonra ‘derinlemesine saldırabilmek için düşman savunmasına nüfuz edebileceğini’ ve özellikle İran radarlarını ya da savunma tesislerini yok etmek için kullanılacağını belirtti.

F-15, İran mevzilerini hedef almak için bir ‘bomba taşıyıcı’ görevi görüyor. F-16 ise ‘çok yönlü ve manevra kabiliyeti yüksek bir savaş uçağı’. ABD Hava Kuvvetleri'nin tanımına göre F-16’lar ‘her türlü hava koşulunda hedefleri belirleyebilir ve alçaktan uçan uçakları tespit edebilir’.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ‘şiddetli misilleme’ ve ‘amansız’ karşılık sözü verdi. Tahran, bazıları Tel Aviv ve Ramat Gan'daki hedefleri vuran füzeler ateşledi.