İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

Yüzlerce ölü ve yaralı... Limandaki bir ‘konteyner’ hakkında şüpheler

TT

İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

İran, Bender Abbas patlamasını araştırıyor... İsrail olaya müdahil olduğunu reddediyor

İranlı yetkililer ülkenin en büyük limanında meydana gelen patlamayı araştırırken, patlamanın nedenine ilişkin çelişkili haberler geliyor. Washington ile Tahran arasında Umman'ın başkentinde müzakereler sürerken İsrail patlamayla ilgisi olduğunu reddetmekte gecikmedi.

Patlama dün İran'ın güneyindeki Bender Abbas kentinde bulunan Recai Limanı’nda meydana geldi. Görüntülerde olay yerinden dumanların yükseldiği görülürken, İran devlet medyası beş kişinin öldüğünü ve yaklaşık 700 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Hürmüzgan eyaletindeki Kızılay departmanından bir yetkili, “Patlamanın nedeni henüz belirlenmedi; değerlendirme sürecindeyiz ve Recai Limanı’na acil müdahale ekipleri gönderildi” dedi.

Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacerani ise “Recai Limanı’ndaki olayın nedeninin açıklanması zaman alacaktır. Limanın bir köşesinde istiflenmiş olan ve kimyasal madde içeriyor olabilecek konteynerler patladı. Yangın tamamen söndürülene kadar, olayın nedeni ve mahiyeti hakkında doğru açıklamalar yapmak zor olacak. Bu biraz zaman alacak” ifadelerini kullandı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Tesnim haber ajansı dün öğleden sonra patlamayla ilgili haberini “Başlangıçta bir yakıt deposundan kaynaklandığı söylenirken, daha sonra yapılan incelemeler bunun limandaki bir konteyner patlamasından kaynaklandığını gösterdi” şeklinde özetledi, ancak bu incelemeler hakkında daha fazla bilgi vermedi.

Tesnim haber ajansı, durumun güvenlik güçleri ve kurtarma ekipleri tarafından hızla kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla limandaki faaliyetlerin şu anda askıya alındığını kaydetti.

Muhacerani, ön incelemelerin limanda muhtemelen kimyasal madde taşıyan birkaç konteynerin patladığını gösterdiğini söyledi. İran televizyonu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in İran'ın güneyindeki kenti sarsan patlamanın nedenlerinin araştırılması talimatı verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hürmüzgan Valiliği, ‘patlamanın nedenlerine ilişkin herhangi bir spekülasyonun değersiz olduğunu ve doğru bilgilerin elde edilir edilmez kamuoyuna duyurulacağını’ vurgulayarak ‘patlamayla ilgili çelişkili ifadelerin dolaştığını’ belirtti.

sdefrgty
Recai Limanı’ndaki patlamada yaralanan bir kişiyi taşıyan sağlık görevlileri (Tesnim)

Tesnim’in haberinde “Patlamanın şiddeti çok yüksekti ve büyük hasara neden oldu” denildi. DMO’ya bağlı Fars haber ajansı ise “Bender Abbas ve Keşm sakinleri patlamayı açıkça hissettiler” diye bildirdi.

İran Ulusal Petrol Rafinerisi ve Dağıtım Şirketi, Recai Limanı’ndaki patlamanın rafineriler, yakıt tankları, dağıtım tesisleri ve petrol boru hatlarıyla hiçbir ilgisi olmadığını ve Bender Abbas tesislerinin şu anda kesintisiz olarak çalıştığını duyurdu.

İran Acil Durum Teşkilatı Sözcüsü, gümrük işlemlerini tamamlayan tüm tırların şu anda Bender Abbas limanı sahasından çıkarıldığını söyledi.

İran Gümrük İdaresi ise patlamanın kaynağının liman sahasında bulunan tehlikeli mal ve kimyasal madde deposu olduğunu, patlamanın idari gümrük binasından iki kilometre uzaklıkta, Recai Limanı sınırları içinde bulunan Sina şirketine ait konteyner sahasında meydana geldiğini öne sürdü.

Tekrarlanan olaylar

Sosyal medyada dolaşan videolarda patlamanın ardından yoğun duman bulutlarının yükseldiği görülürken, depremin merkez üssünden kilometrelerce uzakta bulunan binaların camlarının kırıldığı görüldü.

İran'da, özellikle de uluslararası yaptırımlar nedeniyle yedek parça sıkıntısı çeken eskiyen petrol tesislerinde sık sık endüstriyel kazalar meydana geliyor. Ancak İran devlet televizyonu, patlamaya enerji altyapısının neden olmadığını ve herhangi bir zarar görmediğini doğruladı.

xcdsfvgy
Recai Limanı’ndaki patlamanın ardından yükselen dumanlar (Tesnim)

Hürmüzgan Kriz Yönetimi Genel Müdürü Mehrdad Hasanzade devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşmaya çalıştığını, diğer ekiplerin ise bölgeyi tahliye etmek için uğraştığını söyledi.

Hasanzade patlamanın Recai Limanı’ndaki konteynırlardan kaynaklandığını ifade ederken daha fazla ayrıntı vermedi. İran devlet televizyonu da patlama sonucu bir binanın çöktüğünü bildirdi, ancak şu ana kadar daha fazla ayrıntı açıklanmadı.

Recai Limanı, başkent Tahran'ın yaklaşık bin 50 kilometre güneydoğusunda, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği hayati bir koridor olan Hürmüz Boğazı üzerinde yer alıyor.

Patlama, İran ile ABD arasında Tahran'ın hızlandırılmış nükleer programı konusunda Umman'da üçüncü tur görüşmelerin yapıldığı sırada meydana geldi.

Hürmüzgan Limanlar ve Denizcilik Genel Müdür Yardımcısı Abbas Kemali devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, güvenliği arttırmak ve Recai Limanı'ndaki yangının yol açtığı hasarı kontrol altına almak amacıyla liman ve denizcilik operasyonlarının geçici olarak askıya alındığını, ancak bunun limandaki operasyonların tamamen durdurulduğu anlamına gelmediğini söyledi.

İran Petrol Bakanlığı'ndan bir yetkili patlamanın ardından Recai Limanı'ndaki petrol tesislerinde operasyonların halen devam ettiğini doğruladı.

İsrail ordusu olaya müdahil olduğunu reddetti

Aktivistler, DMO tarafından kullanılan limanda meydana gelen patlamayla balistik füzeler için yakıt sevkiyatının hedef alınma olasılığı arasında bağlantı kurdu.

Newsweek dergisi 31 Mart'ta, Maritime Executive gemi takip sitesinin verilerine göre, ABD yaptırımlarına tabi olan İran füze parçalarının taşınmasıyla bağlantılı bir geminin Çin'den gelerek Bender Abbas limanına yanaştığını bildirdi.

Financial Times'ın haberine göre ‘Jiran’ adlı gemi, İran'ın katı roket yakıtında kullanılan bir kimyasal olan sodyum perklorat satın almasıyla bağlantılıydı.

Newsweek ocak ayında istihbarat kaynaklarının İran'ın, amonyum perklorata dönüştürüldüğü takdirde yüzlerce orta menzilli füzenin üretimini destekleyebilecek bin metrik ton sodyum perklorat ithal etmeye çalıştığına inandıklarını söylediklerini bildirmişti.

Maariv gazetesi İsrail ordusundan kaynakların İran'daki patlamayla hiçbir ilgilerinin olmadığını söylediklerini aktardı.

Ekim ayında İran ve İsrail karşılıklı saldırılarda bulundu. İsrail'in 26 Ekim'deki saldırısının ardından Batılı raporlar İsrail saldırısının Tahran'ın doğu ve güneydoğu banliyölerindeki Parçin ve Hucayr tesislerindeki roket yakıtı karıştırma tesislerini imha ettiğini belirtti.



Entebbe Zirvesi’nin terörle mücadelede Mogadişu’yu destekleme çabaları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Entebbe Zirvesi’nin terörle mücadelede Mogadişu’yu destekleme çabaları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)

Afrika Birliği (AfB) Somali'yi Destekleme ve İstikrar Misyonu'na (AMISOM) katılan ülkelerin devlet başkanları ve başbakanları Uganda'nın Entebbe kentinde gerçekleştirdikleri zirvenin sonuçları, zirvenin Somali hükümetinin terörle mücadele kapasitesini ne ölçüde desteklediğine dair bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni’nin çağrısıyla cuma günü yapılan Entebbe Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde AMISOM'a destek sağlanması gerektiği vurgulandı. Mogadişu'daki mevcut güvenlik durumunun ele alınması için AU güçlerinin bir parçası olarak ilave 8 bin askerin konuşlandırılması gerektiğine işaret edildi.

Uzmanlara göre Entebbe Zirvesi, AMISOM’un Somali’de terörle mücadeledeki rolünü desteklemek ve operasyonel hale getirmek için ‘niteliksel bir sıçrama’ niteliği taşıyor. Ancak AMISOM’un özellikle finansman açısından pek çok zorlukla karşı karşıya olduğunu ifade eden yine aynı uzmanlar, terör örgütü eş-Şebab'dan kurtarılan bölgelerin korunması için Somali ordusunun desteklenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

Afrika Birliği Destek ve İstikrar Misyonu (AUSSOM) ocak ayı başında resmen faaliyetlerine başladı. Misyon, görev süresi geçen yılın sonunda sona eren AMISOM’un yerini aldı.

Entebbe Zirvesi'ne Uganda Devlet Başkanı Museveni, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mısır, Kenya ve Cibuti'den yetkililer, AfB Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, Birleşmiş Milletler (BM) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) temsilcileri ile Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere büyükelçileri katıldı.

y56juk
Entebbe Zirvesi sonuç bildirgesinde AMISOM'a destek vurgusu yapıldı (Mısır Bakanlar Kurulu)

Entebbe Zirvesi’nin cuma akşamı yayınlanan sonuç bildirgesinde terör örgütü eş-Şebab'ın yeniden toparlanmasının engellenmesi gerektiği ve AMISOM’un Somali’deki rolünü güçlendirmek için diğer ikili güçlerin yanı sıra Mısır güçlerinin konuşlandırılmasını hızlandırmak için çalışmanın önemi vurgulandı. Bildirgede ayrıca uluslararası ortakların Somali'de güvenlik ve istikrarı destekleme çabalarının önemine işaret edildi.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'ye göre uluslararası toplumdaki belirsizlik, eş-Şebab terör örgütünün Somali ordusunun geçtiğimiz yıl elde ettiği kazanımlara yönelik tehdidinin yeniden ortaya çıkmasına yol açtı. Medbuli, zirve sırasında yaptığı açıklamada uluslararası çabaların Somali için gerekli güçlendirme mekanizmalarının harekete geçirilmesi, gücünün iki katına çıkarılması ve Somali ordusunun geçmişte elde ettiği operasyonel kazanımları sürdürebilmesi için eğitim programlarına yönelik olması gerektiğini vurguladı.

Medbuli, ülkesinin ‘uluslararası toplumla birlikte Somali'yi desteklemekte kararlı’ olduğunu vurguladı. Mısır Bakanlar Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre Medbuli, AMİSOM’un ‘uluslararası topluma çabalarını yeniden odaklaması ve Somali'nin barış, istikrar ve kalkınmaya ulaşmasına yardımcı olma taahhüdünü yenilemesi için bir fırsat sunduğunu ve terörizmi ortadan kaldırmasını ve yaşayabilir bir ulusal devleti yeniden inşa etmesinin önünü açtığını’ söyledi.

Öte yandan Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, zirve sırasında ülkesinin istikrara kavuşturulması için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Ülkesindeki son gelişmelerin uluslararası ortakların sağladığı desteğin bir sonucu olduğunu belirten Şeyh Mahmud, AMISOM'un çalışmalarını yürütebilmesi için gerekli finansmanın sağlanmasının yanı sıra Somali ordusunun yeniden inşası ve desteklenmesini gerektiren terörle mücadele çabalarının karşılaştığı zorluklara işaret etti.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) geçtiğimiz aralık ayında eş-Şebab ile mücadele etmek, istikrar çabalarını desteklemek ve insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere AUSSOM'un kurulmasına yetki veren kararı kabul etti.

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) Zayed Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü ve Afrika meseleleri uzmanı olan Hamdi Abdurrahman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Entebbe Zirvesinin Somali'yi desteklemek ve AUSSOM’un terörle mücadelede karşılaştığı zorluklara çözüm bulmak için önemli bir platform olduğunu söyledi. AUSSOM’un operasyonel meseleler, mali açıklar ve bölgesel iş birliğiyle ilgili önemli engellerle karşı karşıya olduğunu belirten Abdurrahman, AUSSOM için tahmini 96 milyon dolarlık bir finansman açığı olduğunu ve bunun da misyonun operasyonel kabiliyetlerini zayıflattığını söyledi. Abdurrahman, AfB Komisyonu’nun misyonun çalışmalarının istikrarını sağlamak için 190 milyon dolar olarak tahmin edilen mali destek talep ettiğini de sözlerine ekledi.

frgthy
Somali'ye destek için gerçekleşen Entebbe Zirvesi’nin katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)

AfB Komisyon Başkanı zirvede AMISOM için gerekli finansmanın sağlanmasının yanında Somali devlet kurumlarının desteklenmesi ve inşasında ilerleme kaydedilmesi ve Somali halkı arasında iç uzlaşının sağlanması gerektiğini vurguladı.

AMISOM'un çalışmalarındaki zorluklara rağmen zirve sonuçlarının Somali'nin terörle mücadelede desteklenmesinde niteliksel bir sıçrama teşkil ettiğini düşünen Abdurrahman, zirvenin en önemli sonuçları arasında, terör örgütü eş-Şebab'ın son dönemde artan saldırılarının ardından Somali ordusunun desteklenmesi ve kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ile AMISOM'a katılan ülkeler ve bağışçılar arasındaki koordinasyonun vurgulanmasın olduğunu söyledi. Abdurrahman, Mogadişu'nun eş-Şebab’tan kurtarılan bölgeleri korumasının önemini de vurguladı.

Öte yandan Afrika Boynuzu bölgesi işleri uzman Sudanlı gazeteci Abdulmunim Ebu İdris, Entebbe Zirvesi’nin Somali'ye bölgesel destek konusunda önemli bir gelişmeyi temsil ettiğini söyledi. İdris, zirve sırasında Somali ordusunun eğitim, istihbarat ve hava desteği alanlarında desteklenmesi konusunda varılan anlaşmanın, terör tehdidi karşısında Mogadişu'nun desteklenmesi için bölgesel bir konsensüs yaratılmasında önemli bir adım olduğunu belirtti.

Mısır'da yaşayan Somalili araştırmacı Numan Hasan ise Entebbe Zirvesi’nin sonuçlarının fazla etkili olmayacağını düşünüyor. Zirveye katılan Somali'ye komşu bazı ülkelerin terörle mücadelede Mogadişu'yu destekleme konusunda ciddi olmadıklarına inanan Hasan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada söz konusu ülkelerin Somali içinde güvenliği sağlamaktan başka çıkarları olduğunu ifade etti.

AUSSOM'a katkıda bulunan ülkelerin zirve düzenlemesinin amacının AMISOM'un finansmanı konusuna çözüm bulmak olduğunu düşünen Somalili araştırmacı, Mogadişu’nun iç siyasi uzlaşmazlık ortamında doğrudan gizli oyla başkanlık seçimleri düzenleme eğilimi de dahil olmak üzere siyasi ve güvenlik istikrarsızlığını arttıran başka iç zorluklar olduğuna dikkati çekti. Hasan, iç güvenlik durumuyla birlikte seçimlerin yapılmasının zor olduğunu da sözlerine ekledi.