CENTCOM: Husilere ait 800'den fazla hedefi bombaladık, baskıyı sürdüreceğiz

ABD'nin Sana'ya düzenlediği hava saldırılarında yıkılan bir binanın enkazını koruyan Yemenli silahlı bir unsur (EPA)
ABD'nin Sana'ya düzenlediği hava saldırılarında yıkılan bir binanın enkazını koruyan Yemenli silahlı bir unsur (EPA)
TT

CENTCOM: Husilere ait 800'den fazla hedefi bombaladık, baskıyı sürdüreceğiz

ABD'nin Sana'ya düzenlediği hava saldırılarında yıkılan bir binanın enkazını koruyan Yemenli silahlı bir unsur (EPA)
ABD'nin Sana'ya düzenlediği hava saldırılarında yıkılan bir binanın enkazını koruyan Yemenli silahlı bir unsur (EPA)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) dün yaptığı açıklamada mart ayından bu yana Yemen’in çeşitli illerinde Husilere ait 800'den fazla hedefi bombaladığını, yüzlerce Husi üyesini ve liderlerinin çoğunu öldürdüğünü duyurdu.

Açıklamada, ABD tarafından gerçekleştirilen saldırıların Yemen'in Ras İsa Limanı’nın ham petrol ihracatı yapabilme imkanlarını yok ettiği, bunun da Husilerin saldırı düzenleme ve para kazanma kabiliyetini etkilediği belirtildi.

Husilere yönelik operasyonlarının balistik füze fırlatma sıklığını yüzde 69 oranında azalttığını belirten CENTCOM, ayrıca insansız hava aracı (İHA) saldırılarını da yüzde 55 oranında azalttığını da ekledi.

CENTCOM, İran'ın Husilere destek vermeye devam ettiğini belirterek, Kızıldeniz’deki seyrüsefer özgürlüğü yeniden sağlanana ve ABD'nin caydırıcılığı yeniden tesis edilene kadar Husilere baskı yapmaya devam edeceğini vurguladı. ABD, Yemen’de Husilere karşı kapsamlı bir askeri operasyon yürütüyor. Husiler tarafından aktarılan bilgilere göre bu operasyonda onlarca kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. ABD Başkanı Donald Trump, Husilere yönelik saldırıların, deniz seyrüsefer güvenliğine karşı oluşturdukları tehdit ortadan kalkana kadar devam edeceğini söyledi.

İran ile müttefik olan ve Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla Kızıldeniz'deki gemilere saldırılar düzenliyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times