Netanyahu ölen askerleri anma töreninde konuştu: Gazze'de ‘zafer’ sözü veriyorum

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, öldürülen İsrailli asker Netanel Hershkovitz'in babası Meir Hershkovitz ile görüştü. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, öldürülen İsrailli asker Netanel Hershkovitz'in babası Meir Hershkovitz ile görüştü. (AP)
TT

Netanyahu ölen askerleri anma töreninde konuştu: Gazze'de ‘zafer’ sözü veriyorum

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, öldürülen İsrailli asker Netanel Hershkovitz'in babası Meir Hershkovitz ile görüştü. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, öldürülen İsrailli asker Netanel Hershkovitz'in babası Meir Hershkovitz ile görüştü. (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün, İsrail'i savunurken öldürülen askerlerin anıldığı yıllık anma törenlerinin başlangıcında, Gazze Şeridi'ndeki savaşta ‘zafere’ kadar çalışma sözü verdi.

Ofisi tarafından yayınlanan bir videoda Netanyahu şunları söyledi: “Ölenlerin adına ve onuruna, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından bu yana halen Gazze Şeridi'nde tutulan tüm esirlerimizin iadesi de dahil olmak üzere zafere kadar görevimize devam edeceğiz. Halkımızın kanı, bize korkunç bir vahşetle saldıran lanetli katillere karşı zafer kazanacaktır.”

Netanyahu bu sözleri, Hamas hareketine karşı yürütülen savaş on dokuzuncu ayına girerken ve Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin serbest bırakılması için yürütülen müzakereler çıkmaza girmişken, İbrani devletinin kuruluşunun 77’nci yıldönümü arifesinde, Anma Günü töreninin başında sarf etti.

Diğer yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, “Onlar (Hamas) esirleri geri alma ve onları yenilgiye uğratma konusundaki kararlılığımızı hafife aldılar. Bu iki görev birbiriyle bağlantılı. Bunları başarana kadar çabalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail'i savunurken ölen askerler ve saldırılarda hayatını kaybeden kurbanlar için her yıl düzenlenen geleneksel saygı duruşunda ülke genelinde saat 20.00'de sirenler çaldı. Yahudi dini bayramlarında olduğu gibi Anma Günü de gün batımından ertesi akşama kadar kutlanıyor. İsrail'deki 52 askeri mezarlıkta bugün törenler düzenlenmesi planlanıyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times