ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
TT

ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Ruanda'ya barış ve maden anlaşması için baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Danışmanı Massad Boulos, Reuters’a verdiği röportajda, bölgeye Batılı ülkelerden milyar dolarlık yatırım yapılmasını sağlayacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın iki ay içinde Beyaz Saray’da anlaşma imzalamasını hedeflediklerini belirtiyor.

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Ruanda tarafından yönetildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor. M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Boulos, iki ülkenin de güvenlik endişelerini giderecek adımları atmasını istediklerini söylüyor. Bu kapsamda Ruanda’nın askerlerini Kongo’dan çekmesi ve M23’e desteğini sonlandırması talep ediliyor. KDC’nin de Ruanda hükümetine karşı savaşan Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler (FDLR) örgütüne desteği kesmesi isteniyor.

Trump’ın danışmanı, ilerleme kaydedilip edilmediğinin tespiti için ABD, Katar, Fransa ve Togo’nun yer aldığı bir komite oluşturulduğunu da sözlerine ekliyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın barış tekliflerinin değerlendirileceğini ve taraflar arasında mutabakata varıldığında maden anlaşmalarının imzalanacağını belirtiyor:

Barış anlaşmasını imzaladığımızda, KDC’yle maden anlaşması da aynı gün tamamlanacak. Ardından Ruanda’yla da farklı ölçekte bir maden anlaşması imzalanacak.

Londra merkezli Financial Times’ın marttaki haberinde, Trump yönetiminin maden anlaşması için KDC lideri Félix Tshisekedi’yle görüşme yaptığı yazılmıştı. ABD’nin, KDC’ye destek karşılığında bakır, kobalt ve uranyum gibi nadir bulunan madenlere erişim istediği aktarılmıştı.

Trump yönetimi, benzer bir anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından 30 Nisan’da Ukrayna’yla da imzalamıştı. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ve doğal kaynaklarına erişebilecek.

Independent Türkçe, Reuters, FT



Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
TT

Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)

Kremlin, bugün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta bir aylık ateşkesin ön koşulu olarak ABD ve Avrupa Birliği'nin Kiev'e silah sevkiyatını durdurmasını istediğini açıkladı.

Bu açıklama, dört Avrupa ülkesinin liderlerinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev'e gelmesinin ardından gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın, ABC News'ten aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov verdiği röportajda, eğer bu gerçekleşmezse "ateşkesin Ukrayna için bir avantaj olacağını", Ukrayna'nın ateşkesi "tam seferberlik" sürecini sürdürmek, cepheye yeni birlikler göndermek, yeni personel eğitmek ve mevcut savaşçılara dinlenme fırsatı vermek için kullanacağını söyledi.

Ülkesinin Ukrayna'ya yönelik saldırısında ilerleme kaydettiğini vurgulayan Rus sözcü, "Ukrayna'ya bu avantajı neden verelim?" diye sordu.

Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki nüfuzunu kullanmaya devam etmesini ve Moskova'nın Kiev'e müzakerelerde baskı yapmasına yardımcı olmasını umduğunu belirtti ve Ukrayna'nın "müzakerelerden kaçmaya çalıştığını" vurguladı.

Trump, dün Rusya ve Ukrayna'ya “bu aptalca savaşı sona erdirin” çağrısında bulunarak, 30 günlük ateşkes önerdi. Ukrayna bu öneriyi kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Ancak Peskov, röportajda Vladimir Putin'in 13 Mart'ta dile getirdiği ve 18 Mart'ta Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de değindiği, Rus endişelerini yineledi. Peskov, “Başkan Putin ateşkesi destekledi, ancak birkaç soru sordu. Şu anda cephede belirli mekanizmalarımız var ve Rus güçleri ilerliyor, tam bir güvenle ilerliyor. Ateşkes hakkında konuşursak, ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından her gün gönderilen silah sevkiyatlarını ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.