Netanyahu, oğlunun adını hatırlayamayınca ter döktü

Seyircilerden yardım istedi

 Netanyahu, gafını hızlıca geçiştirmeye çalıştı (@Tz4H1e_r1g4t/Twitter)
Netanyahu, gafını hızlıca geçiştirmeye çalıştı (@Tz4H1e_r1g4t/Twitter)
TT

Netanyahu, oğlunun adını hatırlayamayınca ter döktü

 Netanyahu, gafını hızlıca geçiştirmeye çalıştı (@Tz4H1e_r1g4t/Twitter)
Netanyahu, gafını hızlıca geçiştirmeye çalıştı (@Tz4H1e_r1g4t/Twitter)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, katıldığı bir yarışmada oğlunun adını unutunca zor duruma düştü.

Netanyahu, İsrail’in Bağımsızlık Günü münasebetiyle 1 Mayıs’ta konuşma yaptığı Kitabı Mukaddes bilgi yarışmasında oğlunun adını hatırlayamayınca ter döktü.

İsrail Başbakanı, müsabakada yaptığı konuşmada en küçük oğlunun da yıllar önce yarışmaya katıldığını anlatırken Avner’in adını karıştırıp onu “Avraham” diye andı.

Merhum kayınpederi Shmuel Ben-Artzi'nin Kitabı Mukaddes sevgisine dikkat çeken Başbakan, "Ondan etkilenen insanlardan, öğrencilerden biri de torunu Avraham'dı" sözleriyle konuşmasına devam etti.

Ancak bir anda oğlunun adının yanlış söylediğini fark edince kendi kendine “Avraham dedim” ifadelerini kullandı. Bunun ardından seyircilere dönerek “Adı neydi?” diye sordu. İzleyicilerden birinin yanıtı üzerine “Avner, evet, teşekkürler” dedi.

Netanyahu, durumu şaka yollu geçiştirmeye çalışarak seyircilere “Sizi test ediyordum” dedi.

Times of Israel’in aktardığına göre, 75 yaşındaki Netanyahu’nun programdaki konuşması İsrail Başbakanlığı’nın resmi YouTube sayfasında yayımlanırken mevzubahis bölüm kesildi.

Netanyahu ve eşi Sara’nın pazartesi günü katıldığı Holokost anma töreninde yapılan gaf da gündem olmuştu. Başbakan, konuşmasında “Bugüne kadar 196 rehineyi geri getirdik, bunlardan 147'si canlıydı. Geriye yaklaşık 24 canlı rehine kaldı" demişti.

Bu sırada eşinin hemen yanında oturan Sara’nın Netanyahu’ya eğilerek canlı rehine sayısı için “daha az” dediği duyulmuştu. Netanyahu ise tören katılımcılarına dönerek “yaklaşık 24” ifadesini kullandığını söylemişti.

Netanyahu ailesinin gafı, rehine yakınlarından tepki toplamıştı. Rehineler ve Kayıp Kişilerin Ailesi Forumu, “Son duruma dair yeni bir istihbarat ya da bilgi varsa bizimle paylaşılmasını istiyoruz” açıklamasını yapmıştı. İsrail ordusunun rakamlarına göre Gazze’de 24’ü canlı 59 rehine var.

Independent Türkçe, Times of Israel, CNN



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.