Trump, ABD'nin istihbarat örgütlerine karşı harekete geçti

"Ulusal güvenlik öncelenecek"

CIA'deki kesintiler ABD'de bazı kesimleri endişelendiriyor (Reuters)
CIA'deki kesintiler ABD'de bazı kesimleri endişelendiriyor (Reuters)
TT

Trump, ABD'nin istihbarat örgütlerine karşı harekete geçti

CIA'deki kesintiler ABD'de bazı kesimleri endişelendiriyor (Reuters)
CIA'deki kesintiler ABD'de bazı kesimleri endişelendiriyor (Reuters)

Donald Trump yönetimi istihbarat örgütlerini küçültmek için harekete geçti.

Washington Post’un (WP) aktardığına göre CIA’de gönüllü emeklilik ve istifa gibi uygulamalarla kadro sayısının azaltılması planlanıyor. Bundan yaklaşık 1200 personelin etkileneceği belirtiliyor. 

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla gazeteye konuşan yetkililer, uygulamaların birkaç yıla yayılacak şekilde gerçekleştirileceğini söylüyor.

Kaynaklar ayrıca Ulusal Güvenlik Ajansı da dahil diğer istihbarat örgütlerinde de benzer uygulamalara gidileceğini ifade ediyor.

New York Times’ın (NYT) iletişime geçtiği CIA sözcüsü, örgütün direktörü John Ratcliffe’in işgücünün "yönetimin ulusal güvenlik önceliklerine yanıt vermesini" sağlamak amacıyla harekete geçtiğini bildirdi.

Trump yönetiminin federal bütçedeki kesintileri kapsamında 80 CIA çalışanı martta işten çıkarılmıştı.

İstihbarat birimi, bünyesinde çalışan kişi sayısını kamuoyuyla paylaşmıyor. Ancak WP ve NYT’nin aktardığına göre CIA’de yaklaşık 22 bin personel var.

Ratcliffe ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Trump’ın küçülme planlarına uyum sağlanacağını bildirmişti. Gabbard, ocakta yaptığı açıklamada ABD istihbarat kurumlarındaki bazı görevlilerin "Trump'a karşı harekete geçen derin devletin içinde yer aldığını" iddia etmişti.

WP’nin haberinde, işgücünde gidilen kesintilerin, ABD’nin birden fazla küresel krizle mücadele ettiği tehlikeli bir döneme denk geldiğine dikkat çekiliyor.

Senato İstihbarat Komitesi'nin en kıdemli Demokratı olan Senatör Mark R. Warner, istihbarat kurumlarındaki kesintileri eleştirerek şu ifadeleri kullanıyor:

Trump yönetiminin deneyimli istihbarat personeline yönelik bu kapsamlı ve pervasız kesintileri, şüphesiz tehditleri tespit etme ve bunlara yanıt verme kabiliyetimizi zayıflatacak ve Amerika'yı daha az güvenli hale getirecektir.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times



İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Tahran'a karşı ‘tarihi bir zafer’ ilan ettiği 12 günlük savaşın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemenin tüm dünyanın ‘görevi’ olduğunu söyledi.

Saar X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik yakın bir tehdit karşısında son dakikada harekete geçti” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Saar sözlerini şöyle sürdürdü: “İran İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunmaya ve bunu başarmak için harekete geçmeye devam ediyor. Dünyanın en aşırılık yanlısı rejiminin en tehlikeli silahı edinmesini tüm uygun araçlarla engellemek uluslararası toplumun görevidir.”

Saar'ın paylaşımı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, İsrail ile İran arasındaki savaş sırasında 22 Haziran'da ABD tarafından bombalanan İran nükleer tesislerini ziyaret etmekte ısrar eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin ‘kötü niyetini’ kınayan açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.

İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasının ardından İran Meclisi, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA ile iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını kabul etti.

Ülkesi, yıllardır UAEA'nın İran'ın nükleer programını denetlemesini etkisiz olmakla eleştiren Saar, “İran rejimi aynı kalmaya devam ediyor. Uluslararası toplumu kandırmayı sürdürüyor ve nükleer programının etkin bir şekilde denetlenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre Ortadoğu'daki tek nükleer güç olan İsrail, yıllardır İran'ı atom bombası peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu sürekli olarak reddediyor.

Güvenliğine yönelik ‘yakın’ bir tehdit olduğunu ileri süren İsrail, nükleer ve balistik füze programlarını imha etmek amacıyla 12 Haziran'da İran'a saldırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'un İran'a dayattığı ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, “Tarihi bir zafer elde ettik” dedi.

Netanyahu, “İran asla nükleer silaha sahip olamayacak… İran'ın nükleer programını engelledik. Eğer İran'da herhangi biri bunu yeniden inşa etmeye çalışırsa, her türlü girişimi engellemek için aynı kararlılıkla, aynı yoğunlukla hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.