Trump, meşhur Alcatraz hapishanesinin yeniden inşa edilip faaliyete geçirilmesini emretti

San Francisco kıyısındaki küçük bir adada bulunan Alcatraz hapishanesi (Arşiv- AP)
San Francisco kıyısındaki küçük bir adada bulunan Alcatraz hapishanesi (Arşiv- AP)
TT

Trump, meşhur Alcatraz hapishanesinin yeniden inşa edilip faaliyete geçirilmesini emretti

San Francisco kıyısındaki küçük bir adada bulunan Alcatraz hapishanesi (Arşiv- AP)
San Francisco kıyısındaki küçük bir adada bulunan Alcatraz hapishanesi (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, altmış yıl önce kapatılan Alcatraz federal hapishanesinin, Amerika'nın en tehlikeli suçlularını barındırmak üzere yeniden inşa edilip faaliyete geçirilmesi emrini verdiğini duyurdu.

Trump, Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, San Francisco açıklarındaki küçük bir adada bulunan hapishanenin "Amerika'nın en vahşi ve zalim suçluları" için kullanılacağını belirterek, hapishanenin "önemli ölçüde genişletileceğini" belirtti.

Kaliforniya Eyalet Hapishaneleri İdaresi'ne göre, yüksek işletme ve bakım maliyetleri nedeniyle 1963 yılında, açılışından 29 yıl sonra kapatılan Alcatraz Hapishanesi, turistik bir simge haline geldi. Hapishane, San Francisco kıyılarının 2 kilometre açığında yer almakta ve sadece 336 mahkûm kapasitesine sahip. Mafya lideri Al Capone gibi birçok ünlü suçlu bu hapishanede kalmış ve mahkumlar tarafından birçok fantastik kaçış girişimi gerçekleştirilmiştir.

Trump, suçlarla mücadeleyi, özellikle de göçmenler tarafından işlenen suçları, Beyaz Saray'daki ikinci döneminin çalışma programının temel unsurlarından biri haline getirdi. Trump, “Geçmişte daha ciddi bir ulus olduğumuzda, en tehlikeli suçluları hapse atmaktan ve zarar verebilecekleri herkesten uzaklaştırmaktan çekinmedik. Durum böyle olmalıdır” diye yazdı. “Artık sokaklarımızda pislik, kan ve kaos yayan bu seri suçluları hoş görmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters