İkinci füze denemesinin ardından Şahbaz Şerif: Pakistan'ın savunması emin ellerde

Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir, bir askeri tatbikatı teftiş ederken tankın üzerine çıkıp konuşma yaptı, 1 Mayıs 2025. (AP)
Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir, bir askeri tatbikatı teftiş ederken tankın üzerine çıkıp konuşma yaptı, 1 Mayıs 2025. (AP)
TT

İkinci füze denemesinin ardından Şahbaz Şerif: Pakistan'ın savunması emin ellerde

Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir, bir askeri tatbikatı teftiş ederken tankın üzerine çıkıp konuşma yaptı, 1 Mayıs 2025. (AP)
Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir, bir askeri tatbikatı teftiş ederken tankın üzerine çıkıp konuşma yaptı, 1 Mayıs 2025. (AP)

Pakistan ordusu bugün, Keşmir'deki bir saldırı nedeniyle Hindistan'la gerginliğin artmasından bu yana iki gün içinde ikinci füze denemesini gerçekleştirdiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, “Fırlatma, kuvvetlerin operasyonel hazırlığını sağlamayı ve füzenin gelişmiş navigasyon sistemi ve geliştirilmiş isabet oranı da dahil olmak üzere temel teknik parametreleri doğrulamayı amaçlıyordu” denilen açıklamada, karadan karaya füzenin 120 kilometre menzile sahip olduğu belirtildi.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif bugün yaptığı açıklamada, ordunun gerçekleştirdiği füze denemesinin ardından ülkesinin topraklarını savunmaya hazır olduğunu söyledi. “Başarılı füze fırlatma tatbikatı Pakistan'ın savunmasının emin ellerde olduğunu açıkça gösteriyor” diyen Şerif, ordunun ‘ulusal savunma için tam hazırlığından’ memnun olduğunu ifade etti.

Pakistan ordusu cumartesi günü karadan karaya füzelerin ‘atış tatbikatını’ gerçekleştirdiğini duyurdu. Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan bugün 450 kilometre menzile sahip karadan karaya bir füze olan Abdali silah sisteminin başarılı bir test atışını gerçekleştirdi” denildi.

Açıklamada, “Bu fırlatmanın amacı askerlerin operasyonel hazırlığını sağlamak ve füzenin gelişmiş navigasyon sistemi ve gelişmiş manevra kabiliyeti özellikleri de dahil olmak üzere temel teknik parametreleri doğrulamaktı” ifadesi yer aldı. Ordu testin nerede yapıldığını açıklamadı.

Yeni Delhi, geçtiğimiz ay Keşmir'in Hindistan yönetimindeki bölgesinde turistleri hedef alan ve nükleer silahlara sahip iki komşu ülke arasındaki gerilimin artmasına yol açan saldırıdan İslamabad'ı sorumlu tutuyor.

22 Nisan'da Keşmir'in Hindistan tarafından yönetilen bölgesindeki turistik Pahalgam kasabasına düzenlenen ve 26 kişinin ölümüne neden olan saldırının ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi orduya saldırıya karşılık vermesi için ‘hareket serbestisi’ tanıdığını söyledi.

Modi, saldırıyı destekleyenleri ‘dünyanın öbür ucuna kadar’ takip etme sözü verdi.

Saldırıya karıştığını reddeden Pakistan, komşusundan gelecek herhangi bir saldırıya güçlü bir şekilde karşılık vereceğini dile getirdi.

İhtilaflı bölge üzerinde birçok kez savaşmış olan Hindistan ve Pakistan'ın aralarındaki anlaşmazlıkları görüşmeler yoluyla çözmeleri için uluslararası baskı artıyor.



Ulusal Danışma Konseyi’nin yokluğu Somali'deki seçim krizini derinleştiriyor

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
TT

Ulusal Danışma Konseyi’nin yokluğu Somali'deki seçim krizini derinleştiriyor

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)

Somali'de Ulusal Danışma Konseyi'nin Puntland ve Jubaland liderlerinin katılımı olmaksızın toplanması, ülkenin önümüzdeki yıl onlarca yıldır ilk kez tanık olacağı ‘doğrudan seçimlerin’ nasıl yapılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle ne gibi sonuçlar doğuracağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan bir Afrika uzmanı, “Bu yokluk, Somali'de yaklaşan seçimlere ilişkin düzenlemelerle ilgili siyasi krizi derinleştiren endişe verici bir göstergedir” dedi.

Ulusal Danışma Konseyi ülkedeki en yüksek siyasi koordinasyon organıdır ve özellikle seçimler ya da güvenlik sorunları gibi kritik zamanlarda ulusal krizlerin yönetilmesinde ve kader belirleyici kararlar üzerinde uzlaşılmasında önemli bir role sahiptir. Konsey, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve beş federal eyaletin (Jubaland, Soutwest State, Hirshabelle, Galmudug ve Puntland) başkanlarından oluşur.

Alsomal haber sitesine göre, Hasan Şeyh Mahmud salı günü, federal hükümetin liderliğini ve Somali'nin bölgesel devletlerinin liderlerini içeren Ulusal Danışma Konseyi toplantısına başkanlık etti.

opğp
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, sivil toplum kuruluşlarının liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Somali Haber Ajansı – SONNA)

Devlet medyası tarafından geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud tarafından çağrısı yapılan ulusal diyaloğun başlangıcı olarak nitelendirilen toplantıya Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, Başbakan Birinci Yardımcısı Salah Ahmed Cama, Soutwest State Başkanı Abdulaziz Hasan Muhammed, Hirshabelle Başkanı Ali Abdullah Hüseyin, Galmudug Başkanı Ahmed Abdi Kariye ve Mogadişu Belediye Başkanı Muhammed Ahmed Amir katıldı.

Somali medyasına göre Puntland Başkanı Said Abdullah Deni ve Jubaland Başkanı Ahmed Medubi'nin boykot ettiği toplantıda, ülkedeki durum, ülkenin terörist gruplardan kurtarılması süreci, anayasanın tamamlanması, demokratikleşme, silahlı kuvvetlerin yeniden inşası ve idarenin geliştirilmesi konuları ele alındı.

Birkaç gün önce Puntland, hükümeti anayasal ilkeleri ihlal etmekle suçlayarak ve hukukun üstünlüğüne bağlılığa geri dönülmesini talep ederek görüşmeleri boykot ettiğini yineledi. Medubi ise Ekim 2024'teki Ulusal Danışma Konseyi toplantılarından çekilmiş ve birleşik doğrudan seçimlere geri dönülmesini onaylayan toplantı sonuçlarını reddetmişti.

Son doğrudan seçimler 1968 yılında yapılmış, ardından darbeler ve iç savaşlar yaşanmıştır. Somali, 2000 yılında beş eyaletinde esas olarak kabile kotalarına dayanan dolaylı seçim sistemini kullanmaya başladı.

Somalili siyasi analist Abdulveli Cama Berri, ‘Puntland ve Jubaland başkanlarının Ulusal Danışma Konseyi toplantısına katılmamasının endişe verici bir gösterge olduğunu ve Somali'de yaklaşan seçimlere ilişkin düzenlemelerle ilgili siyasi krizi derinleştirebileceğini’ belirterek, ‘bu yokluğun federal hükümet ile bazı eyaletler arasında devam eden farklılıkları yansıttığını, bunun da toplantıdan çıkacak uzlaşının meşruiyetini etkileyebileceğini ve kapsamlı ve ulusal düzeyde üzerinde uzlaşılmış seçimlerin düzenlenmesinin zorluğunu arttırabileceğini’ ifade etti.

Ulusal Danışma Konseyi'nin toplanmasından önce üyelerin tamamını harekete geçirmeyi amaçlayan ertelemeler yapılmıştı. Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre'nin ofisinden mayıs ayı başında yapılan bir açıklamada, geçtiğimiz perşembe günü yapılması planlanan toplantının, istişarelerin ardından ülkenin siyasi liderlerinin mutabakatıyla 5 Mayıs'a ertelendiği bildirildi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Somalili bir kaynak Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Ulusal Danışma Konseyi toplantısının Galmudug ve Soutwest State bölgelerinin başkanlarının gelmemesi gibi nedenlerle pazartesiden salıya ertelendiğini belirterek toplantının iki gün sürebileceğini ve ardından çıktıların yayınlanacağını kaydetti.

Berri, “Siyasi sürecin iki kilit tarafının yokluğunda toplantının önemli tavizlere yol açması pek olası değil. Toplantıda çoğunluğun görüşünü yansıtan kararlar çıkabilir, bu da siyasi bölünmeyi daha da derinleştirebilir ve paralel yolların ortaya çıkması ve hatta bazı devletlerin fiili siyasi ayrılıkçı adımlara yönelmesi ihtimalini yeniden gündeme getirebilir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplum, federal sistemin tüm üye devletlerinin Ulusal Danışma Konseyi toplantısına katılması ve farklılıkların üstesinden gelinmesi için çabalarını yoğunlaştırdı. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Somali Özel Temsilcisi James Swan, Dusmareb, Baidoa ve Bosaso şehirlerini kapsayan bir saha turu gerçekleştirdi ve bu tur sırasında güvenlik sorunları ve seçim dosyaları hakkındaki görüşlerini dinlemek üzere devlet liderleriyle bir araya geldi.

Ancak Berri, yerel uzlaşının başarısız olması halinde uluslararası topluma halen büyük ölçüde güvenilebileceğine inanıyor. “Donör ülkeler ve uluslararası ortaklar görüşlerin yakınlaştırılması için baskı yapılmasında etkili bir rol oynamaktadır” diyen Berri, ‘uluslararası toplumun arabuluculuk girişimlerini destekleyerek ya da mali desteği kapsamlı bir siyasi uzlaşının sağlanmasına bağlayarak doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale edebileceği’ öngörüsünde bulundu.

Berri, “Hareketlerinin önemine ilişkin bu olasılıklara rağmen, rolleri tamamlayıcı olmaya devam etmektedir ve yerel siyasi iradenin kalıcı bir ikamesi olarak sayılamazlar” dedi.