Trump yönetimi, gönüllü olarak ülkelerine dönmeyi kabul eden her göçmene 1.000 dolar ödül teklif ediyor

"İyi insanlarsa geri dönerler" umuduyla seyahat masraflarını karşılayacak

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (AP)
TT

Trump yönetimi, gönüllü olarak ülkelerine dönmeyi kabul eden her göçmene 1.000 dolar ödül teklif ediyor

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (AP)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, dün, ülkelerine gönüllü olarak dönmeyi kabul eden belgesiz göçmenlere 1.000 dolar hibe edeceğini ve seyahat masraflarını karşılayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Trump, programdan yararlanmaya karar veren bazı kaçak göçmenlerin yasal olarak ABD'ye geri dönebileceğini söyledi. Beyaz Saray'daki tören sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Her birine bir miktar para ödeyeceğiz ve geldikleri yere güzel bir yolculuk yapmalarını sağlayacağız" dedi.

Trump,"Onlarla birlikte çalışıp, belki bir gün, biraz çalışarak, eğer iyi insanlarsa, eğer Amerika Birleşik Devletleri'nde görmek istediğimiz nazik insanlarsa, buraya geri dönmelerini sağlayacağız" "Bu onlara ülkemize geri dönme imkânı verecek" diye devam etti.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, "Yasadışı yollarla burada bulunanlar için kendi ülkelerine gönüllü olarak geri dönmek, Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılmanın ve tutuklanmaktan kaçınmanın en güvenli ve en uygun maliyetli yoludur" dedi.

Bakan, açıklamasında, İç Güvenlik Bakanlığı'nın "şu anda Gümrük ve Sınır Koruma'nın CBP Home uygulaması aracılığıyla yasadışı göçmenlere seyahat için mali yardım ve ülkelerine dönmeleri için nakit para yardımı" sunduğunu belirtti.

CPP Home, İç Güvenlik Bakanlığı tarafından oluşturulan ve ülkelerine gönüllü olarak geri dönmek isteyen belgesiz göçmenlerin dönmesini sağlayan bir uygulamadır.

Bakanlık, 1.000 dolar tutarındaki meblağın, kişilerin ülkelerine dönüşlerinin uygulama üzerinden doğrulanmasının ardından ilgililere ödeneceğini bildirdi.

Bakanlığın açıklamasına göre belgesiz göçmenlerin kendi ülkelerine gönüllü olarak geri dönmeleri, "Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılmanın onurlu bir yolu olup, belgesiz yabancıların Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza birimleriyle karşılaşmalarını önleyecek."

İç Güvenlik Bakanlığı, "CPP Home uygulamasını kullanmanın, seyahat ve finansal maliyetler dahil edildiğinde bile, sınır dışı etme maliyetlerini yaklaşık yüzde 70 oranında azaltacağı tahmin edildiğini" belirtti.

Trump, başkanlık kampanyası sırasında milyonlarca kaçak göçmeni sınır dışı etme sözü vermişti. Pew Araştırma Merkezi'nin resmi verilere dayanarak yaptığı tahminlere göre, 2022 yılında belgesiz göçmen sayısı 11 milyona ulaştı.



Ulusal Danışma Konseyi’nin yokluğu Somali'deki seçim krizini derinleştiriyor

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
TT

Ulusal Danışma Konseyi’nin yokluğu Somali'deki seçim krizini derinleştiriyor

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mogadişu'daki Ulusal Danışma Konseyi toplantısında (Somali Haber Ajansı – SONNA)

Somali'de Ulusal Danışma Konseyi'nin Puntland ve Jubaland liderlerinin katılımı olmaksızın toplanması, ülkenin önümüzdeki yıl onlarca yıldır ilk kez tanık olacağı ‘doğrudan seçimlerin’ nasıl yapılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle ne gibi sonuçlar doğuracağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan bir Afrika uzmanı, “Bu yokluk, Somali'de yaklaşan seçimlere ilişkin düzenlemelerle ilgili siyasi krizi derinleştiren endişe verici bir göstergedir” dedi.

Ulusal Danışma Konseyi ülkedeki en yüksek siyasi koordinasyon organıdır ve özellikle seçimler ya da güvenlik sorunları gibi kritik zamanlarda ulusal krizlerin yönetilmesinde ve kader belirleyici kararlar üzerinde uzlaşılmasında önemli bir role sahiptir. Konsey, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve beş federal eyaletin (Jubaland, Soutwest State, Hirshabelle, Galmudug ve Puntland) başkanlarından oluşur.

Alsomal haber sitesine göre, Hasan Şeyh Mahmud salı günü, federal hükümetin liderliğini ve Somali'nin bölgesel devletlerinin liderlerini içeren Ulusal Danışma Konseyi toplantısına başkanlık etti.

opğp
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, sivil toplum kuruluşlarının liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Somali Haber Ajansı – SONNA)

Devlet medyası tarafından geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud tarafından çağrısı yapılan ulusal diyaloğun başlangıcı olarak nitelendirilen toplantıya Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, Başbakan Birinci Yardımcısı Salah Ahmed Cama, Soutwest State Başkanı Abdulaziz Hasan Muhammed, Hirshabelle Başkanı Ali Abdullah Hüseyin, Galmudug Başkanı Ahmed Abdi Kariye ve Mogadişu Belediye Başkanı Muhammed Ahmed Amir katıldı.

Somali medyasına göre Puntland Başkanı Said Abdullah Deni ve Jubaland Başkanı Ahmed Medubi'nin boykot ettiği toplantıda, ülkedeki durum, ülkenin terörist gruplardan kurtarılması süreci, anayasanın tamamlanması, demokratikleşme, silahlı kuvvetlerin yeniden inşası ve idarenin geliştirilmesi konuları ele alındı.

Birkaç gün önce Puntland, hükümeti anayasal ilkeleri ihlal etmekle suçlayarak ve hukukun üstünlüğüne bağlılığa geri dönülmesini talep ederek görüşmeleri boykot ettiğini yineledi. Medubi ise Ekim 2024'teki Ulusal Danışma Konseyi toplantılarından çekilmiş ve birleşik doğrudan seçimlere geri dönülmesini onaylayan toplantı sonuçlarını reddetmişti.

Son doğrudan seçimler 1968 yılında yapılmış, ardından darbeler ve iç savaşlar yaşanmıştır. Somali, 2000 yılında beş eyaletinde esas olarak kabile kotalarına dayanan dolaylı seçim sistemini kullanmaya başladı.

Somalili siyasi analist Abdulveli Cama Berri, ‘Puntland ve Jubaland başkanlarının Ulusal Danışma Konseyi toplantısına katılmamasının endişe verici bir gösterge olduğunu ve Somali'de yaklaşan seçimlere ilişkin düzenlemelerle ilgili siyasi krizi derinleştirebileceğini’ belirterek, ‘bu yokluğun federal hükümet ile bazı eyaletler arasında devam eden farklılıkları yansıttığını, bunun da toplantıdan çıkacak uzlaşının meşruiyetini etkileyebileceğini ve kapsamlı ve ulusal düzeyde üzerinde uzlaşılmış seçimlerin düzenlenmesinin zorluğunu arttırabileceğini’ ifade etti.

Ulusal Danışma Konseyi'nin toplanmasından önce üyelerin tamamını harekete geçirmeyi amaçlayan ertelemeler yapılmıştı. Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre'nin ofisinden mayıs ayı başında yapılan bir açıklamada, geçtiğimiz perşembe günü yapılması planlanan toplantının, istişarelerin ardından ülkenin siyasi liderlerinin mutabakatıyla 5 Mayıs'a ertelendiği bildirildi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Somalili bir kaynak Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Ulusal Danışma Konseyi toplantısının Galmudug ve Soutwest State bölgelerinin başkanlarının gelmemesi gibi nedenlerle pazartesiden salıya ertelendiğini belirterek toplantının iki gün sürebileceğini ve ardından çıktıların yayınlanacağını kaydetti.

Berri, “Siyasi sürecin iki kilit tarafının yokluğunda toplantının önemli tavizlere yol açması pek olası değil. Toplantıda çoğunluğun görüşünü yansıtan kararlar çıkabilir, bu da siyasi bölünmeyi daha da derinleştirebilir ve paralel yolların ortaya çıkması ve hatta bazı devletlerin fiili siyasi ayrılıkçı adımlara yönelmesi ihtimalini yeniden gündeme getirebilir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplum, federal sistemin tüm üye devletlerinin Ulusal Danışma Konseyi toplantısına katılması ve farklılıkların üstesinden gelinmesi için çabalarını yoğunlaştırdı. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Somali Özel Temsilcisi James Swan, Dusmareb, Baidoa ve Bosaso şehirlerini kapsayan bir saha turu gerçekleştirdi ve bu tur sırasında güvenlik sorunları ve seçim dosyaları hakkındaki görüşlerini dinlemek üzere devlet liderleriyle bir araya geldi.

Ancak Berri, yerel uzlaşının başarısız olması halinde uluslararası topluma halen büyük ölçüde güvenilebileceğine inanıyor. “Donör ülkeler ve uluslararası ortaklar görüşlerin yakınlaştırılması için baskı yapılmasında etkili bir rol oynamaktadır” diyen Berri, ‘uluslararası toplumun arabuluculuk girişimlerini destekleyerek ya da mali desteği kapsamlı bir siyasi uzlaşının sağlanmasına bağlayarak doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale edebileceği’ öngörüsünde bulundu.

Berri, “Hareketlerinin önemine ilişkin bu olasılıklara rağmen, rolleri tamamlayıcı olmaya devam etmektedir ve yerel siyasi iradenin kalıcı bir ikamesi olarak sayılamazlar” dedi.