Netanyahu Gazze'deki 3 rehinenin hayatta olduğundan şüphe ediyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu Gazze'deki 3 rehinenin hayatta olduğundan şüphe ediyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

Başbakan Binyamin Netanyahu, dün “X” hesabından yayınladığı video mesajında, İsrail'in 21 rehinenin hâlâ hayatta olduğunu kesin olarak bildiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Netanyahu, “Maalesef, hayatta olduklarından şüphe duyulan üç kişi daha var” dedi ve İsrail'in hiçbirini terk etmeyeceğini vurguladı.

Başbakanın açıklamaları, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün gece sadece 21 rehinenin hayatta olduğunu açıklamasının ardından geldi.

Daha önce, İsrail'in rehine ve kayıp kişilerden sorumlu koordinatörü Gal Hirsch, Trump'ın sözlerini yalanlayarak, hayatta olan rehinelerin sayısının 24 olduğunu ve bu sayının değişmediğini söylemişti.

Hirsch, “X” platformundaki hesabından şu mesajı paylaştı: “Hamas, 24‘ü hayatta olanlar listesinde, 35’i ise resmi olarak ölü olarak teyit edilenler listesinde olmak üzere 59 rehineyi alıkoyuyor.”

İsrail ordusunun yayınladığı son istatistiklere göre, 7 Ekim 2023'te Filistin'in İsrail'e düzenlediği benzeri görülmemiş saldırıda Hamas tarafından kaçırılan 251 kişiden 58'i hala Filistin topraklarında rehin tutuluyor ve bunlardan 34'ü hayatını kaybetti.

Bunların yanı sıra 2014 yılında Yahudi devleti ile Hamas arasında yaşanan savaşta bir İsrail askeri de öldürülmüş olup, cesedi hâlâ hareket tarafından tutulmaktadır.



Pakistan'dan Hindistan'a açılan ateş sonucu 13 sivil hayatını kaybetti

Keşmir'in Hindistan'a ait kısmındaki ana şehir olan Srinagar yakınlarındaki bir yolda yüksek sesli bir patlamanın duyulmasının ardından Hint askerleri (AFP)
Keşmir'in Hindistan'a ait kısmındaki ana şehir olan Srinagar yakınlarındaki bir yolda yüksek sesli bir patlamanın duyulmasının ardından Hint askerleri (AFP)
TT

Pakistan'dan Hindistan'a açılan ateş sonucu 13 sivil hayatını kaybetti

Keşmir'in Hindistan'a ait kısmındaki ana şehir olan Srinagar yakınlarındaki bir yolda yüksek sesli bir patlamanın duyulmasının ardından Hint askerleri (AFP)
Keşmir'in Hindistan'a ait kısmındaki ana şehir olan Srinagar yakınlarındaki bir yolda yüksek sesli bir patlamanın duyulmasının ardından Hint askerleri (AFP)

Hindistan hükümeti bugün, iki ülke arasındaki fiili sınırı oluşturan Kontrol Hattı (LoC) boyunca Pakistan topçusunun açtığı ateş sonucu 13 sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Hindistan Dışişleri Bakanı, ölenlerin tamamının Poonch kasabasında olduğunu ve 59 yaralının çoğunun da burada olduğunu söyledi.

Hindistan ve Pakistan'ın dün karşılıklı ağır topçu ateşi açması sonucu Pakistan tarafında 31, Hindistan tarafında ise 15 kişi hayatını kaybederken, iki ülke arasında son yirmi yılın en ciddi askeri çatışması yaşandı.

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, 22 Nisan'da Yeni Delhi'nin İslamabad'ı, Cammu ve Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının arkasında olmakla suçlamasının ardından arttı.

İslamabad, henüz kimsenin üstlenmediği saldırıyla herhangi bir ilgisi olduğunu reddetti. Yeni Delhi ve İslamabad arasındaki gerilimin artması, 1947'de ülkenin bölünmesinden bu yana düşman olan iki nükleer güç arasında askeri bir çatışmanın başlayacağına dair korkuları arttırıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), Moskova, Washington ve Paris itidal çağrısında bulunurken, Pekin ve Londra krizi yatıştırmak için arabuluculuk teklif etmekte gecikmedi.

Hindistan salı gecesi Pakistan'a ve Keşmir'in İslamabad tarafından yönetilen kısmına saldırdı. Pakistan ise iki nükleer komşu arasında 20 yılı aşkın süredir yaşanan en şiddetli çatışmada beş Rafale savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı.

Hindistan'ın saldırılarında Pakistan'ın en yoğun nüfuslu eyaleti Pencap'ın da hedef alınması, iki ülke arasında 50 yıl önce yaşanan son büyük çaplı savaştan bu yana ilk kez gerçekleşmiş oldu ve dünyanın en tehlikeli ve istikrarsız bölgelerinden birinde gerilimin şiddetleneceğine dair korkuları arttırdı.