Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı protestolar; Göstericiler polise teslim edildi

Columbia Üniversitesi öğrencilerini destekleyen protestocular öğrenci protestolarını desteklemek için kampüs dışında toplandı (AFP)
Columbia Üniversitesi öğrencilerini destekleyen protestocular öğrenci protestolarını desteklemek için kampüs dışında toplandı (AFP)
TT

Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı protestolar; Göstericiler polise teslim edildi

Columbia Üniversitesi öğrencilerini destekleyen protestocular öğrenci protestolarını desteklemek için kampüs dışında toplandı (AFP)
Columbia Üniversitesi öğrencilerini destekleyen protestocular öğrenci protestolarını desteklemek için kampüs dışında toplandı (AFP)

Columbia Üniversitesi'nin ana kütüphanesindeki okuma salonunda dün onlarca protestocu masaların üzerine çıkarak davullar çaldı ve Filistinlilere destek veren pankartlar açtı.

Bu, geçen yıl İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına karşı başlayan öğrenci protestolarının ardından kampüste düzenlenen en büyük gösterilerden biri oldu. Sosyal medyada yayınlanan video ve fotoğraflarda, çoğu maske takan protestocuların, Butler Kütüphanesi'ndeki Lawrence A. Wayne okuma salonunda avizelerin altında “Gazze için grev” ve “Özgür bölge” yazılı pankartlar taşıdıkları görülüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen yılki protestoları antisemitik olarak nitelendirerek, bu protestoların Yahudi öğrencileri koruyamadığını söyledi. Columbia Üniversitesi Mütevelli Heyeti, mart ayında üniversiteye bilimsel araştırma amacıyla sağlanan yüz milyonlarca dolarlık hibeyi iptal eden ABD yönetimiyle görüşmeler yürütüyor. Üniversite, kampüsündeki antisemitizm ve diğer önyargı biçimleriyle mücadele etmek için çalıştığını, ayrıca sivil hak gruplarının, hükümetin akademide ifade özgürlüğünü kısıtlamasına izin verdiği yönündeki suçlamalarını reddettiğini açıkladı.

Columbia Üniversitesi dün yaptığı açıklamada, kamu güvenliği görevlilerinin öğrencilerden kimlik göstermelerini istediğini ve protestoculara dağılmaları talimatı verdiğini söyledi. Üniversite, kuralları ihlal eden herkesi "tutuklama" dahil cezalandırmakla tehdit etti. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bir görgü tanığı, kampüs güvenlik görevlilerinin insanları kapıdan dışarı çıkardığını ve dışarıdaki polis memurlarına teslim ettiğini gördüğünü söyledi. Bu kişilerin gözaltına alınıp alınmadıkları henüz bilinmiyor.

New York polis sözcüsü, polis teşkilatının durumu izlediğini ve personelinin “üniversite çevresinde” konuşlandığını söyledi. Reuters’e göre, bir anda daha fazla kişi kütüphaneye girmeye çalıştı. Güvenlik görevlileri bir kapıyı kapattı ve insanlar dışarı itildi.

Eylemcileri temsil eden bir öğrenci örgütü, sosyal medyada yaptığı açıklamada, üniversite güvenlik güçlerinin göstericilere saldırdığını ve eylemcilerin "askeri tutuklama" yapan yetkililere kimlik kartlarını göstermeyi reddettiğini belirtti. New York Belediye Başkanı Eric Adams, televizyon röportajında ​​Columbia Üniversitesi yetkililerinden yardım talep ettiğini ve New York Polis Departmanı'nın kampüse personel gönderdiğini ifade etti.



İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
TT

İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)

Siyaset ve güvenlik uzmanları, Tahran'ın açıklamalarına bağlı kalması ve bölgedeki silahlı örgütlere müdahale ve destekten uzak durması halinde Körfez-İran ilişkilerinin daha güçlü hale gelebileceğini, büyüyebileceğini ve gelişebileceğini belirtti.

Uzmanlar, İran-İsrail çatışmasının, Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri, bölgesel güvenlik vizyonlarını istikrar ve güvenliği koruyacak net mekanizmalara dönüştürmeleri ve İran ile Irak başta olmak üzere komşu ülkelerle ortak bir çerçeveye ulaşmaları gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz bin Sakr, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Tahran'ın komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istediğine dair son açıklamalarına işaret ederek şöyle dedi: “Bugün İran'dan tek istediğimiz, Körfez'de müdahale ve saldırganlık istemediğine dair söylediklerine uymasıdır. Eğer davranışlarını değiştirir ve müdahaleci olmazlarsa, bu, bölgede daha fazla güvenlik ve istikrara, İran ve komşu ülkelerde büyüme ve refaha yol açacaktır.”

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran'ın Körfez bölgesindeki komşu ülkelerle ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden aktardığına göre Pezeşkiyan kabine üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, “İslam ülkeleri arasındaki dayanışma ihtiyacı ve kapsamlı iş birliğinin genişletilmesi hedefi göz önüne alındığında, komşuluk politikası ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, hükümetin temel stratejileri arasındadır” dedi.

Dr. Abdulaziz bin Sakr, Körfez Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ‘Gerilim ve Diplomasi: İsrail-İran Savaşı Üzerine Körfez Perspektifleri’ başlıklı seminerde şu ifadeleri kullandı: “İran'ı son yıllarda desteklediği Hizbullah gibi gruplardan uzak görmek ve bölgede saldırganlık içermeyen bir güvenlik standardı oluşturmak istiyoruz. İran'dan iyi sinyaller geldiği sürece Körfez'den de iyi sinyaller gelecek. İran'daki rejimi değiştirmeye yönelik her türlü saldırıya karşıyız, bu tamamen İran'ın meselesi.”

3 yol

Körfez Araştırmaları Merkezi Kıdemli Danışmanı Dr. Salih el-Haslan ise İran ile İsrail arasındaki son savaştan sonra Körfez ülkelerinin izlemesi gereken 3 yol belirledi:

Birincisi: İran ile daha fazla temas kurmak ve sivil amaçlı barışçıl bir programa sahip olma hakkına sahip olmakla birlikte herhangi bir askeri nükleer programı kabul etmediklerini açıkça belirtmek.

İkincisi: Körfez ülkeleri İran'a, davranışlarını değiştirmesi koşuluyla bölgesel ve uluslararası izolasyondan kurtulmasına yardımcı olacaklarına dair olumlu bir mesaj göndermeli.

Üçüncüsü: İran'daki ılımlı seslerin güçlendirilmesi.

El-Haslan, “Son savaş Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri gerektiğini gösterdi. Bir yıl önce Körfez ülkeleri bölgesel güvenlik vizyonlarını ortaya koydular. Artık Körfez ülkelerinde istikrar ve güvenliği korumak ve komşuları İran ve Irak ile sürdürülebilir barış dediğimiz bir güvenlik çerçevesine ulaşmak için bu vizyonu gerçekleştirecek bir mekanizma hakkında konuşmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

dfvgyju

Körfez Araştırmaları Merkezi Güvenlik ve Savunma Programı Direktörü Mustafa el-Ani'ye göre ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları programın yaklaşık yüzde 90'ını yok etmiş olabilir.

ABD bu ayın başlarında sığınak delici bombalarla donatılmış bombardıman uçaklarıyla İran'ın kilit nükleer tesislerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirmiş, İran da ertesi gün Katar'da ABD güçleri tarafından kullanılan el-Udeyd Üssü’ne füze saldırısıyla karşılık vererek Körfez ülkelerinin kınamalarına yol açmıştı.

El-Ani, İsrail ve ABD'nin harekâtının anlık bir olay olmadığını, en az 10 yıllık bir istihbarat toplama çalışmasının sonucu olduğunu belirtti. El-Ani, “İyi planlanmış bir operasyondan bahsediyoruz… Bu basit bir planlama değildi ve nükleer programın şu ana kadar yaklaşık yüzde 90 oranında yok edildiğinden hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.

İran'ın maruz kaldığı saldırıdan sonra toparlanmasının pek mümkün olmadığını ifade eden el-Ani, İranlıların nükleer programa devam etmek istemeleri halinde, bugün konuşulanların ‘çatışmanın sonunun başlangıcı’ olduğunu belirtti. El-Ani, “Şimdi soru şu: İran toparlanabilir mi? Amerikalılar ve İsrailliler her an saldırabilecekleri bir bombanın yapımını engellemek için tekrar geri geleceklerinden ötürü toparlanamayacağından hiç şüphem yok” dedi.