Polonya, geçen yıl Varşova'daki alışveriş merkezinde çıkan yangından Rusya'yı sorumlu tuttu

Moskova, Krakow konsolosluğunun kapatılmasına ‘uygun yanıt’ sözü verdi

Polonya'nın başkenti Varşova'nın kuzeyindeki Marywilska 44 alışveriş merkezinde 12 Mayıs 2024'te yangın çıktı. (Reuters)
Polonya'nın başkenti Varşova'nın kuzeyindeki Marywilska 44 alışveriş merkezinde 12 Mayıs 2024'te yangın çıktı. (Reuters)
TT

Polonya, geçen yıl Varşova'daki alışveriş merkezinde çıkan yangından Rusya'yı sorumlu tuttu

Polonya'nın başkenti Varşova'nın kuzeyindeki Marywilska 44 alışveriş merkezinde 12 Mayıs 2024'te yangın çıktı. (Reuters)
Polonya'nın başkenti Varşova'nın kuzeyindeki Marywilska 44 alışveriş merkezinde 12 Mayıs 2024'te yangın çıktı. (Reuters)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Varşova'da bir alışveriş merkezini kül eden büyük yangından bir yıl sonra, Rusya'yı yangının başlamasından sorumlu olmakla suçladı.

Tusk dün X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Marywilska 44 alışveriş merkezindeki büyük yangının Rus istihbarat servislerinin kışkırtmasıyla kasıtlı olarak çıkarıldığını artık kesin olarak biliyoruz” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre şüpheli faillerden bazılarının halihazırda gözaltında olduğunu, diğerlerinin ise kimliklerinin tespit edildiğini ve takip edildiklerini belirten Başbakan, ‘hepsini yakalama’ sözü verdi.

Polonya İçişleri ve Adalet bakanları ortak bir açıklama yaparak, bir yıl süren soruşturmalar sonucunda, şüphelilerin suç sırasında sundukları belgeler de dâhil olmak üzere kapsamlı kanıtlar elde edildiğini bildirdi.

12 Mayıs 2024'te Varşova'nın kuzeyindeki Marywilska 44 alışveriş merkezinde çıkan yangın yaklaşık bin 400 dükkân ve mağazayı yok etti. Olayda yaralanan olmadı. Müfettişler daha sonra birden fazla yerin ateşe verildiğini doğruladı.

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ülkesinin Krakow'daki Rus konsolosluğunu bir ‘vandalizm eylemi’ karşısında kapatma kararı aldığını açıkladı. Sikorski X platformunda yaptığı paylaşımda, “Rus istihbarat servislerinin Marywilska 44 alışveriş merkezine yönelik utanç verici sabotaj eylemini gerçekleştirdiğine dair kanıtların bir sonucu olarak, Krakow'daki Rus konsolosluğunun faaliyetleri için verdiğim yetkiyi geri çekmeye karar verdim” dedi.

Rusya, Polonya'nın Moskova'nın Krakow'daki konsolosluğunu kapatma kararına ‘uygun şekilde karşılık verme’ sözü verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Varşova, vatandaşlarının çıkarlarına aykırı hareket ederek ilişkileri kasıtlı olarak baltalamaya devam ediyor… Bu uygunsuz adımlara yakında uygun bir yanıt vereceğiz” ifadelerini kullandı.



Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
TT

Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)

Dörtlü İttifak (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dün, yeni teknolojilerin üretimi için elzem olan kaynakların Çin'in hakimiyetine girmesiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde, nadir minerallerin arzını istikrara kavuşturmak için iş birliği yapma sözü verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, göreve geldiğinden bu yana Ukrayna ve Ortadoğu ile meşgul olan Başkan Donald Trump yönetiminin dikkatini yeniden Asya'ya yöneltmesinin bir parçası olarak dün Avustralyalı, Hintli ve Japon mevkidaşlarını Washington'da ağırladı.

Dört bakan toplantılarının sonunda yaptıkları ortak açıklamada, “tedarik zincirlerinin güvenliğini ve çeşitlendirilmesini sağlamayı amaçlayan ortaklığımızın (...) iddialı bir şekilde genişletilmesinin” bir parçası olarak, nadir metaller alanında ortak bir girişim başlatmaya karar verdiklerini belirttiler. Bakanlar girişim hakkında çok az ayrıntı verdi, ancak amacın, zengin stratejik maden rezervlerine sahip olan Çin'e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu açıkça ifade etti.

Açıklamada “Baz metalleri işlemek, rafine etmek ve türev ürünler üretmek için tek bir ülkeye güvenmek, endüstrilerimizi ekonomik baskı, fiyat manipülasyonu ve tedarik zinciri kesintilerine maruz bırakmaktadır” denildi. Açıklamada ayrıca Çin'den ismen bahsedilmedi ancak bakanlar, Güney ve Doğu Çin Denizlerinde “bölgedeki barış ve istikrarı tehdit eden” “tehlikeli ve provokatif eylemlerden duydukları ciddi endişeyi” dile getirdiler.

Dört bakan ayrıca Kuzey Kore'yi “istikrar bozucu füze denemeleri” yaptığı için kınadı ve “tamamen nükleer silahlardan arındırılması” gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore'nin nükleer silahı özellikle Japonya için büyük bir endişe kaynağı.

Amerika Birleşik Devletleri Asya-Pasifik bölgesine öncelik vermiş olsa da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Ortadoğu'da devam eden çatışmalar nedeniyle dikkati büyük ölçüde dağılmış durumda. Dörtlü, öncelikle güvenlik konularının görüşüldüğü bir forum niteliğinde.

Çin foruma defalarca karşı çıktı ve forumu kendi yükselişini engellemeye çalışmakla suçladı. Trump seçim kampanyasında Çin'e karşı sert bir tutum takınacağını vaat etti, ancak göreve geldiğinden beri karışık mesajlar verdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, haziran ayı başında dünyanın en büyük iki ekonomisinin aralarındaki ticaret savaşını hafifletmeyi amaçlayan bir çerçeve anlaşmaya varmasının ardından, Çin’le ilişkilerini “mükemmel” olarak tanımladı.

Trump'ın bu yıl içinde “Dörtlü” liderler zirvesine katılmak üzere Hindistan'a gitmesi bekleniyor. Trump uzun zamandır Çin'i ABD'nin baş düşmanı olarak tanımlıyordu, ancak iktidara geldiğinden bu yana Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile ilişkilerini övdü.

Hindistanlı ve Japon bakanlar basına yaptıkları kısa açıklamalarda, Çin'in yayılmacı emellerine açıkça atıfta bulunan ve bölgenin diplomatik sözlüğünde yer alan tanıdık bir ifadeyi kullanarak “özgür ve açık bir Hint-Pasifik” ihtiyacını vurguladılar.