Pakistan-Hindistan ateşkesinin perde arkasında neler yaşandı?

Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
TT

Pakistan-Hindistan ateşkesinin perde arkasında neler yaşandı?

Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)
Hindistan-Pakistan sınırında ateşkese rağmen yer yer karşılıklı taciz atışları sürüyor (Reuters)

İhtilaflı Keşmir bölgesindeki saldırının ardından Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginlik, topyekun savaşa dönüşmeden durduruldu. 

Nükleer silahlara sahip iki ülke, 10 Mayıs'ta ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan etmişti.

Guardian, tüm dünyayı korkutan çatışmaların durdurulması için yürütülen ateşkes sürecinin perde arkasını yazdı. 

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan Pakistanlı iki istihbarat yetkilisi, ABD Dışişleri Başkanı Marco Rubio’nun, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Asim Munir’le 10 Mayıs sabahı telefonla görüştüğünü söylüyor. 

Yetkililer, ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinin yaklaşık 8 saat sürdüğünü belirtiyor. 

Analizde, Trump’ın ilk başta devreye girmediği, Başkan Yardımcısı JD Vance’in de çatışmalarla ilgili “Bizim sorunumuz değil” dediği hatırlatılıyor. Ancak iki nükleer güç arasındaki gerginliğin topyekun savaşa dönüşme ihtimalinin Washington’ı korkuttuğu, Trump’ın da sonunda harekete geçmeye karar verdiği yazılıyor. 

ABD Başkanı’nın, 9 Mayıs’ta Rubio’ya Pakistan tarafıyla, Vance’e de Hindistan lideri Narendra Modi’yle görüşme talimatı verdiği aktarılıyor. 

Rubio’nun yalnızca Munir’le değil, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve İstihbarat Genel Müdürü General Asım Malik’le de irtibata geçtiği ifade ediliyor.

Pakistanlı yetkililer, Washington’ın devreye girmesinden memnun olduklarını belirtiyor: 

ABD'nin müdahalesini memnuniyetle karşıladık. Savaş istemiyoruz ama bize dayatılırsa, o zaman yaptığımız gibi saldırganlıkla karşılık vermekten başka seçeneğimiz kalmıyor.

Haberde, ABD’nin yanı sıra Suudi Arabistan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin taraflarla iletişime geçtiği, Birleşik Krallık’ın da diplomatik arka kanallar aracılığıyla baskı uyguladığı belirtiliyor.

İslamabad yönetimi, ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlandığını kamuoyuyla paylaşmasına rağmen Yeni Delhi, Washington’ın süreçteki rolüne dair bir açıklama yapmadı. Modi, ateşkesle ilgili konuşmasında teklifin Pakistan’dan geldiğini savunmuştu.

BBC’nin analizinde Hindistan’ın, Keşmir meselesinde üçüncü tarafların müdahalesine izin vermek istemediğine ve konunun bir tabu olarak görüldüğüne dikkat çekiyor. Dolayısıyla Trump’ın devreye girmesinin Modi yönetimini zor bir pozisyona soktuğuna işaret ediliyor. Yeni Delhi’nin bir yandan Washington’ın arabuluculuğunu istemediği, diğer yandan da Trump yönetimiyle iyi ilişkileri korumayı hedeflediği belirtiliyor.

Hindistan-Pakistan çatışmaları

Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan'da düzenlenen saldırıda 26 turist öldürülmüş, olayı Pakistan'da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi (TRF) üstlenmişti. Keşmir Direnişi diye de bilinen radikal İslamcı örgütten yapılan açıklamada, bölgedeki "demografik değişime" karşı çıkıldığı belirtilmişti.

Bunun ardından Yeni Delhi yönetimi, saldırıyı düzenleyenlerin Pakistan'dan geldiği suçlamasında bulunmuş, İslamabad ise iddiaları reddetmişti.

Sonrasında Hindistan ordusunun 6 Mayıs'ta Pakistan'a ve İslamabad yönetimi kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine düzenlediği füze saldırılarıyla gerginlik daha da büyümüştü.

Independent Türkçe, Guardian, BBC



Katar’ın Trump’a 400 milyon dolarlık uçak hediyesi güvenlik krizi yarattı

Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
TT

Katar’ın Trump’a 400 milyon dolarlık uçak hediyesi güvenlik krizi yarattı

Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Katar'ın gönderdiği uçağı kullanmak istemesi güvenlik alarmına yol açtı. 

Trump, Katar yönetiminin hediye ettiği 400 milyon dolarlık Boeing747-8’i kendi makam uçağı olarak kullanmak istiyor. ABD Başkanı, Katar’ın gönderdiği uçağın mevcut Air Force One’dan daha yeni olduğunu belirtiyor. Trump’ın makam uçağı yaklaşık 40 yıllık, Katar’ın gönderdiği Boeing ise 13 yıllık.

Diğer yandan ABD Başkanı’nı taşıyan Air Force One uçakları, Amerikan ordusunun belirlediği standartlara göre tasarlanıyor. 

Washington Post’un (WP) iletişime geçtiği ABD’li yetkililer, Katar’ın gönderdiği uçağın bu standartlara göre yenilenmesinin milyarlarca dolara mal olacağını ve çok uzun süreceğini söylüyor. 

Uzmanlara göre uçağın Air Force One’a dönüştürülmesinin, Trump’ın yönetim süresi içinde tamamlanması mümkün değil. 

Air Force One’ın teknik özellikleri hakkında bilgi sahibi olan eski bir ABD'li yetkili, uçağı “nükleer saldırıya dayanıklı bir komuta merkezi” diye niteliyor. Adının paylaşılmasını istemeyen yetkili, Katar’ın gönderdiği Boeing’in bu seviyeye getirilebilmesi için ABD Hava Kuvvetleri’nin uçağı söküp baştan tasarlaması gerekeceğini belirtiyor. 

Eski ABD Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall, karşı istihbarat meselesinin de önemli bir risk olduğuna dikkat çekiyor: 

Uçağa dinleme cihazı yerleştirilmediğinden emin olmamız gerekiyor.

Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın ekibinde çalışmış emekli Gizli Servis ajanı Mac Plihcik de şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu uçağı iskeletine kadar söküp tekrar toplamanız lazım. Her parçanın güvenliği büyük önem taşıyor.

Diğer yandan yetkililer, süreci hızlandırmak için Trump’ın bu güvenlik kontrollerinin bazılarını yaptırmayabileceğini belirtiyor. 

Katar’ın gönderdiği uçak, 15 Şubat’ta Doha’dan Florida’daki Palm Beach Havalimanı’na getirilmişti. Trump da golf oynamaya giderken uçağı en az bir saat gezmişti. 

Trump, ilk döneminde Air Force One’ın değiştirilmesi için Boeing’le sözleşme imzalamıştı ancak uçakların 2027’ye kadar teslim edilmesi mümkün görünmüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC