Hindistan-Pakistan çatışmaları: Çin yapımı savaş jetlerinin gücü görüldü

Çin yapımı J-10C jetleri ilk kez savaşa katıldı (Reuters)
Çin yapımı J-10C jetleri ilk kez savaşa katıldı (Reuters)
TT

Hindistan-Pakistan çatışmaları: Çin yapımı savaş jetlerinin gücü görüldü

Çin yapımı J-10C jetleri ilk kez savaşa katıldı (Reuters)
Çin yapımı J-10C jetleri ilk kez savaşa katıldı (Reuters)

Pakistan'ın Hindistan'la çatışmalarda kullandığı J-10C savaş jetleri, Çin yapımı uçakların potansiyelini gösterdi. 

Pakistan ordusu, J-10C’leri kullanarak çatışmalarda Hindistan Hava Kuvvetleri’ne ait 5 savaş uçağını düşürdüklerini iddia etmişti. Ancak Yeni Delhi yönetimi bunu doğrulamamıştı. 

Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, düşürülen uçaklar arasında Fransız yapımı Rafale jetleri olduğunu savunmuştu. ABD de İslamabad'ın iddialarını doğrulamıştı.

Guardian’ın analizinde, J-10C’lerin ve bunların taşıdığı PL-15 füzelerinin ilk kez sıcak çatışmada kullanıldığına dikkat çekiliyor. Pakistan-Hindistan çatışmalarının, bu anlamda Çin askeri sanayisinin kabiliyetleri için bir “test alanı” sunduğu yazılıyor. 

Pekin, İslamabad yönetiminin çok önemli bir müttefiki. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (Sipri) verilerine göre Çin, Pakistan’ın savaş uçaklarından donanma gemilerine ve füzelerine kadar silah stokunun yüzde 80’inden fazlasını sağlıyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Vakfı’ndan Andrew Small, Pakistan-Hindistan çatışması sayesinde Çin’in, kendi silahlarının Batılı muadillerine karşı nasıl performans sergilediğini gördüğünü belirtiyor. 

Hindistan, hem Çin’in en büyük rakibi ABD, hem de en yakın müttefiki Rusya’nın desteğine sahip. Yeni Delhi, silah ithalatının yüzde 36’sını Rusya’dan yapıyor. 

Diğer yandan Çin’in askeri teknolojilerinin test edilmesi, Tayvan meselesi bakımından da önem taşıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Stimson Merkezi’nden Yun Sun, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Hindistan, çatışmalarda Amerikan silah sistemlerini kullanmadı. Ancak Çin’in J-10 jetleri ve PL-15 füzelerinin şaşırtıcı zaferi, Tayvan meselesiyle ilgili askeri güç dengelerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açabilir.

Hindistan-Pakistan çatışmaları

Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan'da düzenlenen saldırıda 26 turist öldürülmüş, olayı Pakistan'da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi (TRF) üstlenmişti. Keşmir Direnişi diye de bilinen radikal İslamcı örgütten yapılan açıklamada, bölgedeki "demografik değişime" karşı çıkıldığı belirtilmişti.

Bunun ardından Yeni Delhi yönetimi, saldırıyı düzenleyenlerin Pakistan'dan geldiği suçlamasında bulunmuş, İslamabad ise iddiaları reddetmişti.

Hindistan’ın 6 Mayıs’taki saldırılarıyla iki nükleer güç arasında çatışmalar başlamış, daha sonra ABD arabuluculuğunda 10 Mayıs’ta ateşkes ilan edilmişti. 

Independent Türkçe, Guardian, CNN



Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

TT

Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşene kadar Ukrayna barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. Trump bugün, Ortadoğu turunun üçüncü ayağı olan Dubai'ye inmeden önce Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Putin ve ben buluşana kadar hiçbir şey olmayacak” dedi.

Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi halinde yarın Türkiye'ye gitme ihtimalinin olduğunu vurguladı.

Katar'da bulunduğu sırada, bir Rus heyeti Ukrayna ile üç yıl sonra yapılacak ilk doğrudan barış görüşmelerine katılmak üzere İstanbul'a gelirken Trump, “Biliyorsunuz, eğer bir şey olursa yarın Türkiye’ye gideceğim” dedi.

Trump, “Dünyaya psikolojik olarak yardımcı olabiliriz. Dolayısıyla Rusya ve Ukrayna ile iyi sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılması halinde görüşmeler için Türkiye'ye gideceğini söylemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin barış konusunda ciddi olduğunu göstermek için Putin'i görüşmeye çağırmasına rağmen Rusya, daha düşük seviyeli bir heyet gönderdi.

Trump, Putin'in yokluğuna şaşırmadığını ifade ederek, “Ben gitmiyorsam o neden gitsin?” diye sordu.

Trump göreve geldiğinde savaşın derhal sona erdirileceği sözünü vermiş, ancak Rusya, Ukrayna'nın da desteklediği ABD'nin 30 günlük koşulsuz ateşkes önerisini reddetmişti.

Ukrayna ile ABD yönetimi arasında iyileşen ilişkilere rağmen Trump, ülkesine milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlamak için eski ABD Başkanı Joe Biden ile yakın çalışan Zelenskiy hakkında Katar'da yine aşağılayıcı ifadeler kullandı.

Trump, 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da kendisi ve yardımcısı J.D. Vance ile gergin bir görüşme yapan Zelenskiy için “Bence o tarihin en büyük satıcısı” ifadesini kullandı.

Trump, yönetiminin Ukrayna'ya askeri yardımı azalttığını belirterek, “Bu çok kolaydı, bir çocuğun elinden şekerini almak gibi” dedi

Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydetmeyi ‘dört gözle beklediğini’ ve savaşın sürdürülebilir bir şekilde sona erdirilmesi için ‘her türlü mekanizmayı’ değerlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) dışişleri bakanlarının Türkiye'deki toplantısında konuşan Rubio, “Önümüzde yapılacak çok iş var ve biz bu sürece dahil olmaya devam ediyoruz. Herkes gibi biz de neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz, ancak bu zor bir durum. Yakında bu konuda ilerleme kaydedileceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

fgrthyjukı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Antalya'daki NEST Kongre Merkezi'nde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmesi sırasında (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın RIA Novosti haber ajansından aktardığına göre bir Rus heyeti Ukrayna ile müzakerelere katılmak üzere bugün İstanbul'a geldi.

İstanbul’daki görüşmeler, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından birkaç ay sonra yapılan müzakerelerin başarısız olmasından bu yana Ukraynalılar ve Ruslar arasında çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk doğrudan barış görüşmeleri olacak. Her iki ülke de uzlaştırılması zor taleplerde bulunmaya devam ediyor. Rusya, Ukrayna'nın NATO’ya katılmaması ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutması yönündeki talebini sürdürürken, müttefiklerinin desteğini alan Kiev bu koşulları kabul edilemez buluyor.

Buna karşılık Ukrayna, yeni bir Rus saldırısını önlemek için Batı'dan sağlam ‘güvenlik garantileri’ ve ülkenin yaklaşık yüzde 20'sini kontrol eden Rus ordusunun topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

NATO Genel Sekreteri bu müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi konusunda ‘ihtiyatlı’ bir iyimserlik dile getirerek, Rusların Ukrayna ile ‘bir sonraki adımları atması’ gerektiğini söyledi.