Trump'ın Suriye açıklaması sonrası Hazine ve Dışişleri bakanlıklarındaki yaptırımlarla ilgilenen yetkililer şaşkın

Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile tokalaşmasını izlerken (AP)
Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile tokalaşmasını izlerken (AP)
TT

Trump'ın Suriye açıklaması sonrası Hazine ve Dışişleri bakanlıklarındaki yaptırımlarla ilgilenen yetkililer şaşkın

Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile tokalaşmasını izlerken (AP)
Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile tokalaşmasını izlerken (AP)

ABD Başkanı Donald Trump salı günü Suudi Arabistan'da Suriye'ye yönelik tüm yaptırımları kaldıracağını açıklaması, bölgedeki pek çok kişiyi şaşırttı.

Ancak 13 yıl boyunca devam eden bir savaşın harap ettiği ülkeyi ayağa kaldıracak olan bu karar, Trump yönetiminden bazı isimleri de şaşkına uğrattı. Konu hakkında bilgi sahibi ABD'li dört yetkiliye göre Dışişleri ve Hazine bakanlıklarındaki üst düzey yetkililer, bazıları on yıllardır yürürlükte olan yaptırımların nasıl iptal edileceğini bulmaya çalışıyorlar.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre ABD'li üst düzey yetkililerden biri, Beyaz Saray'ın Dışişleri Bakanlığı ya da Hazine Bakanlığı'ndaki yaptırımlarla ilgilenen yetkililere yaptırımların iptaline hazırlanmaları için herhangi bir not iletmediğini ya da talimat vermediğini yahut yakında Başkan tarafından bununla ilgili bir açıklama yapılacağı konusunda da onları uyarmadığını söyledi.

Yaptırımların aniden iptal edilmesi Trump'ın her zaman yaptığı gibi sürpriz bir karar, dramatik bir duyuru ve sadece müttefikler için değil, aynı zamanda değiştirilen politikayı uygulayan bazı yetkililer için de bir şok etkisi yarattı. Trump’ın açıklamasının ardından ABD yönetiminin yaptırım paketlerini nasıl iptal edeceği, hangi yaptırımların hafifletileceği ve Beyaz Saray'ın süreci ne zaman başlatmak istediği konusunda yetkililer kafa karışıklığı yaşıyor.

ABD’li üst düzey yetkili, Trump’ın dün Suudi Arabistan'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüşürken bile Dışişleri ve Hazine bakanlıkları yetkililerinin nasıl bir yol izleyecekleri konusunda hala emin olmadıklarını söyledi. ABD'li bir yetkili Trump'ın açıklamasına atıfla “Herkes bunu nasıl uygulayacağını bulmaya çalışıyor” dedi.

Eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin geçtiğimiz yılın sonlarında düşmesinin ardından Dışişleri ve Hazine bakanlıklarından yetkililer, yönetimin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmaya karar vermesi halinde bu konuda yönetime yol gösterecek çeşitli seçenekler içeren notlar ve belgeler hazırladı.

Ancak Beyaz Saray’dan ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nden üst düzey yetkililerin yanı sıra bazı milletvekilleri, Şara'nın geçmişteki bağlantıları nedeniyle yaptırımların hafifletilip hafifletilmemesi gerektiğini aylardır tartışıyor. ABD'li üst düzey yetkili, Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinden önce, en azından Dışişleri ve Hazine bakanlıkları bünyesinde yaptırımlar konusunda çalışan yetkililere Başkan'ın bir karar verdiğine dair net sinyal gönderilmediğini belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı, konula ilgili yorum taleplerine henüz yanıt vermedi. Reuters'a konuşan Beyaz Saray’dan bir yetkili Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Trump'tan yaptırımları kaldırmasını ve Şara ile görüşmesini istediğini kaydetti. ABD Başkanı Trump açıklamasında, Suriye'ye daha iyi bir gelecek şansı vermek için bunu yaptığını söyledi.



Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump, İsraillilerin ülkelerinin en önemli müttefikiyle olan ilişkilerine dair varsayımlarını sarsan açıklamalar yaparken, İsrail'in aşırı sağcı hükümeti bu hafta diplomatik açıdan sessizliğini korudu.

Trump'ın Ortadoğu ziyareti sırasında İsrail'i es geçme kararı alması, yönetiminin İsrailli yetkililerin uzun süredir Hamas'a yardım etmekle suçladığı Katar da dahil olmak üzere Körfez ülkeleriyle iş anlaşmalarına giderek daha fazla odaklanmasının bir işareti olarak görülüyor.

İsrail, Trump’ın Ortadoğu ziyareti öncesinde de ABD'nin ezeli düşmanı İran'la yaptığı görüşmeler ve Trump'ın, İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürme kararlılığına rağmen, Yemen'deki İran destekli Husileri bombalamayı durdurma kararı alması nedeniyle gergindi.

ABD, Gazze'deki son ABD vatandaşı İsrailli rehine Edan Alexander'ı eve getirmek için Hamas'la bir anlaşma müzakere ederken, İsrailli yetkililer bu duruma seyirci kaldı.

İsrailli yetkililer kendilerini Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların sona erdirileceğini duyurmasını ve İsrail'in gerçek yüzünü zar zor gizleyen tekfirci bir rejim olarak gördüğü Şam’daki yeni hükümetle ilişkilerin normalleştirilmesi çağrısını dinlerken buldular.

ABD Başkanı salı günü Riyad'da konuşurken Husilerle yapılan ateşkesten övgüyle söz ediyordu. İsrail basını, Yemen'den atılan bir füzenin kendilerine doğru yönelmesi nedeniyle Kudüs ve Tel Aviv başta olmak üzere İsrail'in çeşitli bölgelerinde siren seslerinin duyulduğunu bildirdi.

Trump da İsrail ile herhangi bir kopuş imasında bulunmaktan kaçınırken Körfez'de kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretinin şimdiye kadar sadık destekçisi olduğu bir ülkeye nihayetinde fayda sağlayacağını söyledi.

Trump, “Ortadoğu'daki bu ülkelerle ve tüm ülkelerle böyle bir ilişkiye sahip olmak İsrail için iyi bir olur” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu şimdiye kadar Edan Alexander'ın serbest bırakılmasına yardımcı olduğu için Trump'a teşekkür etmek dışında bir yorumda bulunmadı.

Ancak Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü savaş nedeniyle zaten uluslararası baskı altında olan ve Suudi Arabistan'la ilişkilerini normalleştirme umutlarını sekteye uğratan İsrail kamuoyu başta olmak üzere İsrail'in geride bırakıldığına dair kamuoyun yaygın bir algı hâkim.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre İsrail’in sağ eğilimli Israel Hayom gazetesinin yorumcularından Yoav Limor, “Ortadoğu gözlerimizin önünde çok sayıda anlaşma ve toplantı ile yeniden şekillenirken, İsrail (en iyi ihtimalle) seyirci konumunda” diye yazdı.

Netanyahu, bazı ağır silahların sevkiyatlarını durduran ve radikal İsrailli yerleşimci gruplara yaptırımlar uygulayan eski ABD Başkanı Joe Biden yerine Trump'ı tercih ettiğini gizlememişti.

Gazze Şeridi’ndeki savaşı Hamas kesin bir yenilgiye uğratılana kadar sürdürmekte ısrar eden hükümetindeki dinci-milliyetçi aşırı sağcıların yanında yer alan Netanyahu, 18 aydır süren çatışmalardan artık bıkmış olan İsraillilerin baskısıyla karşı karşıya.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) eski Ortadoğu İşleri Direktör Yardımcısı Jonathan Panikoff, son iki haftada yaşanan olayların 'önceliklerde açıkça bir farklılaşma olduğuna’ ve İsrail'in geleneksel olarak ABD yönetimlerinden gördüğü özel muamelenin artık var olmayabileceğine işaret ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda Washington merkezli Atlantik Konseyi Ortadoğu Programı'ndaki Scowcroft Ortadoğu Güvenlik Girişimi Direktörü olarak çalışan Panikoff, “Trump'ın anlaşmalar, ticaret ve yatırım odaklı bir öncelikler listesiyle ilerlemeye kararlı olduğu açık” ifadelerini kullandı.

Panikoff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD ve İsrail'in sıklıkla yakın iş birliği içinde olduğu geleneksel siyasi ya da güvenlik konuları Trump'ın önceliklerine uymuyorsa, Trump yine de bu konularda ilerleme kaydedecektir.”

Trump yönetimi yetkilileri, ABD-İsrail ilişkilerinin hala güçlü olduğunu vurguluyorlar, ancak Trump'ın seçim kampanyasında verdiği Gazze ve Ukrayna'daki savaşları hızla sona erdirme sözünü yerine getirmeye çalıştığı bir dönemde, özel toplantılarda Netanyahu'ya yönelik hayal kırıklıklarını zaman zaman dile getiriyorlar.

Yetkililer Netanyahu'nun ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile bir anlaşmaya varmak üzere daha fazla çalışmasını isterken, ABD, diplomatik bir çözüm arıyor ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasına çok az destek veriyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü James Hewitt, ABD yönetiminin Gazze'de halen tutulan 58 rehinenin serbest bırakılması ve Ortadoğu'da bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi için İsrail'le birlikte çalışmaya devam ettiğini söyledi. Hewitt, “İsrail'in tarihinde Başkan Trump'tan daha iyi bir dostu olamaz” ifadesini kullandı.

İsrail hükümetindeki aşırı sağcılar, Trump'ın Gazze'yi Filistinlilerden arındırma ve Gazze’yi bir tatil beldesine dönüştürme planını açıklamasının ardından daha fazla sessiz kalmayı tercih ederken İsrailli yetkililer, ABD yönetimine yönelik herhangi bir eleştiriden kaçınmaya özen gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bu hafta ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasında İsrail'in saf dışı bırakıldığı yönündeki endişelere ilişkin bir soruya “ABD egemen bir devlettir” yanıtını verdi. Sözcü, İsrail ile ABD arasındaki ‘dostane ilişkilerin medya aracılığıyla değil, doğrudan olduğunu’ ifade etti.

İsrail, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından koordine edilen ateşkes görüşmeleri için Katar’ın başkenti Doha'ya bir heyet gönderdi, ancak İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak dün onlarca Filistinliyi daha öldürdü.

Dün yaptığı açıklamada ‘İsrail'in durmayacağını ve teslim olmayacağını’ yineleyen Netanyahu, “Bu ayın başlarında Gazze'deki askeri operasyonlarını yoğunlaştıracağını açıklayan İsrail, Hamas'ın askeri yeteneklerinin yanı sıra yönetim kabiliyetinin de ortadan kaldırılmasını içeren savaş hedeflerine sadık kalmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.