Mahkemede... İngiltere, İsrail'e savaş uçağı parçaları ihracatını sürdürmeyi savunuyor

İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-35 uçağı (AP)
İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-35 uçağı (AP)
TT

Mahkemede... İngiltere, İsrail'e savaş uçağı parçaları ihracatını sürdürmeyi savunuyor

İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-35 uçağı (AP)
İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-35 uçağı (AP)

İngiliz hükümeti dün, Londra Yüksek Mahkemesi'nde İsrail'e savaş uçağı parçaları satmaya devam etme kararını savundu ve ihracatın askıya alınmasının İngiltere'nin güvenliğini tehlikeye atacağını ve İsrail ve müttefikleriyle ilişkileri zedeleyeceğini belirtti.

Aralarında Uluslararası Af Örgütü'nün desteklediği Filistinli sivil toplum örgütü “El Haq”, “Human Rights Watch” ve ‘Oxfam’ gibi kuruluşlar, Birleşik Krallık'ta üretilen “Lockheed Martin” F-35 savaş uçakları için İsrail'e ihracatı durdurmak amacıyla mahkeme kararı almaya çalışıyor.

Hükümet avukatı James Eddy dün, Ticaret Bakanlığı'nın yasalara uygun hareket ettiğini ve bu bileşenlerin ihracat lisanslarının askıya alınmasının F-35 programı için ciddi sonuçlar doğuracağını ve "İngiliz ve uluslararası güvenlik açısından önemli riskler" oluşturacağını söyledi.

Eddy, mahkemenin İsrail'in eylemlerinin yasallığına karar verme yetkisi olmadığını ve bunu yapmaya çalışmanın “dost ülke İsrail ile dış ilişkiler üzerinde olası zararlı” etkileri olabileceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre dava, İsrail'in 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına yanıt olarak Gazze Şeridi'ne savaş açmasının ardından Uluslararası Hukuk Ağı (GLAN) tarafından desteklenerek açılmıştı.

İsrail, Gazze'deki soykırım suçlamalarını defalarca reddetti.

İşçi Partisi hükümeti, eylül ayında, Filistin topraklarında uluslararası hukuka aykırı olarak kullanılmaları "riski" nedeniyle İsrail'e verilen 350 silah ihracat lisansından yaklaşık 30'unun askıya alındığını duyurdu, ancak F-35 savaş uçağı bileşenlerini bu kararın dışında tuttu.

Eddy, hükümetin İsrail ile ilişkilerini göz önünde bulundurarak "dostça ilişkilerin devamını sağlamak" amacıyla silah ihracat lisanslarını askıya alma kararı aldığını kaydetti.

Görüşmeler bugün sona erecek ve mahkeme kararını henüz açıklanmayan ileri bir tarihte açıklayacak.



Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.