İsrail Gazze'yi bölmek için askeri harekatın kapsamını genişletti

Hamas, Trump yönetimini doğrudan sorumlu tutarken Witkoff, Washington'ın insani bir felaketin yaşanmasına izin vermeyeceğini vurguladı

İsrail'in devam eden askeri operasyonları sırasında Beyt Lahiye'den kaçan Filistinliler dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na ulaştı (AP)
İsrail'in devam eden askeri operasyonları sırasında Beyt Lahiye'den kaçan Filistinliler dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na ulaştı (AP)
TT

İsrail Gazze'yi bölmek için askeri harekatın kapsamını genişletti

İsrail'in devam eden askeri operasyonları sırasında Beyt Lahiye'den kaçan Filistinliler dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na ulaştı (AP)
İsrail'in devam eden askeri operasyonları sırasında Beyt Lahiye'den kaçan Filistinliler dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na ulaştı (AP)

İsrail dün Gazze Şeridi'nin doğu, kuzey ve güney sınırları boyunca tampon bölgeyi genişletmek üzere Gazze Şeridi'ndeki operasyonlarının kapsamını genişletti. İsrail'in askeri eylemleri Gazze Şeridi'ni bölme planının başlıca çizgilerini de ortaya koydu.

İsrail'in Morag Koridoru’nu kontrol altına alarak Han Yunus'u Refah'tan ayırdıktan sonra Gazze Şeridi'nin merkezinden de ayırabileceği tahmin ediliyor. İsrail, ordusunun Han Yunus'un el-Karara mahallesinde yavaş ve kademeli olarak başlattığı kara harekatıyla Gazze Şeridi'nin merkezini Deyr el-Belah'tan Morag Koridoru’na doğru ayıran bir yol oluşturabilir.

Öte yandan Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği ‘katliamlardan’ ona ‘siyasi ve askeri koruma sağlayan’ ABD yönetimini sorumlu tuttu.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, gazetecilere yaptığı açıklamada ülkesinin Trump'ın başkanlığı döneminde Gazze Şeridi'nde insani bir felaket yaşanmasına izin vermeyeceğini vurguladı.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in dün geceki saldırılarında en az 130 Filistinlinin öldüğünü ve 7 Ekim 2023'ten bu yana toplam ölü sayısının 53 bini aştığını açıkladı.



Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
TT

Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom'un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, ciddi tehditler karşısında Rusya'nın nükleer kalkanının önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rusya ve ABD, gelen nükleer füzeleri tespit edip önlemek için kullanılan sistemler de dahil olmak üzere nükleer silahlarını modernize ederken, Çin nükleer kapasitesini Fransa ve İngiltere'nin çok ötesine taşımaya çalışıyor. Likhachev, Rus haber ajansı RIA'ya verdiği demeçte, "Mevcut jeopolitik durumda, ülkemizin varlığına yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıyayız," dedi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre "Bu nedenle, aynı zamanda bir kılıç olan nükleer kalkan, egemenliğimizin bir garantisidir" ifadelerini kullandı.

Likhachev şöyle devam etti: Bugün nükleer kalkanın önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğinin farkındayız.

ABD Başkanı Donald Trump, mayıs ayında, İsrail'in "Demir Kubbe"sinden esinlenerek tasarlanan ve maliyeti en az 175 milyar dolar olan füze savunma kalkanı "Altın Kubbe" planlarını açıkladı.

ABD, Altın Kubbe'yi balistik, hipersonik ve seyir füzeleri de dahil olmak üzere çok çeşitli füzeleri engellemek ve Rus ve Çin tehditlerine karşı koymak için kullanmayı amaçlıyor.

Amerikan Bilim Adamları Birliği'nin yaptığı araştırmaya göre, Rusya'nın stoklarında ve konuşlanmış durumda yaklaşık 4 bin 300 nükleer başlık bulunuyor. ABD ise yaklaşık 3 bin 700 nükleer başlığa sahip. Bu rakamlar, dünya toplam stokunun yaklaşık yüzde 87'sine denk geliyor.

Çin, yaklaşık 600 nükleer savaş başlığına sahip olarak dünyanın üçüncü büyük nükleer gücüdür. Onu yaklaşık 290 nükleer savaş başlığıyla Fransa, yaklaşık 225 nükleer savaş başlığıyla İngiltere takip etmektedir.