Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

İsrail ordusu yardım yüklü beş kamyonun ülkeye giriş yaptığını duyurdu.

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
TT

Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, İsrail'in 11 haftalık ablukanın ardından Pazartesi günü Kerem Şalom sınır kapısından dokuz kamyon dolusu yardımın Gazze'ye girmesine izin verdiğini söyledi.

Fletcher, “Ancak bu, acilen ihtiyaç duyulan yardımların yanında devede kulak kalır ve yarın sabahtan itibaren Gazze'ye daha fazla yardımın girmesine izin verilmelidir. Yağmalamayı en aza indirmek için düzenli bir yardım akışı olmalı ve insani yardım çalışanlarının birden fazla güzergah kullanmasına izin verilmelidir. İnsani yardım müdahalesi ticari mallarla tamamlanmalıdır."

İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, çocuklar için gıda da dahil olmak üzere insani yardım taşıyan beş BM kamyonunun Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne girmesine izin verildiğini söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kıtlık haberleriyle ilgili küresel endişeleri yatıştırmak için kuşatma altındaki şeride sınırlı miktarda yardım girmesine izin vermek zorunda kaldı.

Bugün erken saatlerde Netanyahu, İsrail'in “diplomatik nedenlerle” Gazze'de bir kıtlıktan kaçınması gerektiğini söyledi.

Telegram kanalında yayınlanan bir videoda hem pratik hem de diplomatik nedenlerle Gazze'deki nüfusun kıtlığa sürüklenmesine izin vermemeliyiz diyen Netanyahu, İsrail destekçilerinin bile kitlesel açlık sahnelerine tahammül edemeyeceğini sözlerine ekledi.

Netanyahu ayrıca güçlerinin Gazze Şeridi'nde tam kontrolü ele geçireceğini ve Hamas'ın yardımları yağmalamasını engellediklerini vurguladı. Hükümetinin aşırı sağcı üyelerinden gelen eleştirilere cevaben Netanyahu şunları söyledi: “Gazze Şeridi içinde yoğun bir mücadele veriyoruz ve ilerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçireceğiz. Bunu yapmak için de bizi durduramayacakları bir şekilde yapmalıyız."

İsrail Başbakanı “Hamas'ı yenmenin bir parçası, muazzam askeri baskının yanı sıra, temelde tüm Gazze'nin kontrolünü ele geçirmektir, savaş ve zafer planı budur” dedi.



ABD’den İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırı hazırlığında olduğuna dair istihbarat bilgisi

İran'ın Natanz nükleer tesisi (AP)
İran'ın Natanz nükleer tesisi (AP)
TT

ABD’den İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırı hazırlığında olduğuna dair istihbarat bilgisi

İran'ın Natanz nükleer tesisi (AP)
İran'ın Natanz nükleer tesisi (AP)

ABD merkezli yayın kuruluşu CNN dün ABD'li yetkililere dayandırdığı haberinde ABD tarafından elde edilen yeni istihbaratın, İsrail'in İran'daki nükleer tesisleri vurmaya hazırlandığına işaret ettiği belirtildi.

ABD'li yetkililer böyle bir saldırının ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşımına tamamen aykırı olacağını ve Gazze Şeridi’ndeki savaşın bölgesel gerilimleri tetiklemesinden sonra, ABD'nin kaçınmaya çalıştığı Ortadoğu'da daha geniş çaplı bir savaşın fitilini ateşleyebileceğini söylediler.

İsrail yönetiminin saldırıyı gerçekleştirmek için nihai karar verdiğine dair kesin bir kanıt olmadığını ifade eden yetkililer, ABD yönetimi içinde İsrail'in böyle bir adım atabileceğine dair bazı farkındalıkların olduğuna işaret ettiler. Aynı yetkililer, İsrail'in böyle bir olası kararı, büyük ölçüde ABD'nin İran'la nükleer programı konusunda yürüttüğü müzakerelere ilişkin değerlendirmesine bağlı olduğunun da altını çizdiler.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre ABD istihbaratına yakın başka bir kaynak, İsrail'in İran'a ait bir nükleer tesisi vurma olasılığının son aylarda önemli ölçüde arttığını belirterek, “Trump ile İran arasında İran’ın sahip olduğu zenginleştirilmiş uranyumunun tamamen ortadan kaldırılmasını içermeyen bir anlaşmaya varılırsa, saldırı olasılığı daha da artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.