ABD, Türkiye Büyükelçisi’ni Suriye Özel Temsilcisi olarak atıyor

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da gerçekleştirdikleri bir görüşmede, 15 Mayıs 2025 (AFP)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da gerçekleştirdikleri bir görüşmede, 15 Mayıs 2025 (AFP)
TT

ABD, Türkiye Büyükelçisi’ni Suriye Özel Temsilcisi olarak atıyor

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da gerçekleştirdikleri bir görüşmede, 15 Mayıs 2025 (AFP)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da gerçekleştirdikleri bir görüşmede, 15 Mayıs 2025 (AFP)

Reuters haber ajansının Türkiye'den bir diplomat ve bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre ABD, Başkan Donald Trump'ın dostu olan ABD'nin mevcut Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack'ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atayacak.

Bu karar, geçtiğimiz hafta Trump'ın Esed rejiminin devrilmesinin ardından ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından geldi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü konuyla alakalı yorum talebine cevaben “Şu anda herhangi bir açıklama yok” dedi.

Dün Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, aralarında Barrack'ın da bulunduğu Türk büyükelçilik personeline, ne tür yardıma ihtiyaç duyduklarını anlamak üzere Suriye'deki yerel yetkililerle birlikte çalışma yetkisi verdiğini söyledi.

Rubio, “Bu hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak istiyoruz. Çünkü bunun alternatifi büyük çaplı bir iç savaş ve kaos olacaktır ki bu da elbette tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracaktır” ifadelerini kullandı.

Dün Washington'da Barrack'ın da katıldığı Suriye konulu bir ABD-Türkiye toplantısı düzenlendiğini belirten Türkiye Dışişleri Bakanlığı, toplantıda yaptırımların hafifletilmesi ve terörle mücadele çabalarının ele alındığını açıkladı.

ABD, Trump'ın Suriye'ye yıkıcı savaştan kurtulma şansı vermek için ‘yaptırımların kaldırılması’ talimatı verdiğini açıklamasına kadar Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi konusunda kademeli bir yaklaşım izliyordu. Trump bu kararı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerin ardından aldığını belirtti.

Trump ayrıca, 14 Mayıs'ta Suudi Arabistan'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi.

Suriye'yi küresel finans sisteminden izole eden ABD yaptırımlarının kaldırılması, Suriye'de çalışan insani yardım kuruluşlarının daha fazla angaje olmasının önünü açacak ve ülke yeniden inşa edilmeye çalışılırken yabancı yatırım ve ticareti kolaylaştıracak.



BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
TT

BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)

Uzmanlar, yeni bir raporda, DEAŞ ve El Kaide ile bağlantılı aşırılıkçıların oluşturduğu tehdidin Afrika'nın bazı bölgelerinde en yoğun olduğunu, grupların "dış operasyonlar için stratejik bir üs" olarak gördüğü Suriye'de ise riskin arttığını belirtti.

BM Güvenlik Konseyi'ne dün sunulan ve dağıtılan raporda, Batı Afrika'daki El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM) ile Doğu Afrika'daki El Kaide bağlantılı Eş-Şebab'ın topraklarını genişletmeye devam ettiği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre her iki gruba yönelik yaptırımları izleyen uzmanlar, "grubun Afrika'nın bazı bölgelerine doğru kaymasını" kısmen DEAŞ'ın Ortadoğu'da terörle mücadele baskıları sonucu yaşadığı kayıplar nedeniyle devam ettiğini açıkladı.

Uzmanlar ayrıca, "yabancı terörist savaşçıların Orta Asya ve Afganistan'a geri dönmesi ve bunun bölgesel güvenliği tehlikeye atması konusunda artan endişeler" olduğunu da ifade etti.

Uzmanlar, DEAŞ'ın Avrupa ve Amerika için "en önemli tehdit" olmaya devam ettiğini, bunun da çoğunlukla grubun Afganistan merkezli Horasan kolu tarafından sosyal medya ve şifreli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla devşirilen kişiler aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nde uzmanlar, iddia edilen birçok terör saldırısı planının "büyük ölçüde Gazze-İsrail çatışmasından" veya DEAŞ tarafından radikalleştirilen kişilerden kaynaklandığını ifade etti.

Raporda, 1 Ocak'ta New Orleans'ta DEAŞ’a bağlılık yemini edip kalabalığın üzerine arabayla dalarak 14 kişiyi öldüren Amerikalı bir adamın hikayesine yer verildi. Bu, 2016'dan beri Amerika Birleşik Devletleri'nde El Kaide veya DEAŞ tarafından gerçekleştirilen en kanlı saldırı olarak nitelendirildiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca “yetkililerin, aralarında planlanan saldırılar da dahil olmak üzere birçok saldırının engellendiği” belirtildi.

" DEAŞ’tan ilham alarak Michigan'daki bir askeri üsse toplu saldırı düzenlediler" ve Horasan kolu Amerikalılara yönelik saldırı planları konusunda uyarılarda bulundu.

Uuzmanlar Sahel bölgesinde, Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin’in (CNIM) faaliyetlerini genişlettiğini ve Kuzey Mali ile Burkina Faso'nun büyük bölümünde "göreceli bir özgürlükle" faaliyet gösterdiğini belirtti. Sahra'daki DEAŞ faaliyetleri de özellikle grubun varlığını pekiştirmeye çalıştığı Nijer ve Nijerya sınırı boyunca "yeniden canlandı."