Oval Ofis'teki ‘tuzaklar’ yabancı liderlerin içeri girerken iki kez düşünmesine neden olabilir

ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'in ışıklarını kararttı ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı soykırım suçlamalarıyla yüzleştirdi. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'in ışıklarını kararttı ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı soykırım suçlamalarıyla yüzleştirdi. (EPA)
TT

Oval Ofis'teki ‘tuzaklar’ yabancı liderlerin içeri girerken iki kez düşünmesine neden olabilir

ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'in ışıklarını kararttı ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı soykırım suçlamalarıyla yüzleştirdi. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'in ışıklarını kararttı ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı soykırım suçlamalarıyla yüzleştirdi. (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump dün Oval Ofis'in ışıklarını kararttı ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı kameralar önünde yabancı bir lidere yönelik son jeopolitik tuzağının hedefi haline getirdi.

Beyaz Saray tarafından maksimum etki için hazırlandığı belli olan ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin şubat ayındaki ziyaretini anımsatan sıra dışı bir sahnede Trump, Ramaphosa'nın karşısına Güney Afrika'da beyaz karşıtı soykırım, toplu katliam ve toprak gaspı iddialarını da içeren sahte suçlamalarla çıktı.

Bu durum bir kez daha Trump'ın, tarihsel olarak yabancı devlet adamlarına saygı gösterme yeri olan Oval Ofis'i, güçlü olduğu konularda daha az güçlü ülkelerden gelen ziyaretçileri utandırmak ya da onlara baskı yapmak için kullanma isteğini ortaya koydu.

Trump'ın başkanlık konutunu bu tür gösteriler için eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kullanması, yabancı liderlerin kamuoyu önünde küçük düşme potansiyeli nedeniyle davetlerini kabul etme konusunda iki kez düşünmelerine neden olabilir. Bu tereddüt, Çin'in yakınlaşma arayışında olduğu dost ve ortaklarıyla bağlarını güçlendirmesini zorlaştırabilir.

Eski Başkan Barack Obama döneminde ABD'nin Güney Afrika Büyükelçisi olan Patrick Gaspard, Trump'ın Ramaphosa ile görüşmesini ‘utanç verici bir gösteriye’ dönüştürdüğünü söyledi. Şu anda Washington'daki Amerikan İlerleme Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olan Gaspard, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Trump'ın şartlarına göre iş yapmak kimse için iyi değil” ifadesini kullandı.

Oval Ofis'teki toplantının, özellikle Trump'ın gümrük vergilerini uygulamaya koymasının ardından ABD ile Güney Afrika arasında gerilen ilişkileri yeniden tesis etmek için bir fırsat olması bekleniyordu. Ayrıca Trump'ın temelsiz ‘beyaz soykırım’ suçlamaları ve beyaz azınlığı yeniden yerleştirme teklifi nedeniyle yükselen tansiyonu düşürmesi de amaçlanıyordu.

Görüşmenin samimi bir şekilde başlamasının ardından Trump, ışıkların kısılması ve Güney Afrika'da beyazların zulüm gördüğünü göstermeyi amaçlayan video ve makalelerin gösterilmesi talimatını verdi. Ramaphosa, Trump'ın suçlamalarına yanıt vermeye hazır görünüyordu, ancak böyle bir siyasi tiyatro beklemiyordu. Ev sahibinin sunumunu çürütmeye çalışırken dikkatli ve sakin görünen Ramaphosa, ABD Başkanı’nı doğrudan eleştirmedi.

Ramaphosa, Katar'ın Air Force One'ın yerine Trump'a teklif ettiği lüks jete atıfta bulunarak “Üzgünüm size verecek bir uçağım yok” diye espri yaptı.

Beyaz Saray, görüşmenin Ramaphosa'yı zor durumda bırakmak için mi düzenlendiği ya da böyle bir taktiğin yabancı liderleri bu tür ziyaretler yapmaktan caydırıp caydırmayacağına ilişkin soruya yanıt vermedi. Ramaphosa ile yapılan görüşme, Trump'ın Zelenskiy ile birkaç ay önce yaptığı ve ikili arasında gürültülü bir çatışmaya dönüşen görüşmede yaşananlara benzer şekilde gelişmedi.



İngiliz yetkililer, Londra'da verdiği konser sırasında Hizbullah bayrağı sallayan İrlandalı rapçiyi Hizbullah'ı desteklemekle suçladı

Mo Chara (Liam O'Hanna), Kaliforniya'daki Coachella Festivali sırasında sahnede performans sergiliyor. (AFP)
Mo Chara (Liam O'Hanna), Kaliforniya'daki Coachella Festivali sırasında sahnede performans sergiliyor. (AFP)
TT

İngiliz yetkililer, Londra'da verdiği konser sırasında Hizbullah bayrağı sallayan İrlandalı rapçiyi Hizbullah'ı desteklemekle suçladı

Mo Chara (Liam O'Hanna), Kaliforniya'daki Coachella Festivali sırasında sahnede performans sergiliyor. (AFP)
Mo Chara (Liam O'Hanna), Kaliforniya'daki Coachella Festivali sırasında sahnede performans sergiliyor. (AFP)

Londra polisinin dün (çarşamba) yaptığı açıklamaya göre, Kuzey İrlandalı rap grubu Kneecap'ın üyesi Liam O'Hanna, geçtiğimiz kasım ayında Londra'da verdiği bir konser sırasında Hizbullah bayrağı salladığı için terör suçuyla itham edildi.

Polis tarafından yapılan açıklamada şarkıcının Londra'daki O2 Arena'da verdiği konser sırasında ‘yasaklı bir örgütün (Hizbullah) destekçisi olduğuna dair makul şüphe uyandıracak şekilde ve koşullarda bir bayrak kaldırdığı’ belirtildi. Bu durum, 2000 tarihli Terörizm Yasası kapsamında bir suç teşkil ediyor.

Birleşik Krallık, Lübnan'daki Hizbullah'ı bir ‘terör örgütü’ olarak kabul ediyor.

Sahne adı Mo Chara olan Liam O’Hanna'nın 18 Haziran'da Londra'da mahkemeye çıkması bekleniyor.

Filistin yanlısı duruşlarıyla tanınan Belfastlı üç kişilik grup, Kaliforniya'daki Coachella Festivali sırasında İsrail'i Gazze Şeridi'nde ‘Filistin halkına karşı soykırım’ yapmakla suçladıkları için yoğun eleştirilere maruz kaldı.

O tarihten bu yana konserlerinin birçoğundan videolar sosyal medyada paylaşıldı. Paylaşılan videolardan birinde grup üyelerinden birinin “Haydi Hamas! Haydi Hizbullah!” diye bağırdığı duyuldu.

Mayıs ayı başında terörle mücadele polisi, ‘olası suçları araştırmak için yeterli gerekçeler olduğunu’ belirterek videoların çoğunu araştırdıklarını açıkladı.

Rapçiler ise ‘Hamas ya da Hizbullah'ı desteklemediklerini ve bundan önce hiçbir zaman da desteklemediklerini’ vurguladılar.

Grup üyeleri, “Bu suçlamayı reddediyoruz. Kendimizi tüm gücümüzle savunacağız. Gazze Şeridi'nde 14 bin çocuk açlıktan ölmek üzere ve odak noktası yine biziz” ifadelerini kullandılar.

Geçtiğimiz haftalarda grup İngiltere'nin güneyindeki bir festivalden çıkarıldı ve eylül ayında Almanya'da yapılması planlanan birkaç konser iptal edildi.

Birleşik Krallık’taki en büyük Yahudi temsil kuruluşu olan Yahudi Temsilciler Kurulu, Birleşik Krallık'ın ünlü Glastonbury Festivali’nin organizatörlerine haziran sonunda yapılması planlanan Kneecap konserini iptal etmeleri çağrısında bulundu.

Mayıs ayı başında Pulp, Fontaines D.C. ve Massive Attack gibi müzik endüstrisinin önde gelen çok sayıda ismi, üç üyenin ‘siyasi baskıya’ ve ‘açık ve koordineli bir sansür ve konser iptali girişimine’ maruz kaldığını savunarak Kneecap için bir destek bildirisi imzaladı.