ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
TT

ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)

ABD destekli bir vakıf, Filistin topraklarında yeni bir yardım dağıtım modelini denetlemek için mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde faaliyete geçmeyi hedefliyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), söz konusu planın dürüstlük ve tarafsızlıktan yoksun olduğunu belirterek, bu planda yer almayacağını ifade etti.

Gazze İnsani Yardım Vakfı nedir?

ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtımını denetleyecek. Cenevre Ticaret Sicili, vakfın şubat ayında İsviçre'de kurulduğunu gösterdi.

Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vakfın UG Solutions ve Safe Reach Solutions adlı iki ABD'li özel güvenlik ve lojistik şirketiyle çalışmayı planladığını söyledi. Plan hakkında bilgi sahibi olan ikinci bir kaynak ise Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın şimdiden 100 milyon dolardan fazla bağış aldığını bildirdi. Paranın nereden geleceği ise belli değil.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'ne üst düzey ABD'li yetkililerin vakfın faaliyete geçmesi için İsrail'le birlikte çalıştığını söylemiş ve BM ile yardım kuruluşlarını iş birliği yapmaya çağırmıştı. İsrail, vakfın yardım dağıtımına karışmadan faaliyet göstermesine izin vereceğini söyledi.

Yeni plan nasıl işleyecek?

Gazze İnsani Yardım Vakfı, başlangıçta üçü güneyde ve biri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde olmak üzere dört güvenli dağıtım bölgesinden faaliyet göstereceğini ve ‘önümüzdeki ay içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dâhil olmak üzere ilave bölgelerin açılacağını’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ilk dağıtım bölgelerinin inşasının önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve İsrail'in ‘Gazze'nin güneyinde büyük güvenli bölgeler kurmayı’ planladığını söyledi. Netanyahu, “Biz diğer bölgelerde savaşırken Filistinliler kendi güvenlikleri için oraya taşınacaklar” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir biçimine katılmayacağını ya da desteklemeyeceğini’ ve açabileceği tesislerin sayısı ya da yeri konusunda bir sınırlama olmadığını vurguladı. Vakıftan yapılan açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı, yardımları sınır kapılarından güvenli dağıtım alanlarına taşımak için güvenlik yüklenicilerini kullanacak. Yardımlar bölgelere ulaştığında, sivil insani yardım ekipleri tarafından doğrudan Gazzelilere dağıtılacak” denildi.

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon bazı yardım kuruluşlarının Gazze İnsani Yardım Vakfı ile çalışmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu kuruluşların isimleri henüz bilinmiyor. Vakıf, dağıtım bölgelerine ulaşamayanlara yardım ulaştırmak için mekanizmaları tamamlamakta olduğunu söyledi. Vakıf ayrıca, yardım alanlarla ilgili hiçbir kişisel bilgiyi İsrail ile paylaşmayacağını ve İsrail ordusunun ‘dağıtım alanlarının hemen yakınında bulunmayacağını’ belirtti.

BM neden yeni dağıtım modeliyle iş birliği yapmıyor?

BM, ABD'nin desteklediği dağıtım planının örgütün köklü tarafsızlık, yansızlık ve bağımsızlık ilkelerine uymadığını söylüyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, alternatif öneri üzerinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Fletcher, “İsrail tarafından ilk ortaya atılan planla ilgili sorunların daha fazla yerinden edilmeyi dayatması, binlerce insanı tehlikeye atıyor. Yardımı Gazze Şeridi'nin sadece bir bölümüyle sınırlıyor ve diğer kritik ihtiyaçları karşılamıyor. Yardımı siyasi ve askeri hedeflere bağlı kılıyor. Açlığı bir pazarlık kozu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

BM, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze Şeridi'ndeki yardım operasyonlarının belkemiği olduğunu söyledi. Ancak İsrail, UNRWA’yı kendisine karşı kışkırtıcılık yapmakla suçluyor ve çalışanlarını ‘terörist faaliyetlere karışmakla’ itham ediyor. BM tüm bu suçlamaları soruşturma sözü verdi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘pratik bir çözüm bulmak için İsrail ile birlikte çalışmanın insani ilkelerin ihlali anlamına gelmediğini’ savunuyor.

Yardım dağıtımı için neden alternatif bir plan önerildi?

İsrail, Hamas’ı yardımları çalmakla suçlayarak, 2 Mart'tan bu yana tüm yardımların Gazze Şeridi'ne girişini engelliyor. İsrail, 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve İsrail istatistiklerine göre bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda Gazze Şeridi'ne götürülen tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Söz konusu saldırı, Gazze Şeridi'nde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı tetikledi.

Geçtiğimiz nisan ayı başında İsrail, Gazze Şeridi'nde ‘yardımların izlenmesi ve girişi için yapılandırılmış bir mekanizma’ önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘yardımlara daha fazla kısıtlama getirilmesi ve her kalori ve un tanesinin kontrol edilmesi’ tehdidinde bulunduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti.

O zamandan bu yana yardımların yeniden başlamasına izin vermesi için İsrail üzerindeki baskı artıyor. BM destekli bir küresel açlık gözlemcisi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, geçtiğimiz hafta Gazze nüfusunun dörtte birine denk gelen yarım milyon insanın açlık riski altında olduğu uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, ‘Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın açlıktan öldüğünü’ kabul etti. İsrail'in önerisi konusundaki çıkmazın ortasında Washington, yardım dağıtımını denetlemek üzere yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı destekledi. Vakıf birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde çalışmaya başlamayı hedeflediğini belirtti. Bu arada İsrail, mevcut mekanizmalar çerçevesinde sınırlı yardımın yeniden başlamasına izin verdi.

Yardımların ulaştırılmasında şu anda hangi mekanizmalar kullanılıyor?

Çatışmaların başlamasından bu yana BM, Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardım operasyonlarının İsrail'in askerî harekâtı, Gazze'ye erişim kısıtlamaları ve silahlı çetelerin yağmalamaları nedeniyle aksadığını belirtti.

Ancak BM, yardım dağıtma sisteminin etkili olduğunu ve bunun özellikle İsrail'in mart ortasında askeri operasyonlara yeniden başlamasından önceki iki aylık ateşkes sırasında belirgin olduğunu savundu. Yardımlar önce İsrail tarafından incelenip onaylandıktan sonra Gazze sınırları içine taşındı ve burada BM tarafından teslim alınıp dağıtıldı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu sisteme geri dönebiliriz. İşleyen bir mekanizmamız var. Tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok. Yardım operasyonlarında yeni bir ortağın bize Gazze Şeridi'ndeki işimizi nasıl yapacağımızı söylemesine ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

Fletcher pazartesi günü BM'nin yardım hacmini arttırmak için İsrail'den beklentilerini şöyle özetledi: Gazze Şeridi'ne biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere en az iki sınır kapısının açılması, prosedürlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılması, kota olmaması, erişimin engellenmemesi, yardım ulaştırılırken saldırı olmaması ve gıda, su, tuvalet malzemeleri, barınma, sağlık hizmetleri, yakıt ve gaz dahil olmak üzere bir dizi ihtiyacın karşılanmasına izin verilmesi.



Trump, Epstein ile olan ilişkisi hakkında yeni ayrıntılar açıkladı: Benimle çalışan genç kızları çaldı ve ortadan kayboldular

ABD Başkanı Donald Trump ve cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein'ın yapay zekâ ile oluşturulmuş fotoğrafı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein'ın yapay zekâ ile oluşturulmuş fotoğrafı (Reuters)
TT

Trump, Epstein ile olan ilişkisi hakkında yeni ayrıntılar açıkladı: Benimle çalışan genç kızları çaldı ve ortadan kayboldular

ABD Başkanı Donald Trump ve cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein'ın yapay zekâ ile oluşturulmuş fotoğrafı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein'ın yapay zekâ ile oluşturulmuş fotoğrafı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, yıllar önce büyük ilgi gören ilişkilerinin nasıl sona erdiğini anlatan en son gelişmede, Jeffrey Epstein'ın Mar-a-Lago'daki sağlık merkezinde çalışan genç kızları ‘çaldığını’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre Trump, bu kadınlardan birinin Epstein'ın seks ticareti suçlamasıyla en çok tanınan kurbanlarından biri olan Virginia Giuffre olduğunu kabul etti.

Trump, bir gün önce yaptığı açıklamada, yirmi yıl önce Epstein'ı Florida'daki özel kulübüne girmesini engellediğini, çünkü eski arkadaşının ‘kendisiyle çalışan insanları çaldığını’ söyledi. Trump o dönem, bu çalışanların kimliklerini açıklamamıştı.

Cumhuriyetçi başkan, şeffaflık vaatlerinin ardından yönetiminin Epstein ile ilgili daha fazla kayıt açıklamayı reddetmesi nedeniyle şiddetli eleştirilere maruz kaldı. Bu, Trump'ın sıkı bir şekilde kontrol ettiği siyasi koalisyon içindeki gerginliğin nadir bir örneği.

Trump, Epstein'ın yargılanmayı beklerken intihar etmesinden altı yıl sonra bile bu konunun halen gündemde olmasından rahatsız olduğunu belirterek, bazı müttefiklerinin bu konuyla ilgili komplo teorileri yaymasına rağmen, konuyla ilgili soruları yatıştırmaya çalıştı.

Epstein'ın hapisteki eski kız arkadaşı Ghislaine Maxwell, yakın zamanda Florida'daki bir mahkeme salonunda, Adalet Bakanlığı'nın ikinci yetkilisi olan Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche tarafından sorgulandı. Ancak yetkililer Maxwell'in ifadesini kamuoyuna açıklamadı.

Görsel kaldırıldı.
Jeffrey Epstein'ın yardımcısı Ghislaine Maxwell, 50. Jüri Üyesi yargıç Alison Nathan'ın sorularını yanıtlarken savunma masasında oturuyor. (Reuters)

Maxwell’in avukatları salı günü, eğer kendisine gelecekteki kovuşturmalardan muafiyet verilirse ve temsilciler diğer şartları yerine getirmeyi kabul ederse, Kongre'nin daha fazla sorusunu yanıtlamaya istekli olduğunu söyledi.

Air Force One İskoçya'dan dönerken Trump, Epstein'ın ‘kendisi için çalışan insanları çalmasından’ rahatsız olduğunu ifade etti.

Trump, “Dedim ki, dinleyin, çalışanlarımızı almanızı istemiyoruz” dedi. Bu durum tekrarlandığında, Trump Epstein'ın Mar-a-Lago tatil köyüne girmesini yasakladığını bildirdi.

Giuffre'nin Epstein'ın kaçırdığı çalışanlar arasında olup olmadığı sorulduğunda Trump, “Onu çaldı” cevabını verdi.

Beyaz Saray başlangıçta Trump'ın Epstein'ın Mar-a-Lago'ya girmesini ‘tuhaf’ davranışları nedeniyle engellediğini açıklamıştı.

Giuffre, bu yılın başlarında intihar etti. Giuffre, Maxwell'in kendisini 2000 yılında, henüz bir genç kızken Mar-a-Lago'daki bir sağlık merkezinde keşfettiğini ve Epstein'ın masözü olarak işe aldığını, bunun da cinsel tacize maruz kalmasına yol açtığını iddia etti.

Giuffre'nin iddiaları Epstein aleyhindeki cezai kovuşturmaya dahil edilmemiş olsa da, bu iddialar davayla ilgili komplo teorilerinin odak noktasını oluşturuyor. Giuffre, Epstein'ın, nüfuzlu erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi için kendisine baskı uyguladığı iddiasında bulundu.

Giuffre'nin iddialarını reddeden Maxwell, Epstein ile birlikte reşit olmayan kızlara cinsel tacizde bulunmak suçlamasıyla Florida eyaletindeki federal hapishanede 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Maxwell ile görüşme talebinde bulunan Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi Sözcüsü, komitenin Maxwell'in talep ettiği dokunulmazlık hakkını değerlendirmeyeceğini açıkladı.

Olası görüşme, Adalet Bakanlığı'nın bu ayın başlarında soruşturmaya ilişkin ek kayıtları yayınlamayacağını açıklamasının ardından Epstein davasına yönelik yoğun ve yenilenen ilginin bir parçası olarak görülüyor. Bu açıklama, internet üzerindeki araştırmacıları, komplo teorisyenlerini ve Trump'ın siyasi tabanından, hükümetin bir örtbas yaptığına dair kanıt bulmayı umut eden unsurları şaşırttı.

O zamandan beri Trump yönetimi, şeffaflığı desteklediğini göstermeye çalıştı ve bakanlık, mahkemeleri seks ticareti soruşturmalarında büyük jüri tutanaklarını açıklamaya çağırdı. Florida'daki bir yargıç geçen hafta bu talebi reddetti, ancak benzer talepler New York'ta halen değerlendiriliyor.

Salı günü gönderilen mektupta Maxwell'in avukatları, ilk tepkilerinin Maxwell'in beşinci maddeye göre kendini suçlamama hakkını kullanması olduğu halde, temsilcilerin dokunulmazlık talebini ve diğer şartları yerine getirmeleri koşuluyla iş birliğine açık olduklarını belirtti.

Ancak denetim komitesinin bu teklifi kesin bir şekilde reddettiği görülüyor.

Komite sözcüsü, “Denetim komitesi yakında Bayan Maxwell'in avukatlarına yanıt verecek, ancak tanıklığı için ona Kongre'den dokunulmazlık verilmesini değerlendirmeyecek” dedi.

Bir diğer gelişmede Maxwell'in avukatları Yüksek Mahkeme'ye, müvekkillerinin adil yargılanmadığını belirterek, mahkûmiyet kararının gözden geçirilmesini talep ettiler. Ayrıca, Maxwell'in ‘açıkça, dürüstçe ve kamuoyu önünde’ ifade verebileceği yollardan birinin, Trump'ın onu affetmesi olduğunu belirttiler. Trump, gazetecilere, böyle bir adımın kendi hakkı olduğunu, ancak kendisinden böyle bir şey istenmediğini söyledi.

Avukatlar, Maxwell'in ‘gerçeği paylaşma ve bu davayı başından beri gölgeleyen birçok yanlış algı ve yanlış beyanı ortadan kaldırma fırsatını memnuniyetle karşıladığını’ ifade etti.