Arnavutluk Başbakanı'ndan ilginç Trump açıklaması

Arnavutluk'ta 4. kez başbakanlık koltuğuna oturan Edi Rama, Avrupa'nın "uyurgezer" olduğu uyarısında bulundu

Arnavutluk Başbakanı, Donald Trump'ın iktidara gelmesinin Avrupa'ya "kendini toparlaması için son bir şans" verdiğini söyledi (Billie Charity ve Hay Festivali)
Arnavutluk Başbakanı, Donald Trump'ın iktidara gelmesinin Avrupa'ya "kendini toparlaması için son bir şans" verdiğini söyledi (Billie Charity ve Hay Festivali)
TT

Arnavutluk Başbakanı'ndan ilginç Trump açıklaması

Arnavutluk Başbakanı, Donald Trump'ın iktidara gelmesinin Avrupa'ya "kendini toparlaması için son bir şans" verdiğini söyledi (Billie Charity ve Hay Festivali)
Arnavutluk Başbakanı, Donald Trump'ın iktidara gelmesinin Avrupa'ya "kendini toparlaması için son bir şans" verdiğini söyledi (Billie Charity ve Hay Festivali)

Arnavutluk Başbakanı, Donald Trump'ın iktidara gelmesinin Avrupa'ya "kendini toparlaması için son bir şans" verdiğini söyledi.

Arnavutluk'ta kısa süre önce 4. kez başbakanlık koltuğuna oturan Edi Rama, Avrupa'nın "uyurgezer" olduğu ve Trump'ın başkanlığını dünya sahnesinde "büyük bir güç olmak" için bir fırsat olarak kullanması gerektiği uyarısında bulundu.

Trump'ın, Tanrı'nın onu "Amerika'yı yeniden harika yapmak için" hayatını kurtardığı yönündeki yorumlarına atıfta bulunan Rama, şunları söyledi:

Gerçeğin diğer yarısıysa Tanrı'nın onu Avrupa'ya kendini toparlaması için son bir şans vermek üzere kurtardığı. Sadece gerilemeyi yönetmek için değil, değişmek ve diğer güçlerin ortaya çıktığı bir alanda büyük bir güç olma fırsatını yakalamak için. Şimdiye kadar hep aynı şeyi yapan Avrupa dışında herkes düşünülemez olanı yapıyor.

Rama, cumartesi günü Galler'deki Hay Festivali'nde düzenlenen panelde Britanyalı gazeteci ve yayıncı Misha Glenny, Tony Blair'ın uzun süre yardımcılığını yapan Alastair Campbell ve ödüllü tarihçi ve yazar Anne Applebaum'la birlikte konuştu.

frgthyujı
Rama, cumartesi günü Galler'deki Hay Festivali'nde düzenlenen panelde Britanyalı gazeteci ve yayıncı Misha Glenny, Tony Blair'ın uzun süre yardımcılığını yapan Alastair Campbell ve ödüllü tarihçi ve yazar Anne Applebaum'la birlikte konuştu (Billie Charity ve Hay Festivali)​​​​​​

Trump'ın ikinci kez ABD Başkanı olmasının Avrupa'ya etkilerini değerlendiren Rama, şunları söyledi:

Avrupa uyurgezer durumda. Bu büyük bir fırsat ve gidişatı tamamen değiştirip büyük düşünmemiz gereken bir an.

Rama sözlerine şöyle devam etti:

Vaaz vermek, ahlaki üstünlükten bahsetmek ve diğer her şeyi göz ardı etmek, u durumdan yeniden doğup kendimizi yeniden şekillendirmenin yolunu bulmamıza yardımcı olmayacak. Avrupa'nın küçüldüğünü ve diğerleri ortaya çıkarken önemsiz bir güç haline geldiğini görmek istemiyorsak [bunu yapmalıyız].

Hay Festivali, 11 güne yayılan, pastoral ve pitoresk "Kitap Kasabası" Hay-on-Wye'da düzenleniyor. Programda Mary Trump, Michael Sheen, Jameela Jamil ve daha fazlası yer alıyor.

The Independent, gazetecilerinin her sabah siyaset, bilim, sanat ve komedi dünyasının önde gelen isimleriyle güncel konuları ele alacağı The News Review başlıklı bir dizi sabah paneline ev sahipliği yapmak üzere bir kez daha festivalle ortaklık kurdu.

Independent Türkçe



İran: Suyun taşa yazdıkları

İran Parlamentosu  (AFP)
İran Parlamentosu (AFP)
TT

İran: Suyun taşa yazdıkları

İran Parlamentosu  (AFP)
İran Parlamentosu (AFP)

Rüstem Mahmud

Bölgesel ve küresel medya kuruluşları, İran'ın nükleer programı ve balistik silahları ile ilgili ne tavizler vermesi gerektiğine dair görüşmeler olduğu konusunda önceden mutabakata varılmış ABD ile İran arasındaki müzakere turlarını takip ederken, akla İran Parlamentosu Sağlık ve Tıbbi Hizmetler Komitesi Başkanı Hüseyin Ali Şehriyari'nin açıklaması geliyor. Şehriyari, ülkedeki yaşam kalitesindeki düşüşü ve yaş ortalamasındaki gerilemeyi, sağlık hizmetlerinin kalitesinin düşmesine, doktorlar, hemşireler, cerrahlar, teknisyenler ve araştırmacılar dahil olmak üzere sağlık çalışanlarının göçüne bağladı. Ona göre şu anda bu sayı yılda 5 bin sağlık çalışanını aşmış durumda ve bu da günde 15 çalışan anlamına geliyor. Sonuç olarak, her gün yaklaşık 2 bin İranlıya verilecek sağlık hizmetinde gerileme yaşanıyor.

Burada birincil ve kalıcı bir bağ var,  o da İran rejiminin meşruiyetini aldığı kaynak.

Yaklaşık yarım yüzyıldır rejimin söylemi ve mesajı, İran halkının ve onun gibi tüm Müslüman halkların, kötü koşullarının nedeninin Batılı ülkelerin ülkelerimizi, özellikle İran'ı bilimsel ve teknolojik ilerlemeden alıkoyması, böylece bizi en iyi ve en güzel yaşam biçimlerine ulaşabileceğimiz rahat ve güvenli bir hayattan mahrum bırakması olduğu yönündeydi. Bu amaçla, rejim, en büyük projesi olarak gördüğü şeyi korumak için İran'ı bir silah sahasına dönüştürmeye dayalı büyülü bir çözüm önerdi. Buna göre refah ve dünya sahnesinde öne çıkma, aşırı militarizme bağlıdır ve bu sonuncusu, iç toplumun sürekli sessiz olmasını gerektirir.

Elli yıl sonra, sonuç tamamen trajik oldu; şimdi rejim yıllardır “rejimin omurgası” ve istisnai deneyiminin “tacı” olarak kabul edilen husustan, yani nükleer programdan ve balistik silahlardan vazgeçmeye hazırlanıyor. Aynı zamanda, ülkede yaşamın tüm yönleri boğulmuş  ve Tahran, enerji, çeşitlilik, coğrafya ve kaynaklar açısından kendisi ile belki boy ölçüşemeyecek diğer ülkelerin gerisinde kalmış durumda. İran gibi petrol zengini, geniş, iklimi çeşitli ve nispeten seyrek nüfuslu hangi ülkenin kişi başına düşen GSYİH'si Dünya Bankası rakamlarına göre sadece 5.300 dolar olabilir. Bu, örneğin Libya'nın GSYİH’sinin üçte ikisinden ve sadece birkaç yıl önce en acımasız diktatörlük rejimlerinden birinin gölgesinden kurtulan Arnavutluk gibi “küçük” bir ülkenin GSYİH’sinin yarısından daha az.

Açık bilgi kaynakları bu tür rakamlarla dolu. Örneğin İran, son derece zengin ve çeşitli bir ekonomiye sahip geniş bir ülke olmasına rağmen “ekonomik özgürlük” kategorisinde 165 ülke arasında 160. sırada yer alıyor. İran ayrıca Mutlu Gezegen Endeksi'nde 147 ülke arasında 115. sırada yer alıyor. Genel özgürlük endeksi yüzde 11'i geçmiyor, ölçüm için kullanılan küresel çıkarım mekanizmalarına göre internet özgürlüğü yüzde 12'yi geçmezken, ekonomik enflasyon geçen yıl yüzde 40'ı aştı ve gençler arasında işsizlik oranı yüzde 19'u aştı.

İran rejimi, yakın ve uzak, etraflarındaki her şeye, “sürekli düşmanlık” ve yönetimlerinin meşruiyet yapısını bu işlevsel düşmanlığa dayandırma üzerine kurulmuş bir rejimler dünyasına ve modeline aittir

Geçtiğimiz yüzyılın başında geleneksel devletler ve imparatorluklar olan ülkelerin modernizasyonu konusunda istisnai bir model sunmaya hazırlanan bu ülkenin başına bu boyutta bir trajedi nasıl geldi?

Neler olduğunu açıklamak için sayısız ayrıntılı açıklama sunulabilir. Örneğin, İran geleneksel bir totaliter sistem üzerine kuruldu ve içerideki yaşam standartlarının ve seviyelerinin gerilemesi, devlet kurumlarının ve kamu hizmetlerinin kötüleşmesi doğal. Keza İran benmerkezci bir seçkinler grubu tarafından yönetiliyor ve bu nedenle zaman geçtikçe dış dünyadan izolasyon yolları inşa ediyor.

Ancak İran yönetimi, tüm bunlara ek olarak, yönetimlerini yakın ve uzak, etraflarındaki her şeye karşı “sürekli bir düşmanlık” üzerine kuran ve yönetimlerinin meşruiyet yapısını bu işlevsel düşmanlığa dayandıran rejimlerin dünyasına ve modeline aittir.

Geçtiğimiz yüzyılın başında Japonya, ikinci çeyreğinde Almanya ve daha sonra Kuzey Kore gibi bu rejimler ve onlardan önceki sayısız tarihi model, militarizmin birikmesi ikiliğine dayanıyordu. Bu şekilde ülke, yerel topluma yönelik ve “saldırganlığı püskürtmeyi” gerekçe olarak kullanan açık bir anlatıyla birlikte, bir “barut fıçısı”ndan ibaret gibi görünmeye başlar.

Her zaman ve tüm bu deneyimlerin tarihindeki bazı istisnai - ama kaçınılmaz olarak gelecek olan- o anda, içsel çürüme, rejimin birikmiş militarizminin yararsızlığı ve etkisizliğiyle birleşir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.