Madrid Grubu iki devletli çözüme ivme kazandırıyor

İsrail, Gazze'de iki ayda 950 çocuğu öldürdü... ve bir Amerikan-İsrail yardım örgütünün faaliyetleri hakkında artan şüpheler

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de dün İsrail hava saldırısında yıkılan bir binadan dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de dün İsrail hava saldırısında yıkılan bir binadan dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Madrid Grubu iki devletli çözüme ivme kazandırıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de dün İsrail hava saldırısında yıkılan bir binadan dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de dün İsrail hava saldırısında yıkılan bir binadan dumanlar yükseliyor (AFP)

İspanya'nın başkenti Madrid, dün akşam, Arap ve Avrupa ülkeleri dışişleri bakanlarının yanı sıra Brezilya ve İslam İşbirliği Teşkilatı temsilcilerinin katıldığı geniş çaplı bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Toplantının amacı, “iki devletli çözüm”ü desteklemek ve Filistin-İsrail çatışmasını sona erdirmekti.

Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye, Fas, Ürdün, Katar, Bahreyn ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yanı sıra Avrupa ülkeleri ve Brezilya'nın katılımıyla genişletilmiş “Madrid Grubu” toplantısı başladı. Toplantı, Paris toplantısından iki gün sonra ve önümüzdeki ay New York'ta Birleşmiş Milletler genel merkezinde düzenlenecek Fransa ve Suudi Arabistan başkanlığındaki konferanstan birkaç hafta önce gerçekleşti.

Gazze'de hükümetin basın bürosu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 77'sini kontrol altına aldığını açıkladı. 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde ölenlerin sayısı 54 bine yaklaştı. UNRWA ajansı, iki ay içinde bölgede 950'den fazla çocuğun öldürüldüğünü bildirdi.

Öte yandan, ABD ve İsrail tarafından desteklenen ve Gazze'ye yardım dağıtımını denetlemeyi planlayan “Gazze Yardım Vakfı”nın faaliyetlerine ilişkin şüpheler arttı. İsviçre yetkilileri, vakfın faaliyetleri hakkında soruşturma açılacağını açıkladı.

Malta'da ise Başbakan Robert Abela, önümüzdeki ay New York'ta yapılacak konferansta ülkesinin Filistin devletini tanıma niyetinde olduğunu açıkladı.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.