Keşmir çatışmaları: Hindistan ve Pakistan arasında drone rekabeti kızıştı

Hindistan’ın hedef aldığı Pakistan'ın Bahawalpur kentinde birçok bina zarar gördü (Reuters)
Hindistan’ın hedef aldığı Pakistan'ın Bahawalpur kentinde birçok bina zarar gördü (Reuters)
TT

Keşmir çatışmaları: Hindistan ve Pakistan arasında drone rekabeti kızıştı

Hindistan’ın hedef aldığı Pakistan'ın Bahawalpur kentinde birçok bina zarar gördü (Reuters)
Hindistan’ın hedef aldığı Pakistan'ın Bahawalpur kentinde birçok bina zarar gördü (Reuters)

İhtilaflı Keşmir bölgesinde yaşanan çatışmaların ardından Hindistan ve Pakistan arasındaki drone rekabeti kızıştı.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan güvenlik yetkilileri, nükleer silahlara sahip komşuların insansız hava araçlarını (İHA) gelecekte daha sık kullanmayı planladığını söylüyor. 

Hindistan’da havacılık sektörünün geliştirilmesi için çalışmalar yapan Drone Federation India'dan Smit Şah, Yeni Delhi yönetiminin gelecek 12 ila 24 ayda İHA'lara 470 milyon dolara yakın harcama yapacağını söylüyor. Bunun, Keşmir çatışmalarından önceki yatırım miktarından yaklaşık üç kat daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. 

Hindistan merkezli drone firması ideaForge Technology’nin yardımcı direktörü Vishal Saxena, Yeni Delhi yönetiminin İHA’lara “daha önce görülmemiş” bir ilgi gösterdiğini, birçok deneme uçuşu ve test yaptırıldığını belirtiyor.

Kaynaklar, Pakistan Hava Kuvvetleri'nin de ileri düzey teknolojiye sahip savaş uçaklarını riske atmamak için daha fazla İHA edinmeye çalıştığını söylüyor.

Reuters’ın aktardığına göre Hindistan’ın elinde Fransız üretimi Rafale savaş jetlerinden yaklaşık 30 adet var. Pakistan ordusundaysa 20 adet Çin yapımı J-10 savaş jeti bulunuyor. 

Birleşik Krallık merkezli savunma istihbarat firması Janes’ten Oishee Majumdar'a göre Pakistan, yerli İHA araştırma ve üretim kabiliyetlerini geliştirmek için Çin ve Türkiye’yle işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. 

İslamabad yönetiminin özellikle YIHA-III model İHA’lara güvendiği belirtiliyor. Bu drone, Pakistan Ulusal Havacılık Bilimi ve Teknoloji Parkı’yla (NASTP) Baykar arasındaki bir ortak projenin ürünü. Haberde, Baykar’ın drone’un montajını Pakistan’da gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Pakistanlı bir yetkili, bir drone ünitesinin iki ila üç gün içinde yurtiçinde üretilebileceğini söylüyor. 

King's College London'dan siyaset bilimci Walter Ladwig III, Hindistan ve Pakistan'ın İHA rekabetine dair şu değerlendirmeleri yapıyor: 

İki ülke de bunları, büyük çaplı bir gerilim çıkarmadan askeri baskı uygulamanın bir yolu olarak görüyor.

Haberde, Keşmir’deki çatışmalar sırasında Hindistan ordusunun İsrail üretimi HAROP, Polonya yapımı WARMATE ve yerel üretim İHA’ları kullandığı belirtiliyor. 

İki Pakistanlı kaynağa göre İslamabad da YIHA-III ve Asisguard Songar drone’larının yanı sıra devlete ait Global Industrial & Defence Solutions tarafından üretilen Shahpar-II İHA'sını kullandı. 

Pakistan ordusu Reuters'ın sorularına yanıt vermeyi reddetti. Hindistan Savunma Bakanlığı ve Baykar’ın da yorum taleplerine dönüş yapmadığı aktarılıyor. Baykar’ın yönetim kurulu başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar.

Hindistan'la Pakistan'ın 6-10 Mayıs'ta girdiği çatışmalar, ateşkes anlaşmasıyla sonlansa da hem iki nükleer güç hem de dünya kamuoyu hâlâ diken üstünde.

Hindistan'ın, 22 Nisan'da Pahalgam bölgesinde 26 kişinin öldürüldüğü terör saldırısına misilleme gerekçesiyle 6 Mayıs'ta Pakistan toprakları ve Azad Keşmir’e füze saldırıları düzenlemesiyle taraflar arasında çatışmalar başlamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Economic Times



Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
TT

Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)

Hindistan ve Maoist isyancılar arasında onlarca yıldır süren çatışmalarda önemli bir dönüm noktasına gelindi. 

Hindistanlı güvenlik güçlerinin Çatisgarh eyaletinde geçen hafta düzenlediği operasyonda, ülkenin en çok aranan Maoistlerden Nambala Keşava Rao ve 26 isyancı öldürüldü. Çatışmalarda bir polis memuru da hayatını kaybetti.

İçişleri Bakanı Amit Şah, ülkede yasaklı Hindistan Komünist Partisi (Maoist) HKP (M) lideri Rao'ya düzenlenen operasyonu "son 30 yılın en kararlı saldırısı” diye niteledi. 

BBC'nin analizinde, Basavaraju lakaplı Rao'nun ölümünün Maoistlerin 1980'lerden bu yana en sağlam kalesi olan Bastar'daki son savunma hattında gedik açıldığı anlamına geldiğini yazıyor. 

Haberde, 2009'da terör örgütü listesine alınan HKP (M) altında birleşen hareketlerin kökenlerinin, Telangana köyünde 1946'da gerçekleşen köylü ayaklanmasına kadar uzandığı belirtiliyor. Hindistan ordusuyla gerillalar arasındaki çatışmalar, 1967'deki Naksalit isyanıyla patlak vermişti. 

Hindistan yönetiminin rakamlarına göre 2000'den bu yana yaşanan çatışmalarda toplamda yaklaşık 12 bin kişi yaşamını yitirdi. 

Başbakan Narendra Modi, Mart 2026'ya kadar Maoist isyancılara karşı net galibiyet kazanılacağını vaat etmişti. Analizde, gerillaların bir yol ayrımına geldiği belirtiliyor. Maoist direniş hareketlerinin dağılabileceği ya da kanlı çatışmalara uzun bir ara verilebileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Hindistan İçişleri Bakanlığı'nda Maoistlere karşı operasyonları yöneten en üst düzey yetkililerden biri olan MA Ganapathy, "Maoist hareket özünde ideolojik bir mücadeleydi ama bu, özellikle genç kuşaklar arasında etkisini kaybetti" görüşünü paylaşıyor. Yetkili, "Basavaraju etkisiz hale getirildiği için moralleri düştü. Son demlerini yaşıyorlar" ifadelerini kullanıyor. 

Maoist hareketin ülkedeki gelişimini takip eden Hindistanlı gazeteci N Venugopal ise tersini iddia ediyor:  

Bir durgunluk olacaktır. Ancak Marksist-Leninist hareketler, 1970'lerde Naksalitlerin üst düzey liderleri öldürüldüğünde bu tür zorlukları aşmayı başardı, biz de hâlâ Naksalizmden bahsediyoruz.

Venugopal, direnişin liderlerin ölmesiyle tarihe karışmayacağını belirterek, bu hareketlerin ülkedeki sorunlar sürdükçe başka biçimlere bürüneceğini ifade ediyor: 

Liderler ölebilir ama öfke sürer. Adaletsizliğin olduğu her yerde hareketler olacaktır. Onlara artık Maoizm demeyebiliriz ama devam edeceklerdir.

Independent Türkçe, BBC, India Today