İran: ABD'nin yaptırımlar konusundaki tutumunda henüz bir değişiklik görmedik

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bu sabah düzenlediği basın toplantısında (IRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bu sabah düzenlediği basın toplantısında (IRNA)
TT

İran: ABD'nin yaptırımlar konusundaki tutumunda henüz bir değişiklik görmedik

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bu sabah düzenlediği basın toplantısında (IRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bu sabah düzenlediği basın toplantısında (IRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, İran'ın ABD'nin yaptırımlar konusundaki tutumunda bir değişiklik olup olmadığını görmesi gerektiğini, ancak şimdiye kadar bir değişiklik görmediklerini söyledi.

Tahran'da düzenlenen haftalık basın toplantısında konuşan Bekayi, “Üzülerek belirtmek isterim ki ABD tarafı henüz bu konuya açıklık getirmeye istekli değil. Geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için İran halkı üzerindeki haksız yaptırımların nasıl kaldırılacağı açıklığa kavuşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.

İki ülke, İran'ın nükleer hedefleri konusunda on yıllardır süren anlaşmazlığı çözmek için bir anlaşma müzakere ediyor.

İran ile ABD Başkanı Donald Trump yönetimi arasında arabuluculuk yapan Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, cumartesi günü Tahran'a yaptığı kısa ziyaret sırasında Tahran ile Washington arasında bir nükleer anlaşmaya yönelik ABD önerisini sundu.

Arakçi Kahire'de

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün Kahire'de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Arakçi, Grossi ve Abdulati arasındaki görüşme, İran'ın askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90 seviyesine yakın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyum üretimini hızlandırdığına dair UAEA raporunun ardından gerçekleşti.

İran, Washington’ın olası bir nükleer anlaşmaya ilişkin önerisinin ardından ABD'ye, ülke ekonomisini boğan yaptırımların kaldırılması konusunda ‘garanti’ vermesi çağrısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi Tahran'da düzenlediği haftalık basın toplantısında şunları söyledi: “Yaptırımların kaldırılması konusunda garanti istiyoruz. Şu ana kadar ABD tarafı bu konuya açıklık getirmeye yanaşmadı.”

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Arakçi, Kahire ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile de bir araya geldi. Arakçi ayrıca bugün, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Libya ve Sudan'daki krizler de dahil olmak üzere ‘bölgesel konular ve gelişmeler’ hakkında istişarelerde bulunmak üzere Lübnan'ı da ziyaret edecek.

UAEA'nın henüz yayınlanmamış bir raporuna göre, zenginleştirilmiş uranyum miktarı 2015 yılında İran ile büyük güçler arasında varılan anlaşma uyarınca izin verilen 92 bin 476 kilogramın 45 katını aşmış durumda.

UAEA raporunda bu miktardaki zenginleştirilmiş uranyumun ‘büyük endişelere yol açtığı’ belirtildi.

Tahran raporun bulgularını reddetti ve yaptığı açıklamada UAEA'yı ‘Siyonist rejim tarafından sağlanan yanıltıcı ve itibarsız bilgi kaynaklarına dayanmakla’ suçladı.

Batılı ülkeler ve İsrail, İran'ı atom bombası geliştirmeye çalışmakla suçluyor, İran ise bunu reddederek nükleer programının barışçıl olduğunu vurguluyor.

Arakçi, Avrupa ülkelerinin raporu ‘siyasi’ amaçlarla ‘istismar etmeleri’ halinde ülkesinin karşılık vereceği uyarısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Arakçi dün Grossi ile yaptığı telefon görüşmesinde, İran'ın nükleer programının kıtanın güvenliğini tehdit etmesi halinde yaptırımları yeniden uygulayabilecekleri uyarısında bulunan Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya'yı kastederek, ‘bazı taraflara’ raporu İran'a karşı ‘siyasi hedeflerine ulaşmak’ için kötüye kullanma fırsatı vermemesi çağrısında bulundu.

Rapor, Washington'un 2015 İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından Umman'ın arabuluculuğunda İran'ın nükleer programına ilişkin İran-ABD müzakerelerinin yapıldığı bir döneme denk geliyor. UAEA Yönetim Kurulu 9 Haziran'da Viyana'da yapacağı toplantıda İran'ın nükleer faaliyetlerini gözden geçirecek.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.