Trump'ın ticaret politikası ABD yerine Çin'i yeniden harika yapıyor

Anket, "ülkelerin ezici çoğunluğunda Birleşik Devletler'e yönelik görüşler giderek kötüleşirken Çin'e dair görüşlerin iyileştiğini" ortaya koyuyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

Trump'ın ticaret politikası ABD yerine Çin'i yeniden harika yapıyor

(Reuters)
(Reuters)

Rhian Lubin Kıdemli ABD Muhabiri 

Yeni bir küresel analiz, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret vergisi politikasının Amerika'nın popülaritesini hızla düşürürken Çin'in popülaritesini artırdığını ortaya koydu.

Teknoloji araştırma şirketi Morning Consult'ın yaptığı ve ilk Axios'un aktardığı analize göre, Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana "ülkelerin ezici çoğunluğunda Birleşik Devletler'e yönelik görüşler giderek kötüleşirken Çin'e dair görüşler iyileşiyor".

Anketteki 41 ülke arasında Amerika'nın popülaritesindeki düşüş, kısmen Trump yönetiminin agresif göçmenlik politikaları nedeniyle ABD'ye seyahat eden ziyaretçi sayısının azalmasıyla birlikte gerçekleşti.

Mayıs sonu itibarıyla yapılan analiz, Çin'in net popülerlik derecesinin 8,8, ABD'nin ise -1,5 olduğunu ortaya koydu. Buna karşılık, Ocak 2024'te ABD 20'nin üzerindeyken Çin negatif bir değere sahipti.

Morning Consult'un raporunda, "Bu, izlemeye başladığımızdan beri ilk kez oluyor ve Amerika'nın en önemli ekonomik ve askeri ortaklarının çoğunu içeriyor, bu da ABD'nin yumuşak gücüne açık bir darbe" deniyor.

Amerika'ya dair sempati, Trump'ın "Kurtuluş Günü" adını verdiği günde yeni bir düşük seviyeye geriledi. ABD Başkanı'nın açıkladığı küresel gümrük tarifeleri, piyasalarda tarihi düşüşlere yol açmıştı. Trump bir hafta sonra 90 günlük ara verilmesi emretmişti.

Rapora göre, "Amerika'nın küresel itibarı, 2 Nisan 2025'te Washington'ın karşılıklı gümrük vergisi açıklamalarının hemen ardından takip edilen en düşük seviyeye geriledi ve bu, Birleşik Devletler'in net beğenilirliğini Ocak 2022'den bu yana ilk kez negatife düşürdü".

Veriler, Kanada, Meksika, Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya dahil 41 ülkede yapılan anketlere dayanıyor.

Nisan sonunda yalnızca 13 ülke ABD'yi Çin'den daha iyi görüyordu. Bu sayı yılın başındaki ankette 29'du.

Rapora göre, "umut verici bir gelişme" ise, Trump'ın karşılıklı gümrük vergilerini askıya almasından bu yana "Amerika'nın küresel konumunun son zamanlarda toparlanmaya başlaması". Trump'ın geçen ay Çin'e uygulanan gümrük vergilerini yüzde 145'ten yüzde 30'a düşürmesinin ardından Amerika'nın puanı da hafifçe yükseldi.

Trump, Truth Social'da yaptığı bir paylaşımda Çin'i anlaşmanın şartlarını ihlal etmekle suçladıktan sonra iki ülke arasındaki ticaret savaşı yeniden başladı.

Trump cuma günü, "Kötü haber şu ki, bazıları için belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde Çin, ABD'yle yaptığı anlaşmayı TAMAMEN İHLAL ETTİ" dedi.

EFENDİLİK buraya kadar!

Çin Pazartesi günü karşılık verdi ve Trump yönetiminin Çinli öğrencilerin vizelerini iptal etme planlarını ve Çin'in en gelişmiş bilgisayar çiplerine erişimini kısıtlama girişimlerini açıklayan ABD'yi aynı şeyi yapmakla suçladı.

Ticaret Bakanlığı, "Bu uygulamalar, iki hafta önce Cenevre'de yapılan görüşmelerde varılan mutabakatı ciddi şekilde ihlal ediyor" dedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news/world/americas/us-politics



Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kaswar Klasra

Hindistan ve Pakistan arasında, Hindistan yönetimindeki Keşmir'de gerçekleşen yeni bir terör saldırısıyla tetiklenen son şiddet patlaması, dünyanın dikkatini Güney Asya'daki gergin cephe hatlarına yeniden odakladı. ABD öncülüğündeki uluslararası arabuluculuk çabaları, iki nükleer silahlı komşuyu savaşın eşiğinden geri çekmeyi başarmış olsa da, bu ihtiyatlı sakinlik kalıcı bir barış olarak kabul edilemez.

İki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Keşmir anlaşmazlığına bir çözüm bulunmaması nedeniyle, bölge 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit eden bir gerilimi tırmandırma döngüsünün esiri olmaya devam ediyor.

Bu hadise, on yıldan kısa bir sürede yaşanan üçüncü büyük tırmandırma sayılıyor ve her dalga bir öncekinden daha tehlikeli. Hindistan'ın Pakistan topraklarında faaliyet gösteren militanları sorumlu tuttuğu Pahalgam'daki saldırı, her iki taraftaki askeri tesisleri hedef alan bir dizi füze ve insansız hava aracı saldırısını tetikledi. Gerginliğin tırmanma hızı ve yoğunluğu, durumun kırılganlığını ve yarımadanın büyük bir felakete kaymaya hazır olduğunu teyit ederek, tehlike seviyesini yükseltti. Önceki örneklerde olduğu gibi, ABD, krizi kontrol altına almak için arabuluculu olarak müdahalede bulundu. Kendisine duyurulmayan Çin ve Körfez çabaları da destek verdi.

Bu model tanıdık hale geldi; Keşmir'de bir terör olayı gerçekleşiyor, onu Hindistan’ın yanıtı,  ardından Pakistan'ın askeri yanıtı takip ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Son şiddet dalgasını diğerlerinden ayıran husus yalnızca yoğunluğu değil, aynı zamanda kullanılan savaş araçlarının gelişmişliğiydi. Her iki taraf da geleneksel askeri güç kullanımının yanı sıra siber operasyonlara ve insansız hava araçlarına başvurdu. Bu çatışma, yapay zekanın, otonom insansız hava araçlarının ve siber savaşın savaş alanını yeniden şekillendirmeye başladığı Güney Asya'nın askeri tarihinde yeni bir bölümü işaret ediyor. Bununla birlikte, siyasi söylem durgun kaldı ve önemli bir dönüşüme sahne olmadı.

 Hindistan, çok daha büyük olan ekonomisi ve Batı'ya giderek daha yakın hale gelmesi sebebiyle stratejik bir ivmeye sahip olduğunu hissedebilir, fakat devam eden istikrarsızlık büyük hedeflerini tehdit ediyor. Tedarik zincirlerini Hindistan'a taşımayı düşünen küresel şirketler, çalkantılı bir bölgesel tablo karşısında tereddüt ediyor. Kalkınma veya kuzeydeki Çin tehdidi ile yüzleşmede kullanılabilecek kaynaklar kronik sınır krizi tarafından tüketiliyor. Dahası, Keşmir'de devam eden huzursuzluk, yerel halkı devletten daha da uzaklaştırıyor ve Yeni Delhi'nin son vermeye çalıştığı ayaklanmayı körüklüyor.

Pakistan’a gelince, yüksek gerilimin maliyeti onun için daha ağır. Uluslararası kredilere bağımlı ve yakın zamanda terörizm finansmanı artırılmış izleme listesinden çıkarılan kırılgan ekonomisi, her tırmandırmada ağır kayıplar yaşıyor.

Pakistan'ın Pahalgam saldırısıyla ilgili ortak soruşturma teklifi -Hindistan'ın bu tür girişimleri tekrar tekrar reddetmesine rağmen- ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu tür konularda şeffaflık ve iş birliği, karşılıklı şüphe döngüsünü kırmaya yardımcı olabilir. Hindistan gerçekten sadece geçici bir ateşkes değil, uzun vadeli bir barışı hedefliyorsa, yanlış değerlendirme riskini azaltacak mekanizmalar kurmak için İslamabad ile ciddi bir diyaloğa girmelidir.

Sadece krizleri yönetmek yerine, iki ülke çatışmanın kökenlerini ele alma gibi daha zor bir göreve girişmelidir. Nükleer silaha sahip iki komşu arasındaki son gerginlik, Keşmir sorununun acilen ele alınması gereken bir nükleer patlama noktası olduğunu teyit etti. Bu kriz Hindistan ve Pakistan'daki 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit ediyor.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları da dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için bu anı değerlendirmelidir

Pakistan, Keşmir sorununun çözümünün ancak diyalog yoluyla mümkün olduğunu kabul ederken, Hindistan askeri baskının siyasi bir çözüme alternatif olmadığını kabul etmelidir. Keşmir'de adil ve kalıcı bir çözüm sadece bölgeyi istikrara kavuşturmakla kalmayacak, aynı zamanda onlarca yıldır arzu edilen ekonomik ve ticari iş birliğinin ve ilişkilerin normalleşmesinin önünü açacaktır.

Dış baskıyla durdurulan son turun sonucu, sahadaki gerçekleri değiştirmedi. Her iki tarafın askeri kuvvetleri halen yüksek alarm durumunda ve resmi bir barış anlaşması imzalanmadı. Ancak, her iki başkent de kısa vadeli taktik hesapların ötesine geçmeye karar verirse, bu tırmandırma bir dönüm noktası olabilir.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları, bağımsız soruşturma organları ve şeffaflığa yönelik karşılıklı taahhütler de dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için baskı yapmak üzere bu anı değerlendirmelidir. Aynı şekilde Pakistan ekonomisini ticaret ve yatırım teşvikleri yoluyla desteklemek, alışılmadık yöntemlere olan bağımlılığını azaltabilirken, Hindistan'ın daha ölçülü bir duruşu Keşmirliler ile genel olarak bölgenin sakinleri arasındaki güveni yeniden inşa edebilir.

Bu ganimet için yapılmış bir savaş değildi ve taraflardan hiçbiri zafer kazanmadı. Aksine bu savaş, Güney Asya'nın uçurumun eşiğinde olduğunun acı bir hatırlatıcısı ve Delhi ile İslamabad liderlerine kalıcı bir barış için gereken sıkı ve zorlu çalışmaya başlamaları yönünde acil bir çağrıydı.