Washington: İran'a yönelik azami baskı politikası tam güçle devam ediyor

Pezeşkiyan, ülkesinin Amerikan baskısına boyun eğmeyeceğini teyit etti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025'te Senato'da konuşuyor. (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025'te Senato'da konuşuyor. (Reuters)
TT

Washington: İran'a yönelik azami baskı politikası tam güçle devam ediyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025'te Senato'da konuşuyor. (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025'te Senato'da konuşuyor. (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tami Bruce, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Washington'un İran ile yeni bir nükleer anlaşma imzalamaya yönelik çabalarına rağmen, ABD'nin İran'a yönelik azami baskı politikasının “tam güçle” devam ettiğini söyledi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise Tahran'ın ABD'nin nükleer programını durdurması yönündeki baskılarına boyun eğmeyeceğini belirtti.

Pezeşkiyan dün televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Onlar (ABD) ‘Elinizdeki her şeyi durdurmalısınız’ diyorlar, ancak özgür hiçbir insan adaletsizliğe ve baskıya boyun eğmez” dedi.

İran, ABD Başkanı Donald Trump'un uranyum zenginleştirmesinin durdurulması şartında ısrarcı tavrını sürdürmesi üzerine müzakerelere bağlılığını vurguladı ve tüm senaryolara hazır olduğunu açıkladı. Bu gelişme, Washington ile Tahran arasındaki müzakere sürecinin geleceğine ilişkin ABD kaynakları arasında görüş ayrılıklarının yaşandığı bir dönemde gerçekleşti.

ABD Başkanı, pazartesi günü geç saatlerde potansiyel nükleer anlaşmanın Tahran'ın "herhangi bir uranyum zenginleştirmesine" izin vermeyeceğini vurguladı. Trump, sosyal medya platformunda, "Potansiyel anlaşmamız kapsamında herhangi bir uranyum zenginleştirmeye izin vermeyeceğiz!" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki tarafın anlaşamadığı kırmızı çizgiler arasında, İran'ın ABD'nin uranyum zenginleştirmeyi durdurma talebini reddetmesi ve nükleer bombaların ham maddesi olma potansiyeline sahip olan yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stokunun tamamını yurtdışına göndermeyi reddetmesi de yer alıyor.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.